Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı''na sendika yönetim kurulu üyeleri ile birlikte başvuran Başkan Dinçer, dilekçelerinin Ankara Valisi Kemal Önal, Ankara Emniyet Müdürü Ercüment Yılmaz, alanda görevli polisler ve şefleri ile Ankara İl Jandarma Alay Komutanı Kurmay Albay Vahdettin Bereceli ve il girişlerinde görevli subay ve tespiti yapılamayan kişiler hakkında olduğunu söyledi.
Ankara''da 26 kasımda yapılan eylemde çıkan olaylarla ilgili olarak yargının haklı olanı ortaya koyacağına inandıklarını belirten Dinçer, iç hukuk yollarının tıkanması halinde, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''ne (AİHM) taşıyacaklarını kaydetti.
Dinçer, siyasetçiler hakkında neler yapılacağına bugün toplanacak Merkez Yönetim Kurulu''nda karar verileceğini ifade etti.
''''Taleplerimiz karşılık bulmak zorunda''''
Sendika Başkanı Alaaddin Dinçer, yarın toplanacak Başkanlar Kurulu''nda da taleplerinin gerçekleşmesi için hangi eylemlerin yapılacağına karar vereceğini belirterek, ''''taleplerimiz karşılık bulmak durumundadır. Ne zaman ki Sayın Başbakan, ''taleplerinizi şu tarihe kadar karşılayacağız'' sözü verir, o zaman eylemlerimizi gözden geçiririz'''' diye konuştu.
Dilekçeden...
Kamu davası açılması istemiyle yapılan başvuru dilekçesinde eylemde çıkan olaylara yer verildi. Dilekçede, çıkan olaylarda 18 sendika üyesinin yaralandığı belirtilerek, ''''tazyikli suyun yakın mesafeden sıkılması müvekkil sendikanın üyelerinin birçoğunda yaralanmalara neden olmuştur'''' denildi.
Dilekçede, ''''yakın mesafeden gaz bombası jandarma kuvvetlerince atılmaya başlanmıştır. Bu, gaz bombasının topluluğu dağıtmakta kullanılan göz yaşartıcı etkisinden yararlanmak değil, doğrudan silah gibi kullanılması anlamına gelmektedir'''' ifadeleri kullanıldı.
Güvenpark''ta da Ankara Emniyet Müdürlüğü''ne bağlı polislerin, sendika üyelerini abluka altına aldıkları ve beş saat boyunca herhangi bir yere gitmelerine izin vermedikleri ifade edilen dilekçede, ''''sanık güvenlik görevlileri zor kullanmayı gerektirir bir neden olmadan zor kullanmışlar, ölçüsüz ve oransız şiddet uygulamışlardır'''' denildi.
Dilekçede, söz konusu olaylar nedeniyle ilgililer hakkında kovuşturma yapılması ve kamu davası açılarak cezalandırılmaları istendi.
26 ve 27 kasımda yaşananlar
Eğitim - Sen''in özlük ve demokratik hakları için 26 kasımda Ankara''da düzenlediği ''''Eğitimcilerin Büyük Yürüyüşü'''' eyleminde polis, öteki kentlerden giden öğretmenlerin başkente girmesine izin vermemişti.
Başkentteki öğretmenler ise Milli Eğitim Bakanlığı önünde toplanmış, gruba bazı öğrencilerin de destek vermesi üzerine polis cop kullanmıştı. Yaşanan arbedede 18 sendika üyesi yaralanmıştı.
Bir başka öğretmen grubu da Eğitim-Sen Genel Merkezi''nin bulunduğu Ziya Gökalp caddesini trafiğe kapatmıştı.
Öğretmenler bir gün sonra yine Ziya Gökalp caddesini bir süre trafiğe kapatmış, yaklaşık altı saat süren protesto eylemi, Genel Başkan Alaattin Dinçer''in açıklamalarının ardından olaysız sona ermişti.
(cnntürk)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:33