
EMEKLİ MİT MÜSTEŞARI KÖKSAL'DAN 'PKK'NIN SİYASALLAŞMASI' UYARISI
ERSİN YAŞAR
BURSA - Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Topluluğu tarafından düzenlenen 'Türkiye'nin iç ve dış boyutta güvenlik stratejileri' konulu kongreye katılan emekli büyükelçi ve MİT Müsteşarı Sönmez Köksal, gazetecilerin sorularını cevapladı. ABD'deki seçimleri Barack Obama'nın kazandığının hatırlatılması üzerine Köksal, ABD'deki seçimin ardından dünya ve uluslararası ilişkiler sisteminin 21. yüzyıla adım atmış olacağını dile getirdi. Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından dünyada tek kutuplu politikalar
uygulayan bir ülkeyle karşı karşıya kalındığını anlatan Köksal, "Bu sistem artık değişti. Alt gruplar oluşmaya başladı. Avrupa, Çin, Hindistan, Latin Amerika, Orta Doğu ve Afrika'da bazı gelişmeler oldu. Zannediyorum ki bu bölgelerde Amerika'nın uygulayacağı politikalar artık emredici olmayacak. Bu bölgelerle işbirliği halinde birtakım politikalar gerçekleştirecek. Bu çerçevede yeni sistem tek veya çift kutuplu değil, çok kutuplu, alt bölgelerin oluştuğu bir sistem olacak. Bu sistemde güç kullanmak çok daha
sınırlı olacak" dedi.
Obama'nın sözde Ermeni soykırımı iddialarına yaklaşımının sorulması üzerine Köksal, "Bekleyelim, görelim. Obama, siyasi beyannamesinde konuya yer vermedi. Aksine Türkiye ile ilişkilere çok önem atfettiğini, Kuzey Irak'taki oluşumun ve PKK sorununun aslında Bush yönetiminin Irak'ı işgal etmesiyle başladığını vurguladı. Türkiye'nin Kuzey Irak ile ekonomik, sosyal ilişkilerinin geliştirilmesi için adımlar atılması gerektiğini vurguladı. Bunlar çok olumlu şeyler. ABD yeni dönemde, alt gruplu dünya
politikaları geliştirecekse o zaman Türkiye'nin de bölgedeki rolünü göz ardı etmesi mümkün değil" diye konuştu.
Çok sayıda öğrenci ve öğretim üyesinin katıldığı konferansta Rusya, Avrupa, Hindistan, Çin gibi bölgelerin durumlarını da değerlendiren Köksal, Türkiye açısından en önemli meselenin Irak'taki oluşum olduğunu kaydetti. Atatürk ve arkadaşlarının Misak-ı Milli sınırlarını çizerken Musul ve Kerkük'ü de Türkiye sınırları içine aldığını hatırlatan Köksal, "Zamanın Dışişleri Bakanı Tevfik Güçlü, 'Acaba Kürtlerin ufak bir bölümü elde bulundurularak Türkiye aleyhine kullanılmak mı isteniyor?' demiş. Aradan 83 yıl
geçti ve Türkiye yine aynı sarmalın içindedir. Kuzey Irak'ta bölgesel Kürt yönetiminin oluşmasıyla birlikte joepolitik, jeostratejik endişe kendisini daha açık bir şekilde ortaya koymaya başladı. Türkiye, olayın varlığını bir şekilde kabul etmek zorundadır. ABD haksız bir şekilde Irak'a girdi. Uluslaşma yolunda olan bir ülkeyi işgal etmek yoluyla bugünkü haline getirdi. Irak'ın merkezi otorite ile yönetilmesi aslında bölgesel dengeler itibarıyla da çok önemli" şeklinde konuştu.
Kuzey Irak'ın sahip olduğu doğalgaz ve petrol kaynakları sebebiyle herkesin gözünün olduğu bir coğrafya olduğuna işaret eden Köksal, ''Artık güç kullanarak meseleleri halletme dönemi geçmiştir. Türkiye'nin de yaşamakta olduğu bir Kürt meselesi var. Türkiye yıllardır bu sorunla uğraşıp yerinde patinaj yaparken birtakım ülkeler çok daha ileriye gitti. Hepimizin bunu sorgulaması lazım. Birtakım kalıplarla hareket ettiğimiz takdirde Türkiye maalesef zamanı yakalayamıyor. O zaman meselelerin çözümü son derece
güç oluyor. Kürt sorunu dediğimiz olay acaba farklı yaklaşılsaydı, küçük önlemlerle farklı bir boyuta sevk ettirilebilir miydi? Artık çok geç, çünkü uluslararası düzeye çıkmış olan, siyasallaşmış olan bir hareketle karşı karşıyayız. Bununla mücadele etmek terörle mücadele etmekten çok daha zor" dedi.
PKK'nın Kürt kökenli vatandaşların üzerinde tekel meydana getirdiğini kaydeden Köksal, terör örgütünün siyasal bir güç olarak şekillenmesinin önüne geçilmesi gerektiğine dikkat çekti. Alınacak tedbirlerden çekinilmemesi gerektiğini anlatan Köksal, "Türkiye'nin ulusal birliğini tehdit etmeyecek her türlü tedbirin alınması lazım. Artık dönem 1920-1950 dönemleri gibi değil. Türkiye'nin Kuzey Kore, Burma, Mienmar gibi sınırlarını kapatıp kendi içinde yaşaması mümkün değil. Türkiye gerçekçi olarak yönetilmelidir" diye konuştu.