Eğitim-Sen deyince aklınıza sadece YÖK, imam-hatipler, türban, ''irticacı'' memurlar, üniversitelere rektör atamaları konusunda bu sendikanın yetkilileri tarafından verilen ''laik'' mesajlar geliyor değil mi? Sanırsınız ki Eğitim-Sen sadece bu yönde demeçler vermek için kurulmuş bir sendikadır...
Hemen söyleyelim: Böyle algılamakta hiç haksız değilsiniz, çünkü büyük basın ancak bu tür çıkışlar yaptığında sayfalarında Eğitim-Sen'e yer veriyor... Oysa sendika, Türkiye'nin örgütsüzleşme yıllarının önde gelen istisnalarından biri ve çok çeşitli alanlarda (ideolojik yönelimi bir yana) kapsamlı çalışmalar yapan bir kuruluş... Eğitim-Sen'in Türk büyük basınında ''tavan yapması''nın imam-hatip okulları tartışmasına denk geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Sendikanın, ''imam hatipler kapatılsın'' diyen, başka da bir şey demeyen sıfır sosyolojili ideolojik çıkışı gazetelerde geniş yer bulmuştu... İşte bu Eğitim-Sen şimdi çok ciddi bir kapatılma tehdidi altında... Önümüzdeki günlerde kapatılması isteğiyle açılan davaya bakılacak. Sendikanın ''suçu'', tüzüğündeki ''Eğitim-Sen anadilde eğitim hakkını savunur'' şeklindeki madde... Konuyla ilgili olarak daha önce mahkeme sendika hakkında takipsizlik kararı vermişti... Ama şimdi yeni bir durum çıktı ortaya: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın Ankara Valiliği'ne gönderdiği bir belge, Genelkurmay Başkanlığı'nın Eğitim-Sen hakkında yeniden dava açılmasını istediğini ve davanın bu nedenle yenilendiğini ortaya koydu. Dava dünya gündeminde aslında... Çeşitli ülkelerden, milyonlarca üyesi bulunan öğretmen sendikaları, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere bütün devlet yetkililerini sürekli uyarıyor... Dünyada böyle ama Türkiye'de durum çok farklı... ''İmam-hatipler kapatılsın'' derken göklere çıkarılan sendika hakkında açılan kapatma davasıyla ilgili haberleri büyük basında ara ki bulasın... Kadere bakın ki, Eğitim-Sen'in hukukunu savunmak, imam-hatipler tartışmasında tam tersi bir pozisyonda bulunan Mazlum-Der'e kalmış görünüyor.. Gündem gazetesinden öğrendiğimize göre Mazlum-Der Genel Başkanı Ayhan Bilgen ''sendikaların tüzüklerini Genelkurmay'ın belirlediği bir ülkede örgütlenme özgürlüğünden söz edilemeyeceğini'' belirtmiş. Açık söyleyelim, Eğitim-Sen'in büyük basında sesini duyurabilmesi çok zor görünüyor... Hem ''anadil'' hem ''Genelkurmay''... İkisi de ''cız'' konular; bizim büyük basınımızın hiç hoşlanmadığı alanlar... Üstelik ortada ''haberi garanti'' demeçlere vesile teşkil edecek konu da yok. İnşallah yanılıyoruzdur... (A.G.)
Yeni Şafak
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:32