EKRANDAKİ YALAKA TARTIŞMASI FENA GERDİ!..
Erdoğan, geçen hafta ortamı yumuşatmaya çalışan Safiye Soyman’a, Öztürk’ün ’yalaka’ demesini hatırlatınca ortam gerildi.
Show TV’deki Aysun Kayacı ile Haldun Dormen’in sunuculuğunda gerçekleştirilen ’Şarkı Söylemek Lazım’ yarışmasında dün akşam yine gergin anlar yaşandı.
Geçen hafta hem jüri üyeleri arasında hem de Özdemir Erdoğan ile Faik Öztürk arasında yaşanan gergin anlardan sonra bu hafta da canlı yayında ikili arasında atışmalar yaşandı. Ancak her iki taraf da önceki haftalarda yaşanan tartışmaları tekrarlamamak için daha sakin konuşmaya çalıştı.
Ancak yine de ortaya son derece ilginç diyaloglar çıktı. İşte yarışmadaki o gergin konuşmalardan bir kısmı:
Özdemir Erdoğan: Geçen hafta Safiye hanımefendi için gerçekten çok üzüldüm. Faik beyin bana olan agresif davranışı nedeniyle onu düzeltmek için bana güzel sözler söylemesi karşısında Faik beyin ona ’yalaka’ demesi beni çok üzdü. Halbuki Safiye hanımın benim iltifatlarıma hiç ihtiyaçları yoktur. O sanatının en yüksek noktasındadır zaten. O tamamen bir sanatçı duyarlılığıyla, benim yaşıma ve başıma hürmeten, bu işi yumuşatmak tarafına gitmiştir. Kendisine teşekkür ederim... Anadolu çocuğu, yani haksızlığa uğramış Anadolu çocuğu imajı...! Sahneden inerken de ’Gel Safiye biz köyümüze gidelim’ dedi. Halbuki ben hangi televizyonu açsam Faik bey karşıma çıkıyor. Herhalde onun bahsettiği köy Mecidiyeköy falan! Kendisi iyi bir televizyon yıldızı olacak ve şöhreti beni geçmiş durumda! İyi bir talk show’cu olabilir Faik bey! Benim 50 yıllık tecrübelerime göre Faik bey şarkıcı olamaz!...
Faik Öztürk: Benim avucumun içindeki nasır kurumadı. Ben harmanı, sapanı, tarlayı, tezeği iyi bilirim... Ben bunların hepsini yaşayıp gören bir adamım. Ben bu noktaya, senin karşına şarkı söylemeyi öğrenmek için geldim. Şarkıcı olmak için gelmedim. Ben kendi özümü, köyümü ve toprağımı unutmadım. Benim öyle bir idealim de hedefim yok.
Özdemir Erdoğan: Bu çizgi bir çok insanı önemli yerlere getirmiştir. Köylülük edebiyatıyla insanlar milletvekili olmuştur, bir takım şeyler olmuştur...
Faik Öztürk: Köylülük edebiyatı demeyelim. O insanların edebiyatı yok özü var! Ben bugün sizinle böyle bir polemiğe girmek istemiyordum. Ama hiç bir zaman biz kendi özümüzden ödün vererek kıvırmanın anlamı yok. Tüm televizyoncu arkadaşlara sorun, arayıp da bir gün olsun gelip de çekin mi dedim?! Bu halkın talebi karşılığında çıkıyoruz. Biz hiç bir zaman buralara çıkıp insanların gözünü boyamıyoruz. Sizin belki ihtiyacınız olabilir. Çünkü ikinci baharlarını yaşayan insanlarsınız. Ama o noktada kalsaydınız çok güzel olurdu!
Özdemir Erdoğan: Şöhretli olabilirsin...
Faik Öztürk: Ben şöhretliyim demedim. Ben arz ve talebin, sevginin karşılığında çıkıyorum. Ben şöhretli değilim hocam. Ben vatandaşım..
Özdemir Erdoğan: Şöhret başka bir şey sanatçı olmak başka bir şey. Talk-show güzel böyle! Devam böyle! Bir çok yerlere gelebilirsin!
Faik Öztürk: Sizin buradaki amacınızın, zihniyetinizin, ne noktada, nasıl olduğunu tüm insanlar ekranları başında izliyorlar.
Özdemir Erdoğan: Tabi tabi..!
Faik Öztürk: İnsanların takdirine bırakıyorum... Biz her eve sığdık. Her evde bir Safiye ve Faik var. Temiz, dürüst, ailesine sahip çıkan ve mezhebi geniş olmayan...
Safiye Soyman: Çok teşekkür ederim hocam, güzel sözler söylediniz ama o ’yalaka’ kelimesine ben alınmadım. Çünkü Faik bana hep espri yapar. Ben bilsem ki onu gerçek anlamda söylediğini, o benim hayatımda bir saniye bile olamaz... Onun için onu bir şaka mahiyetinde söyledi.
Faik Öztürk: Biz buraya eğlenmeye geldik. İnsanları da eğlendiriyorsak ne mutlu bize.
Özdemir Erdoğan: Estetik de çok önemli, estetik!
Faik Öztürk: Açılımı ne estetiğin hocam?
Özdemir Erdoğan: Bilenler biliyor estetiğin ne demek olduğunu!
Faik Öztürk: Biz 70 milyona iş yapıyoruz hocam. Bilenler biliyor deme! Aç ki biz oe öğrenelim. Bizde bir cahillik var.
Özdemir Erdoğan: Estağfurullah ne demek! Siz ağzı gayet güzel laf yapan birisiniz. Ben her zaman söylüyorum, bu Anadolu imajıyla bir çok insanlar bir çok yerlere geldiler, en üst seviyelere geldiler.
Faik Öztürk: Kötü bir şey mi yaptılar?
Özdemir Erdoğan: Yok, hayır. Çok popüler olacaksın. Benden de popüler olacaksın. Ama şöyle bir şey söyleyeyim; sanatçı ve şarkıcı olamazsınız. Bunu söylüyorum.
Faik Öztürk: Benim öyle birşeyim yok... Ben bu programı keyif aldığım için yapıyorum.
Zeynep Talu:Faik bey siz nerelisiniz?
Faik Öztürk: Ben Elazığ’lıyım.
Zeynep Talu: Yani, bunun nesi imaj ben anlayamadım!? Anadolu’luk imajı ne demek! Adam ne desin İstanbul’luyum, Ankaralı mıyım desin? Elazığ’lıysa Elazığlıyım diyecek! Bunun antipatik olan yanı neresi anlayamadım
KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ