EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ''SİLAHLARIN MÜHÜRLENDİĞİ DOĞRU DEĞİL'' DEDİ
BAYAZIT CEBECİ
ANKARA - Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Ramazan Er, Haftalık Olağan Basın Toplantısı'nda basın mensuplarının Musul'da 5 güvenlik görevlisinin şehit edilmesi ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Er, olayın ülke dışında cereyan eden bir olay olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi:
''Bilgi akışı olmakla beraber, zaman zaman bölgedeki şartlar gereği gecikebilmekte. Bağdat Büyükelçiliği'nde şu anda 17 civarında güvenlik görevlimiz bulunmakta. Bu arkadaşlarımızın uğramış olduğu güzergah 3 kez kullanıldı bugüne kadar. Olay 17 Aralık 2004 günü saat 11.00 civarında Musul şehri çıkışında cereyan etti. Giden görevli sayımız 8'dir, 4 Iraklı şoför bulunmaktadır. 1 de elçilik görevlisi olmak üzere toplam 13 kişi bulunmakta. 8 görevlimizin 6 adet M-16 silahının yanı sıra mühimmat ve kadro tabancaları da yanındadır. Çatışma halinde iddia edildiği gibi 'yok bir kutuda mühürlüdür, yok şudur budur değil', arkadaşlarımız Türk polisine yakışır bir şekilde silahlarını ve mühimmatlarını sonuna kadar, bir Türk evladının neyi yapması gerekiyorsa onu yapmışlardır. Basında çıkan değişik iddialar bizi de üzmüştür. 2 adet M-16 silahımız ile 3 adet de arkadaşlarımızın silahı kayıptır. M-16'lardan 2 tanesi Bağdat Büyükelçiliği'ne intikal etmiştir, olaydan sonra. Olay yerine intikal eden Koalisyon Güçleri tarafından Musul'da bulunan Özel Kuvvetler görevlilerine diğer 2 adet M-16 silahlarla tabancalar iade edilmiştir. Olay araştırılmaktadır. Çeşitli web sayfalarında değişik iddialar verilmekte. Olayı bizzat yaşayan bir arkadaşımız Türkiye'ye intikal ettirilmiştir. Başından silahla yaralı olan arkadaşımızın GATA'da tedavisi sürüyor. Durumu iyiye gitmekte. Gelen bilgilere göre saldırganlardan 2'si ölü ele geçirilmiştir. Saldırganların üzerinden çıkan kimlik Arap kimliğidir. Bu aşamada söylenebilecekler bunlardır. Tekrar ediyorum, Habur Sınır Kapısı'ndan girdikten sonra Musul'a kadar 4 kontrol noktasından geçmiştir. Olay Musul çıkışında cereyan etmiştir. Olay anında beylik tabancaları ve görev silahları yanlarında bulunmaktadır. Mühürlenmeleri söz konusu değildir.''
KÖSTEBEK ŞÜPHESİ
''Köstebek şüphesini değerlendirir misiniz?'' yönündeki soruya ise Er, ''Her türlü durum değerlendirilmektedir. Aynı güzergah daha önce kullanılmıştır. Herhangi bir sıkıntı olmamıştır. Olayın oluş şekline baktığımızda organize bir olay olduğu görülmektedir'' diye cevap verdi.
Bir gazetecinin karayolunun tercih edilmesini sorması üzerine Er, ''Bunun belki bir nedeni yok, daha önce 2 kez bu güzergah kullanıldı. Hatta bir kez de Büyükelçilik görevlilerinin dönüşü sırasında kullanıldı. Ayrı bir nedeni yok. Görevli kılınan arkadaşlar tamamen Dışişleri Bakanlığı'nın emrinde görev alan arkadaşlarımız. Bundan sonra hava ve karayolu günün şartlarına göre değerlendirilecek'' yönünde cevap verdi.
''Mesleki tecrübenize göre olayın fotoğrafını nasıl değerlendiriyorsunuz?'' şeklindeki soruya ise Er, ''Gelen bilgileri değerlendirildiğimizde net bir şekilde bu eylemi şu örgüt, şu oluşum gerçekleştirmiştir demek çok erken. Irak'ta olağanüstü bir durum yaşanıyor, çeşitli oluşumlar var. Her geçen gün değişik örgüt isimleri zikrediliyor. Çok farklı bir durum ve ortam. Çok geniş bir perspektifte olayı değerlendirmek lazım. Ülkemizde cereyan eden bir olayda bile anında fotoğrafı göremiyorsunuz. Bilgi akışı devam ediyor. Şu ana kadar olayı üstlenen herhangi bir kuruluş bulunmamakta. Önümüzdeki günlerde gelişmeler doğrultusunda daha sağlıklı bilgi vermek söz konusu olacak'' şeklinde cevap verdi.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde şehitler için toplanan paraların makam odası için harcandığı iddialarına ise Er, ''Hiçbir emniyet müdürü şehitler için toplanan parayı makam odası kullanmaz bu doğru değil. Emniyetin bütün kayıtları ortadadır. İlin Valisi vardır. Bakanlığın müfettişleri vardır. Böyle bir iddia söz konusu ise değerlendirilir, incelenir. Hiçbir emniyet müdürünün devletçe verilen veya arkadaşları tarafından toplanan parayı kendi çıkarı için kullanması doğru olmadığı gibi yapacağına da inanmıyorum'' dedi. Er, Polis Vakfı'nın 1992 yılından bugüne kadar şehit yakınları ve görev sırasında yaralananlara 7 trilyon 22 milyar lira yardımda bulunduğunu sözlerine ekledi.
HALUK KIRCI'NIN İADESİ
Haluk Kırcı'nı iadesi ile ilgili son durumun sorulması üzerine Er, Ukrayna'dan Haluk Kırcı'nın istendiğini hatırlatarak, ''İnterpol mevzuatına göre 40 günlük süre geçmesine rağmen Haluk Kırcı henüz iade edilmedi. Geçtiğimiz hafta bir gelişme oldu. Ukrayna makamlarından Haluk Kırcı'nın iltica talebinde bulunduğu için bir gecikmenin olduğu yönünde bilgi aldık'' diye karşılık verdi.
Şehit cenazesinde bir polisin tepkisinin hatırlatılması üzerine ise Er, ''Olabilir, doğrudur. Ama polislik mesleği bir disiplin mesleğidir. Polis, her zaman tepkisini her ortamda açığa vuramaz. Sıralı amirlerle ilgili makamlara ulaştırma durumu vardır. Eski bir meslektaşımız, olay anındaki kişisel tepkisidir'' dedi.
Mustafa Bayram'ın İran'da olduğu yönündeki iddialara ise Er, İnterpol tarafından difuzyon çıkarıldığını hatırlatarak, İran makamlarından Mustafa Bayram'ın istendiğine ilişkin bir çalışma olmadığını ifade etti.
Bir soru üzerine Er, ''Ali Balkaner'in aranmasına devam ediliyor. Adli makamların talimatını bekliyoruz. Adli makamların talimatı gelir gelmez yurtdışında da aranması yolunda İnterpol nezdinde girişimlerimiz olacak'' diye cevap verdi.
Almanya'dan 69 Türk'ün sınır dışı edilmesi ile mıştır. Herhangi bir sıkıntı olmamıştır. Olayilgili Er, olayın doğru olduğunu vurgulayarak, bu kişilerin bazıların pasaportsuz, bazılarının ise kaçak olarak Almanya'da bulunduklarını kaydetti. Er, bu kişilerin hepsinin Türkiye'ye döndüklerini belirterek, herhangi bir suçtan aranmadıkları için kendi vilayetlerine gönderildiklerini söyledi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:31