
Donald Trump Tayyip Erdoğan'ı övdü
ABD ve Türkiye arasında son dönemde başta Suriye, YPG (Halk Savunma Birlikleri), Irak, Türkiye'deki haklar ve özgürlükler, 15 Temmuz darbe girişimi ve Fethullah Gülen'in iadesi olmak üzere çeşitli konularda gerilim yaşanıyor.
ABD'nin yeni başkanı Donald Trump seçim sürecinde Türkiye ile ilgili pek çok açıklamada bulundu. Sonuçlar önümüzdeki süreçte ABD-Türkiye ilişkilerine dair ne söylüyor?
Demokratların adayı Hillary Clinton'ın karşısında zafer kazanan Donald Trump Türkiyeile ilgili ne düşünüyor?
Trump seçim sürecinde Türkiye hakkında net açıklamalarda bulundu. Cumhuriyetçi aday Trump, Temmuz ayında New York Times'a verdiği röportajda, başkan seçilmesi halinde Türkiye gibi müttefik ülkelerde yapıldığı öne sürülen insan hakları ihlallerine müdahale edip etmeyeceğine dair bir soruyu yanıtlarken, ilginç ifadeler kullandı.
ABD'nin başka ülkelere baskı yapmadan önce "kendi bozukluklarını düzeltmesi" gerektiğini ifade eden Trump, "Bence başkalarına nutuk atma hakkımız yok. Ülkemizde olup bitenlere bir baksanıza! Birileri polis memurlarını soğukkanlılıkla vururken, nasıl başkalarına ders verebiliriz ki?" diye konuştu.
"ERDOĞAN'A GÜVENİYORUM"
Trump, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa süre sonra verdiği bu röportajda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a da övgüde bulundu ve “Yaşananları tersine çevirebildiği onu çok takdir ediyorum... Bazıları (darbe girişiminin) tertip olduğunu söylüyor ama ben öyle olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, darbe girişimini siyasi rakiplerini "tasfiye etmek için kullanıp kullanmadığına" dair görüşleri sorulduğunda ise, “Dünya ABD’nin ne kadar kötü durumda olduğunu görüyor ve biz buna rağmen sivil özgürlükler hakkında konuşuyoruz. Ama ben çok iyi bir elçi olduğumuzu düşünmüyorum” diye yanıt verdi.
'TÜRKİYE' GAFI
Trump, Türkiye'deki darbe girişimi hakkında bir başka soruyu yanıtlarken ise şöyle dedi:
"Halk sokaklara çıktı. Ama askerler halkın üzerinden geçmedi. Bu Tiananmen Meydanı’nda olandan farklıydı. İnsanlar (Askerler), ‘İnsanların üzerinden geçmeyeceğim’ dedi. İnsanlar evlerinden çıktı. Ordunun yaptığı şeyden yana değillerdi."
Ancak daha sonra ABD basını, Türkiye'de tankların "halkın üzerinden geçmediğini" söyleyen Trump'ın bu ifadesinin yanlış olduğunu fotoğraf ve video görüntüleriyle ortaya koydu. Zira hain darbe girişimi sırasında, Türkiye genelindeki olaylarda çok sayıda darbe karşıtı tank altında kalarak can vermişti. ABD basınındaki haberlerde, 1989 yılında Tiananmen Meydanı’nda yaşanan meşhur tank olayına atıf yapan Trump'ın bu olayı da yanlış aksettirdiği belirtildi. Çünkü Tiananmen Meydanı'ndaki öğrenci eyleminde ordunun sert müdahalesini protesto eden meşhur Çinli, önünde durduğu tank tarafından ezilmemişti.
Ancak Trump'ın genel dış politika anlayışı son dönemde Orta Doğu, Suriye, Kürtler ve Rusya'yla ilgili açıklamaları ile Türkiye'yle ilgili de konuştuğu Amerikan New York Times gazetesine verdiği röportaj, onun olası Türkiye politikaları hakkındaki çıkarımları mümkün kılıyor.
Öncelikle, önümüzdeki dönemde Trump'ın Türkiye politikasını belirleyecek en önemli konulardan biri Suriye olacak gibi görünüyor.
ABD'nin 45. başkanı Donald Trump
'Suriye konusunda Trump'ın siyaseti Ankara'dan çok farklı'
Donald Trump, izolasyoncu dış politika anlayışına paralel olarak, Orta Doğu'da rejim değişikliği için gerçekleştirilen askeri müdahaleleri de, bu değişikliklere kaynak aktarımını da eleştiriyor.
Yeni muhafazakârlarla (Neo-con'lar) bu açından ayrışan, partisinin hükümeti tarafından gerçekleştirilen Irak Savaşı'nı eleştiren Trump, Clinton'ı da, ABD Dışişleri Bakanı olduğu dönemdeki Libya müdahalesi nedeniyle defalarca eleştirdi.
Trump, IŞİD'le savaşı sürdürmekle birlikte Suriye krizini de Rusya ile görüşerek çözmek istediği izlenimi veriyor.
BBC Türkçe'ye konuşan Oklahoma Üniversitesi Orta Doğu Çalışmaları Müdürü Prof. Dr. Joshua Landis, bu konuda Trump ile Türk hükümetinin hedeflerinin çeliştiğini belirtiyor:
"Donald Trump, IŞİD'i yenmek için Rusya'yla çalışmak istiyor, bu da dolaylı olarak Esad'la çalışmak istediği anlamına geliyor.
"Trump, Orta Doğu'daki savaşlarla Amerika'nın değil Orta Doğu güçlerinin kendilerinin baş etmesi gerektiğini düşünüyor. O, güçlü liderlerin bugünkü Orta Doğu'ya çözüm olduğunu söylüyor. Bu, Türkiye için iyi bir şey olarak görülebilir. Çünkü tabii ki Erdoğan güçlü bir lider. Ancak Trump'ın politikası, Erdoğan'ın Suriye'de Esad'dan kurtulma politikasıyla çelişiyor".
'Türkiye için Suriyeli isyancıları terk etmek zor olur'
Peki Trump yönetiminde, ABD ve Türkiye'nin, Esad'ın iktidarının sürmesi konusunda anlaşması olasılık dışı mı?
Landis, olasılık dışı olmadığını ama çok zor olduğunu düşünüyor:
"Erdoğan eğer Ruslar ve Trump'la anlaşma yapacaksa bu, onun için iyi olacaktır. Esad da Suriye'de bağımsız bir Kürdistan istemiyor. Eğer Erdoğan, Esad'ın Kürt bölgesi dahil tüm ülkedeki egemenliğini kabul ederse tabi ki Türkiye, Trump çözümünü kucaklayabilir.
"Bu ise büyük oranda Rusya'nın çözümü olacak. Ama bu durumda Türkiye'nin Suriyeli isyancıları terk etmesi gerekecek. Türkiye için bunu yapmak zor olacaktır."
'Trump da Suriyeli Kürtleri desteği savunuyor'
Demokrat başkan adayı Hillary Clinton'ın Türkiye'nin eleştirdiği YPG (Halk Koruma Birlikleri) ile ilişkide çok daha ısrarcı olduğu biliniyordu.
Ancak Trump da Suriyeli Kürtlerin desteklenmesini savunuyor.
Trump, Temmuz ayında New York Times'ta yayımlanan röportajında "Ben Kürtlerin büyük hayranıyım" demiş, soruyu soran gazetecinin "Ama Erdoğan değil, bu durumla nasıl baş edeceksiniz" diye sorması üzerine şu cevabı vermişti:
"İdeali, onların hepsini bir araya getirmek olur. Ve bu bir olasılık olur. Ama ben Kürt güçlerin büyük bir hayranıyım. Aynı zamanda, Türkiye'yle potansiyel olarak çok başarılı bir ilişkimizin olabileceğini düşünüyorum. Ve ikisini bir şekilde bir araya toplamak gerçekten harika olacaktır."
BBC Türkçe'ye konuşan, uluslararası düşünce kuruluşu Carnegie Europe'un uzmanlarından, eski Avrupalı diplomat Marc Pierini ise YPG gerilimi konusunda, "ABD ve Türkiye'nin bu konudaki pozisyonundaki geniş boşluğun kolay kapanıp kapanmayacağı net değil" diyor ve Ankara-Washington hattında bu konudaki sert görüş farklılıklarının var olmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.
'Trump, Türkiye'deki demokrasinin durumunu umursamaz'
Özellikle 2013'ten bu yana, ABD ve genel olarak Batı'dan, AKP hükümetine ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik demokrasi, insan hakları ve basın özgürlüğüyle ilgili yöneltilen eleştiriler artıyor.
Joshua Landis, "Trump'ın demokrasinin desteklenmesiyle ilgisi yok, o istikrara bakıyor. Ve o, güçlü liderlere inanıyor" diye konuşuyor.
Trump'ın izolasyoncu dış politika anlayışı ve güçlü liderlere desteği düşünüldüğünde yeni ABD liderinin Türkiye'ye, demokrasi ile insan hakları ve özgürlükler konusundaki eleştirileri artırmayacağı düşünülüyor.
Güncellenme Tarihi : 9.11.2016 10:29