EKONOMİ ÇEVRELERİ MERKEZ BANKASI'NIN FAİZ İNDİRİMİNİ DEĞERLENDİRDİ
İSTANBUL - Ata Yatırım'dan Altuğ Karamenderes, Merkez Bankası'nın beklenmeyen zaman ve oranlarda faiz oranlarını düşürdüğünü belirterek, faiz indirimi için seçilen zamanlama, üstü kapalı olarak IMF ile anlaşma olacağını ve ABD ile ilişkilerde gelinen noktanın ekonomiye tehdit oluşturmadığı mesajını verdiğini söyledi.
Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faiz oranını yüzde 38'den yüzde 35'e, borç verme faiz oranını ise yüzde 45'ten yüzde 41'e düşürmesini değerlendiren Altuğ Karamenderes açıklamasında Merkez Bankası'nın ücret artışlarına ilişkin yapılan açıklamaların enflasyon hedefine uygunluk açısından olumlu olduğunu, ancak bütçe hedeflerini aşacak ücret ve maaş artışlarının maliyetinin diğer harcamalardaki kesintilerden ziyade, vergi ve kamu fiyatlarını artırarak karşılanmasının enflasyon üzerinde olumsuz etkiler oluşturabileceği, fakat bunun da olmayacağını, asıl olarak harcama kısıcı önlemler kullanılacağını anladıklarını belirtti.
Karamenderes, ''Temmuz ayı birinci dönemine ait beklenti anketi sonuçlarına göre enflasyon bekleyişlerinde önemli bir gerileme görüldüğünü, Merkez Bankası tarafından enflasyon tahmininde kullanılan çeşitli ekonometrik modeller, mevcut mali ve yapısal politikaların sürdürüleceği varsayımıyla, gelecek dönem enflasyonuna ilişkin oldukça olumlu ve yıl sonu enflasyon hedefi ile uyumlu sonuçlar verdiğini ve bu sonuçların piyasa bekleyişlerindeki iyileşme ile de tutarlı olduğu belirtildi'' dedi.
Merkez Bankası'nın iyimser olduğunu söylemenin mümkün göründüğüne dikkat çeken Altuğ Karamenderes, ''Ücret artışlarındaki oranların enflasyon hedefleri ile uyumlu olduğu noktasında 'yılsonu enflasyon hedefi olan yüzde 20'nin tutmayacağına Merkez Bankası'nın da inanmadığı ve hatta onun yerine Merkez Bankası'nın piyasa tahmini olan yüzde 25 artı seviyesini daha gerçekçi bulduğu izlenimini' alıyoruz. Harcama azaltıcı önlemler, gelir artırıcı önlemlere kıyasla enflasyon düşüşüne daha çok hizmet eder görüşü doğrudur ve Merkez Bankası da hükümet ve IMF'den bu konuda tüyo aldığı izlenimi vermektedir. Buna göre de memnuniyetini ifade etmektedir. İyi hoş da harcama azaltmak en kolay yan çizilecek tarzdır. Merkez Bankası'nın tavrı bu anlamda iyimserdir'' diye konuştu.
Haziran enflasyonundan sonra faiz indiriminin zorunlu hale geldiğine işaret eden Karamenderes, ''Çünkü Merkez Bankası modellerinin daha önce bu doğrultuda çalıştığı izlenimi var demiştik ve haklı çıktığımızı Merkez Bankası teyit ediyor. Ama daha önemlisi Merkez Bankası 'Biz anket yaparız ama kendi modellerimize bakar bildiğimizi okuruz' tavrı içinde. Galiba artık piyasaya daha fazla güveniyor'' dedi.
Dilerbank'tan Tarkan Çetin de Merkez Bankası'nın ABD ile olan kriz öncesi beklenen faiz indirimini sürpriz bir şekilde bugün gerçekleştiğini vurguladı. Borç alma oranlarını gecelik ve haftalık vadelerde 3'er puan aşağı çekerek yüzde 35'e indirdiğini belirterek böylelikle fonlama maliyetlerinin yüzde 41.88 bileşiğe gerilemiş olduğunu, ancak ABD ile gerginliğin tam atlatılamamış olması ve IMF gözden geçirmenin henüz sonuçlanmamasının piyasaları tedirgin ettiği için bonolarda alımların temkinli olduğunun görüldüğünü söyledi. Tarkan Çetin, IMF gözden geçirme çalışmalarının başarıyla tamamlanması halinde bileşiklerin yüzde 44-45 seviyesine gerileyebileceğine dikkat çekerek, ''Fonlama ve reel faiz sebebiyle bono faizleri hala cazip. Dövizde ise sakin ve yatay bir durum hakim. Satışların önümüzdeki günlerde de devam etmesini bekliyoruz. Piyasanın genel beklentisi kurun 1.350.000 TL seviyesini aşağı doğru kırmayı deneyebileceği'' şeklinde konuştu.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:20