ANKARA - Dünya Bankası, Türkiye'de verimlilik ve ücretlerin düşük olduğunu, çalışma kanunlarının da çeşitli yollarla dikkate alınmadığını belirtti.
Dünya Bankası uzmanlarının Hazine Müsteşarlığı'nın koordinatörlüğünde başlattığı, daha sonra ise İş Kurumu ve ilgili sosyal kuruluşlarla birlikte gerçekleştirdiği ''İş Piyasası Çalışması Ön Raporu'', Türkiye'de çalışma hayatında yaşanan sorunları bir kez daha gözler önüne serdi.
Rapora göre, Türkiye'de işsizlik giderek artıyor ve eğitimi olup da çok talep edilmesi beklenen kişiler işsiz olarak ortada dolaşıyor. Başta asgari ücret olmak üzere ücretler düşük bir seyir izlerken, kayıt dışı iş piyasasındaki yükseklik dikkati çekiyor.
Dünya Bankası uzmanlarının raporunda, ortaya konan tespitlerden bazıları şöyle:
-Türkiye'de nüfusun artması uzun yıllardan beri işsizliği beraberinde getirmektedir. İş yaratmanın yavaşlığı nedeniyle Türkiye'de işçiler önemli ölçüde güvensizlik içindedirler.
-Türkiye'de iş yaratmanın aciliyeti, istihdam çağındaki nüfusun sadece yüzde 46'sının çalıştığından söz edilirse daha iyi ortaya çıkacaktır.
-Türkiye'de işgücünün yüzde 52'si sosyal güvenlik kurumuna da bağlı değildir.
-Türkiye'deki istihdam koruma mevzuatı, emeklilik düzenlemeleri ve yarı zamanlı çalışmayla ilgili kısıtlamalar ile SSK primleri gibi sosyal korunma önlemleri pek çok yerden daha katıdır. Bu düzenlemelere uymanın bedeli, tüm ülkelerdeki en yüksek bedellerden biridir.
-Türkiye'de tam emeklilik hakkını kazanacakken çalışanı kovma, istihdam ettikleri kişileri kayıt ettirmeyerek sosyal güvenlik ödemelerinden kaçınma olayları bulunmaktadır. Çalışma kanunlarının, kayıt dışı işçi kullanımı, çalışanların tam kıdem tazminatına hak kazanacakken 11'inci ayda işten çıkarılması ve ücretlerin yanlış bildirilmesi yoluyla dikkate alınmadığı görülüyor.
-Türkiye kentleştikçe, kentsel alanlardaki kadınlar, özellikle de eğitim seviyesi düşük olanlar fazla para kazanma şansları olmadığını anlamaktadırlar.
-İşsizlik oranı, eğitimli gençlik için yüksektir. 25 yaşın altındakiler için işsizlik oranları, eğitim düzeyi ile beraber artmaktadır. Eğitimli olan ve çok talep edilmesi beklenen kişiler işsizdir.
-Tarım, işgücünün yüzde 35-40'ını istihdam eden önemli bir sektör olmaya devam etmektedir.
-Türkiye'deki inşaat patlamasının sona ermekte olduğuna dair göstergeler de mevcuttur. Bu da özellikle savunmasız bir grubun istihdam olanaklarını sınırlayacaktır.
-Verimlilik ve ücretler, diğer ülkelere göre düşüktür. Türkiye'de çalışma verimliliği, Macaristan ve Polonya ile kabaca karşılaştırılabilir. Ancak Kore, Portekiz ve İspanya düzeylerinden çok aşağıdadır.
-Asgari ücret, son yıllarda gerçek anlamda çok düşüktür. (Üretimde ortalama ücretin yaklaşık yüzde 25'i.) Sendikaların özel sektör üzerindeki etkisi de gitgide azalmaktadır.
-Kayıt dışı iş piyasası büyüktür ve daha fazla çalışana haklar sağlamaya çalışmak, hem çalışan, hem de işverenler için daha yararlı olabilir.
Çalışanların sosyal sigorta kurumlarına kayıtlı olmadığı yerlerde hem maaş vergilerinin ödenmediği, hem kıdem tazminatı ve ihbarlarla ilgili diğer kanunların gerekliliklerinin yerine getirilmediği gözleniyor.
Rakamlar, çalışanların yaklaşık yarısının kayıtsız olduğunu ve sosyal güvenlik sistemi, işsizlik tazminatı ve belki de kıdem tazminatı ödemeleriyle kapsanmadığını ortaya koyuyor.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:55