Yaşam
  • 28.9.2004 11:59

DOKTOR KIZINI TARİKATÇI DİYE ÖLDÜREN BABAYA MÜEBBET

İnsana ''Bir baba evladına nasıl kıyar'' dedirten cinayetin duruşması dün sonuçlandı ve mahkemeden 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cıvası' kararı çıktı Kartal'da, geçtiğimiz yıl Temmuz ayında meydana gelen olayda, 26 yaşındaki doktor Cevahir Çağlar, görev yaptığı Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırına Hastanesi Kadın Doğum Servisi'nden çıkarken babası Ali Rıza Çağlar'ın pompalı tüfekli saldırısına uğradı. İstanbul'da, 4 kardeşi ve annesi ile birlikte yaşayan Cevahir Çağlar, babasını görünce kaçmaya çalıştı. Bu sırada çevredekiler, elinde pompalı tüfekle gördükleri Ali Rıza Çağlar'a müdahale etmek istedi. Ancak ''Karışmayın bu namus meselesi'' diye bağıran Ali Rıza Çağlar, tehditler savurdu. Cevahir Çağlar, babasının arkasmdan açtığı ateş sonucu başından vurularak yaşamını yitirdi. Kızını öldürdükten sonra pazar kurulan caddede rastgele çevreye ateş açarak 2 kişinin de hafif şekilde yaralanmasına neden olan Ali Rıza Çağlar, olay yerine polisin ulaşması üzerine pompalı tüfeği çenesinin altına dayayarak intihar edeceği tehdidiyle direnmeye başladı. Olay yerine gelen basın mensuplarına bu halde açıklamalar yapan Çağlar, 'kızının 1994 yılında Fethullah Gülen'in tarikatına üye olduğunu' öne sürerek, 'bu tarihten sonra da ailesinin parçalandığını ve yuvasının yıkıldığını' iddia etti. Bu konuyu defalarca Çay Kaymakamlığı, Afyon Valiliği ile milletvekillerine anlatarak yardım istediğini, ancak kimsenin yardımcı olmadığını ileri süren Çağlar'ı, polisler, ''Kızınız ölmedi. Yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Gelin size de gösterelim'' diyerek ikna etmeye çalıştı. Olaylara ilişkin hazırladığı bir sayfalık basın açıklamasının da gazetecilere dağıtılmasını sağlayan Çağlar, polisin yaklaşık 2 saat süren ikna çabaları sonucu çenesinin altına dayadığı pompalı tüfeği bırakarak teslim oldu. ''Kızı babasını tahrik etti'' iddiası Tutuklanan Çağlar Kartal 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı. 1 yıldır süren davanın dün görülen karar duruşmasına, sanık Ali Rıza Çağlar, eşi Şerife Çağlar ile oğulları Resul Çağlar ve Mustafa Çağlar ile taraf avukatları katıldı. Cumhuriyet Savcısı Ali Kemal Doğan, eski mütaalasını tekrar ettiğini söyledi. Sanık Ali Rıza Çağlar'ın avukatı Gülcan Akdağ, olay günü, ölen Cevahir Çağlar'ın babasına ağır hakaretler yaparak yüzüne tükürdüğünü, müvekkilinin de ağır tahrik altında eylemi gerçekleştirdiğini, bu nedenle sanık lehine tahrik maddesinin uygulanmasını talep etti. ''İnsan evladına kurşun sıkamaz'' Son sözü sorulan sanık Çağlar, ''Hiçbir insan öz evladına kurşun sıkamaz. Beni de bu hale getiren karşı taraftır. Takdiri yüce mahkemeye bırakıyorum'' dedi. Mahkeme Başkanı Nevzat Aygün, Çağlar'ın TCK 450/1'in 5218 sayılı yasanın geçici 11-12 maddeleri ve TCK/2'nin de nazara alınarak ''ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası'' ile cezalandırılmasına, TCK/59'un (indirim maddesi) uygulanmasına yer olmadığına, hapislik halinin sona ermesine kadar yasal kısıtlılık altında bulundurulmasına ve 86 milyon lira para cezası ile cezalandırılmasına karar verdi. Duruşma sonrası anne Şerife Çağlar ile oğlu Resul Çağlar ''Bize yıllardır çok çektirdi. Bundan sonra onun yüzünü görmeyeceğiz. Nihayet adalet yerini buldu'' diye konuştu. ''Kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine sanık Çağlar, ''Bu memlekette örümcek beyinler olduğu sürece daha çok yuvalar sönecek'' dedi. Herkese ''Kızım tarikatçı'' diyordu Kızını yıllar önce YÖK'e 'tarikat üyesi' diye şikayet ettiği ortaya çıkan Ali Rıza Çağlar'ı Afyon'daki bazı gazeteciler şöyle anlatmıştı: ''Çiftçilikle uğraşmasına rağmen, okumuş bir insan. Her gittiği yerde kızından ve sorunlarından bahsettiği için, bir süre sonra çevresindekiler uzaklaştı. Kızının ailesini kandırdığını, yuvasını bozduğunu söylüyordu. Afyon depreminin ardından devletten alacağı olduğunu söyleyip ölüm orucuna yatmıştı.'' Karacaören Belediye Başkanı Osman İşler de Çağlar'ın dengesiz bir yaşamı olduğunu ifade ederek şöyle konuşmuştu: ''1970'lerde SEKA'da işçiydi, daha sonra tamircilik yaptı. Esrar kaçakçılığından 3 yıl hapis yattı.. Cezaevinden çıktıktan sonra Rusya'ya gitti. Geri döndüğünde tarımla uğraşmaya başladı. Her yerde 'Kızım tarikatçı' diye anlatırdı.'' VATAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:59

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa