DÖRTLÜ GÖRÜŞMELER SÜRECİNDE YAŞANAN İLGİNÇ ANLAR!...
Türkiye ve KKTC heyeti, İsviçre'ye giderken, Ankara ve Lefkoşa ile güvenli bir haberleşme ağı kurmak amacıyla kendi iletişim sistemlerini götürdü.
Sistem, Türkiye ve KKTC'den üst düzey yetkililerin kaldığı otelin birinci katının ortasındaki suite kuruldu. Sistem kurulmadan önce suit iyice incelendi ve sistemin güvenliği için elektronik karıştırıcılar kullanıldı.
Görüşmeler sırasında heyet üyelerinin kaldığı Burgenstock oteller zinciri içinde bulunan Club restoranda çoğunlukla sebze yemeklerinin yer alması, bütün heyet üyelerini ''sağlıklı beslenme'' zorunluluğuna itti.
Heyetlerin, yaklaşık 10 gün kaldıkları Burgenstock otellerindeki konaklama ve yemek masraflarını, BM ya da evsahibi ülke İsviçre'nin değil, kendilerinin karşıladığı öğrenildi.
EL ARABASIYLA GELEN PLAN
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın, ekleri ve yasalarıyla birlikte yaklaşık 9 bin sayfadan oluşan Kıbrıs planının taslağını sunmasının ardından, BM görevlilerinin metni Türk heyetine ''el arabası'' ile getirdiği öğrenildi.
Edinilen bilgiye göre, heyet üyeleri, içinde binlerce sayfadan oluşan plan bulunan ve yüksekliği yaklaşık 1,5 metreyi bulan el arabasının önünde teker teker hatıra fotoğrafı çektirdi.
YUNANİSTAN'IN GÖRÜNTÜ SIKINTISI
Görüşmeler sırasında dikkat çeken bir başka unsur da Yunanistan heyetinin, tanımadığı KKTC'nin heyetiyle birlikte görüntülenmekten kaçınması oldu. Dörtlü müzakerelerin yapılamaması üzerine, BM'nin bulduğu formül çerçevesinde Türkiye, Yunanistan, Kıbrıs Rum kesimi ve KKTC heyetleri dörtlü yemekte bir araya geldi.
Yemekte, KKTC Başbakanı Mehmet Ali Talat ve Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş ile aynı masada oturan Yunanistan tarafı, BM'nin fotoğraf çekmesini istemedi. Yunan yetkililerin, yemeğe diğer katılanların hatıra fotoğrafı çektirmek istemesine bile itiraz ettiği öğrenildi.
VERHEUGEN'İN KÜSKÜNLÜĞÜ
Türkiye'nin sürecin başından beri ''müzakerelere taraf'' olarak nitelemediği Avrua Birliği'ni temsilen Burgenstock'da bulunan AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, görüşmeler sırasında bir ara BM de dahil bütün taraflara darıldı.
Edinilen bilgiye göre, Yunanistan Dışişleri Bakanı Petros Molivyatis, bir görüşme sonrasında Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün koluna girerek, Verheugen'in Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin bazı olumsuz ifadeler kulandığını aktardı. Buna çok üzülen Gül'ün, bu üzüntüsünü heyetin diğer üyeleriyle paylaşması üzerine, Verheugen'in bu sözleri sarfedip etmediği araştırılmaya başlandı.
Aracılar yoluyla yapılan araştırmanın ardından Verheugen'in, nakledilen sözleri söylemediği ortaya çıkarken, AB Komisyonu üyesinin bu küçük çaplı araştırmadan haberdar olması da yeni bir gerginliğe yol açtı. Verheugen, bu olay nedeniyle BM ile Yunanistan ve Türk heyetlerine darılırken, arayı bulan da Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Uğur Ziyal oldu.
KOLAYLAŞTIRICI ROL İÇİN İLK TALİP VERHEUGEN
Bu arada, Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin bu son süreç başlamadan hemen önce, Türkiye'nin ABD'ye önerdiği ''kolaylaştırıcı rol'' için, ilk talibin Verheugen olduğu belirtildi.
Edinilen bilgiye göre, Verheugen, kolaylaştırıcı rolü önermek üzere ABD'ye gitmekte olan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ü, İrlanda'da uçağa yakıt ikmali yapılması sırasında telefonla arayarak, bu rolü kendisinin üstlenebileceğini söyledi.
Ankara'nın ise bu öneriye, Yunanistan'ın zaten AB üyesi olması, Kıbrıs Rum kesiminin de yakında üye olacak olması nedeniyle sıcak bakmadığı ve AB'yi bu nedenle bu süreçte doğrudan taraf olarak görmek istemediği öğrenildi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:56