EMİN ÇÖLAŞAN'DAN ŞOK İDDİA: MELİH GÖKÇEK DE YARGIYI ETKİLEMEYE ÇALIŞIYOR!
EMİN ÇÖLAŞAN/ HÜRRİYET
ADALET BAKANI İLE SAVCILARA DİLEKÇEMDİR
SEVGİLİ okuyucularım, 20 Kasım 2001 tarihli yazımda çok çarpıcı bir olayı belgeleriyle açıklamıştım.
Ankara adliyesinde yüzlerce davası olan, kendisi hakkında çok sayıda dava açılan, önüne gelen herkese tazminat davası açıp kamu görevini kişisel kazanca dönüştüren Melih Gökçek, o günlerde Yüksek Hakimler Savcılar Kurulu Başkanvekili olan Ergül Güryel'in oğlu Cem Güryel'e 160 milyar liralık iş vermişti.
Yargının imparatoru durumunda olan Ergül Güryel'in oğluna Melih Gökçek niçin iş veriyordu? Amacı neydi? Yargıyı etki altına alıp açtığı davaları kazanmak mıydı?
Yazım çıktığı gün Ergül Bey ziyaretime geldi. Gökçek ve avukatı Mehmet Ali Alan hakkında söylediklerini 21 Kasım 2001 tarihli yazımda aynen yazdım:
''Bu avukatın beni çeşitli zamanlarda ziyaret ettiği doğrudur. Sonra bazı şeyler duydum, bir daha gelmemesini söyledim ve artık gelemiyor. BAZI HAKİM VE SAVCILARLA BENİM ADIMI KULLANARAK KONUŞTUĞUNU, VAATLERDE VE İSTEKLERDE BULUNDUĞUNU ÖĞRENDİM. Bunu bana bazı hakim ve savcılar söylediler ve durumdan yakındılar. Bunlar benim bildiklerim. Bilmediğim daha neler vardır. O yüzden kendisini artık kabul etmiyorum, görüşmüyorum.''
Ergül Bey'in sözleri çok daha ağırdı ve hafifleterek yazmıştım.
Avukat Mehmet Ali Alan'ın yakın ilişkiye girdiği Kurul üyeleri arasında Hüseyin Demirörs de vardı.
Avukat sık sık Kurul'a gidiyor, belli kişilerin odasına girip uzun uzun konuşuyordu.
Yazılarımda ısrarla Demirörs'ten bir açıklama beklediğimi belirttim. Aradan üç gün geçti, Demirörs açıklama gönderdi, bu görüşmeleri doğruladı.
7 kişiden oluşan bu Kurul yargının her açıdan imparatoru. Hakim ve savcıların tüm atama, terfi, ceza, sicil gibi işlemlerini yapıyor.
Daha da önemlisi, ''uygun gördüklerini'' Yargıtay üyeliğine seçiyor.
Bir hakim ve savcının meslekte geleceği en yüksek yer.
***
Geçmişte ve günümüzde Melih Gökçek'in mahkemelerde açtığı yüzlerce tazminat davası var. Bu davalardan yüz milyarlarca lira kazandı.
Dolayısıyla, kendisi ve avukatı aracılığı ile yargının iki imparatoru ile çeşitli yerlerde buluşmaları, görüşmeleri ve birinin oğluna belediyeden iş verilmesi, bu ilginç ilişkilerin çarpıcı örneğini oluşturuyordu.
Ergül Güryel'le bu olay sonrasında bir veya iki kez daha konuştuk. Bana Melih Gökçek ve avukatının ''bazı'' hakim ve savcılarla olan ilişkilerini somut örneklerle anlattı.
Ayrıca şu anda Neşter Operasyonu nedeniyle gözaltında olan öteki oğlu avukat Cenk Güryel de bana bu doğrultuda önemli bilgiler verdi.
Cenk Güryel bazı olaylara bizzat tanık olmuştu ve çok önemli bilgilere sahipti.
Aynı operasyonda gözaltında olan Haldun Erdavran da bu konuda çok şey biliyordu.
***
Ben şimdi Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Neşter Operasyonu'nu yürüten DGM Savcısı Ömer Süha Aldan ve öteki yetkililerden istirham ediyorum.
Soruşturmada bu ilişkiler de araştırılmalı.
Somut bir şey çıkar veya çıkmaz. Onu kimse bilemez.
Ama sanırım gerek Cenk Güryel ve gerekse Haldun Erdavran belli konularda çok ilgi çekici bilgiler verecektir.
Yargıyla kurulduğu iddia edilen bazı bilgilere o yolla ulaşılacaktır.
Örneğin Cenk Güryel, bazı kimselerin babasının adını kullanarak bazı hakim ve savcılara ne gibi vaatlerde bulunduğuna açıklık getirecektir. Haldun Erdavran bu olayları bilmektedir.
Ergül Güryel'in avukat Mehmet Ali Alan için söylediği ve yukarıda alıntı yaptığım sözleri çok önemlidir:
''Bazı hakim ve savcılarla benim adıma konuştuğunu, vaatlerde ve isteklerde bulunduğunu öğrendim. Bunu bana bazı hakim ve savcılar söylediler, durumdan yakındılar.''
Hangi vaatler?
Yargıtay üyeliği mi!
Hangi istekler?
Davaların kazanılması mı!
Soruşturma yapılıyor. Yetkililer orada. Araştırıp bulsunlar.
Emin Çölaşan'ın notu:
Yukarıda sözünü ettiğim 20 Kasım 2001 ve bu konuyu içeren sonraki yazılarım için Melih'in avukatı Mehmet Ali Alan tekzip gönderdi. Mahkeme yayınlanmasını reddetti. Ayrıca savcılığa hakkımda suç duyurusunda bulunup ceza davası açılmasını istedi. Savcılık takipsizlik kararı verdi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:27