
EKRANDA GÖKÇEK - ÇÖLAŞAN KAVGASI
İhlas Medya Grup Başkanı Nuri Elibol ve Başkan Yardımcısı Murat Odaş'ın hazırlayıp sunduğu "Ankara'nın Gündemi" isimli program, tarihi bir buluşmaya ev sahipliği yapıyor.
Uzun yıllardır medya aracılığıyla tartışan ve tartışmaları mahkemelere taşınan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile gazeteci Emin Çölaşan, 11 yıl sonra ilk kez canlı yayında karşı karşıya geliyor.
Çok sayıda resmi ve sivil polis ekibi, canlı yayının yapıldığı TGRT binası çevresinde yoğun güvenlik tedbirleri aldı. Büyük buluşmayı izlemek üzere çok sayıda gazeteci TGRT binası önünde konuşlandı. TGRT binasına ilk gelen isim gazeteci Emin Çölaşan oldu. Polis eskortuyla yayın binasına gelen Çölaşan gazetecilerin sorusu üzerine, "Bu gece benim gazeteciliğimi sona erdirecekmiş, ona geldim. Bu gece benim son gecem, göreceğiz bakalım" diye konuştu.
Başkan Gökçek ise, yayın öncesi gazetecilere poz verdikten sonra, "Çölaşan benimle ikinci kez televizyona çıkıyor. Yüz kere davet ettim, artık mecbur kaldı. Ankara'yı bu saatlerde hiç bu kadar sakin görmemiştim. Herhalde iyi bir maç olacak ama boks maçı değil. Beş bavul dolusu belge getirdim" dedi.
KAVGADA İLK RAUND
Hürriyet yazarı Emin Çölaşan ve Melih Gökçek 12 yıl sonra canlı yayında karşı karşıya geldi. İlk sözü Çölaşan aldı. İlk 28 dakikada Çölaşan Melih Gökçek'in kendisine yolladığı mailleri okudu.
Programda ilk sözü alan Emin Çölaşan Başkan Melih Gökçek'in kendisine çektiği mesajları okudu.
Mesajlar arasında yer alan 'Benden kazandığın paraları gazeten Hürriyet'e verdin mi?' sorusuna Çölaşan, 'Sen benden kazandığın tazminatları belediyeye verdin mi ki ben de gazeteme vereyim' dedi.
Çölaşan, Melih Gökçek'in kendisi için bir çok gazeteye geçmek istediği bunu sadece Cumhuriyet gazetesinin kabul ettiği iddialarına ise 'Ben sadece 1985 yılında Milliyet'ten Hürriyet'e geçtim, o da kendi hür irademledir' diye cevap verdi.
Emin Çölaşan, Gökçek'in 'Bak Emin kendini tıklatmazsan ben seni öyle bir tıklatacağım' iddialarını okuduğu sırada Gökçek, 'Çölaşan 100 yıl dillere destan olacak İnşallah' diye mırıldandı.
Çölaşan, Gökçek'in kendisine yurt dışından (3 kez ABD'den, kimden geldiği bilinmeyen) para geldiği, kitap gelirleri dışında geliri olup olmadığı sorusuna 'Bana yurtdışından havale gelmedi, sadece bir bankadan bir bankaya para transferi yaptırdım' dedi. Çölaşan kendi parasının transferiyle ilgili banka dekontunu da Gökçek'e gösterdi.
nbsp;
Çölaşan, bu konuda kendisine "çamur atanları"ın şu anda yargılandığını da ifade etti.
Çölaşan sadece kendi parası olan 92 Bin Doları aynı bankanın bir şubesinden diğer şubesini aktardığını belirtti. Çölaşan, Gökçek'in "9 milyon doların var mı açıkla" sorusuna "Türkiye'de böyle bir soruyu kimse kimseye soramaz kaldı ki Osmanlı döneminde padişahların bile böyle soru sorma hakkım yoktu. Kaldı ki benim böyle bir param yok" Gökçek burada devreye girerek "daha fazla mı daha az mı paran var" şeklinde sordu, Çölaşan " daha az" diye yanıt verdi.
Çölaşan, kendisini maliyeye ihbar ederek hesaplarının incelenmesini istediğini belirtti ve cevap olarak gelen "Hesapların incelenmesine gerek yoktur " yazılı yanıtı ekrandan gösterdi
Çölaşan, Gökçek'in tüm iddialarının aslı astarı olmadığını, iddiaların tamamen duyum üzerine olduğu ve bu durumun bir belediye başkanına yakışmadığını söyleyerek ilk bölümü tamamladı.
Kısa bir ara sonrası tekrar konuşan Çölaşan, 'Benim bir çok iktidarla kavgam vardır, eğer benim bir açığım olsaydı bu iktidarlar (Erdoğan, Çiller vs.) beni çiğ çiğ yerlerdi' dedi.
Yaklaşık 40 dakikalık konuşmanın ardından Çölaşan sözlerini bitirdi.
GÖKÇEK: BU MAİLLERİ ATMA NEDENİM 10 YILLIK RANDEVU TALEBİM
Gökçek sözlerine 'Sizi 10 yıldır ekranlara davet ediyorum ama çıkmadınız' diyerek başladı ve şöyle devam etti; 'Siz bana karşı 57 defa mahkum oldunuz ama hala ifitra atıyorsunuz, dünyanın başka bir yerinde olsa o kişi mesleğini bırakırdı.' dedi
Gökçek kazandığı davaların parasıyla ilgili 'Ben kaybettiğim davaların parasını kendim ödüyorum, belediyeye ödetmiyorum, ama siz gazetenize ödetiyorsunuz. Onun için kazandığım parayı tabiki ben alacağım' dedi.