Asayiş
  • 30.7.2002 10:30

EMNİYET’TE YAPILAN ‘KİLİT’ ATAMALARA ‘BİRADER GÖLGESİ’ DÜŞTÜ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA- Star yazarı Saygı Öztür, bugünkü yazısında emniyetteki atamaları gündeme getirdi.Bazı kilit atamalarda bir politikacının kardeşinin önemli rol oynadığını leri süren Öztürk, şunları yazdı: Siyasetçiler, hiçbir dönemde bu kadar Emniyet Genel Müdürlüğü'nün içine girmemişti. Emniyetçiler hep şifreli konuşuyor. O yüzden 'Birader'in kim olduğunu bilmiyorum ama bazı kilit atamalarda hep 'birader'den söz ediyorlar. Öğrenebildiğim kadarıyla bu kişi bir politikacının kardeşiymiş... Ona yakın olanlar üst görevlere getiriliyor, başarı, kıdem, liyakat yerlerde sürünüyor. 'Birader'in atamalara bu kadar ilgili olmasına şaşırdım. Yaşananlar, gazeteci olarak izlediğimiz gelişmeler, okuduğumuz ifade tutanakları ve deneyimlerimiz Emniyet'te işlerin iyi gitmediği, isimleri değişik olaylara karışan bazı görevlilerin korunup kollandığına tanık oluyoruz. Siyasetçi kardeşinin, Emniyet'in işlerine bu kadar ilgi duymasının bir nedeni olsa gerek. Erken seçim kararı alınması halinde İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen 3 Ağustos'ta görevden ayrılacak. O yüzden apar-topar atamalar yaptı. Atananlara da Pazartesi günü sabah görevlerinin başında olmasını istedi. Bu ne acele, bu ne telaş sayın Bakan? Görevden alınanlar, görevden alındıklarını sabah makamlarına gelen yeni başkanlardan öğrendiler. Başkanlardan birisi yıllık iznindeydi. Gelip görevi teslim etmesi istendi. Emniyet'in en etkili iki dairesi geçmişte eşgüdüm içinde çalıştığında Türkiye'yi sarsan operasyonlar yapılmıştı. Yücelen döneminde, etkili bir operasyona tanık olmadık. O ünlü ve dokunulmaz denilen kişilerin telefonlarını bu iki daire dinlemişti. İstihbarat Dairesi ile Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi'nin önemi ortada. Çok ilginçtir, bu köşede 'yakında terfi edecek' dediğim müfettişler birer birer önemli görevlere getiriliyor. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Adil Serdar Saçan, Mali Şube Müdürü Ayhan Mimaroğlu ile ilgili soruşturmayı yürüten Polis başmüfettişleri Mehmet Ali Kantar ile Ömer Eser'in soruşturma bitmeden terfi ettirileceğini yazmıştım. Kantar, Trafik Dairesi Başkanlığı'na, Ömer Eser İzmir Polis Okulu Müdürlüğü'ne atandı. İstihbarat Dairesi Başkanlığı'na Melih Kiter getirildi. Polis Müfettişi Kiter, Saçan'ın yakın arkadaşı. Olabilir. İstanbul kaynaklı önemli bir soruşturma için bu kişinin özel olarak istenmesi hayli anlamlı değil mi? Kiter'in önemli göreve getirileceğini bu köşenin okurları biliyordu. Yıldızı parlayan müdür Coşkun Hayal, müdür yardımcısı olmasına rağmen 4 yıl Rize Emniyet Müdürlüğü'ne vekalet etti. Kırklareli ve Bilecik Emniyet müdürlüğü yaptı. Asayiş Dairesi'nde, önemli yenilikler yapan Hasan Eryılmaz, 15 gün önce görevden alındı ve yerine Bilecik Emniyet Müdürü Hayal getirildi. Hayal şimdi de Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi Başkanlığı'na verildi. Bu atamanın, arkasında İstanbul'daki bazı şube müdürleri ve 'birader' olduğu Emniyet çevrelerinde öne sürülüyor. İsmail Çalışkan'dan birileri intikam aldı. Çünkü 'Örümcek Ağı' soruşturması kapsamında Saçan'ın, 'Örümcek Ağı' soruşturmasının tutuklu sanığı Erol Kohen'le yaptığı telefon konuşmaları dinlenmiş, dinleme olduğu Saçan'dan gizlenmişti. Çalışkan, işte bu olayın kurbanı seçildi. Çalışkan, 'haberin olsun dinleniyorlar' demiş olsaydı belki bu olay başına gelmeyecekti. Sahi, müfettişler o dinleme kasetlerini DGM'den niçin istemediler? 5 gün daha sabredemediler Tuncer Meriç, Emniyet'te son derece sayılan-sevilen, adı yolsuzluklara, şaibeli olaylara karışmamış, 41 yıllık bir emniyet mensubu. Geçmişte, İstihbarat Dairesi Başkanlığı yaptı. Özel Harekat Dairesi kurdu ve terörle mücadelede büyük yararlılıkları bilinen özel harekat timlerini yetiştirdi. Uzun yıllar Teftiş Kurulu Başkan Yardımcılığı görevinde bulundu. Daha sonra Teftiş Kurulu Başkanı oldu. Yücelen, göreve başladıktan sonra Teftiş Kurulu Başkanı Meriç'i görevden aldı. Meriç, Nisan ayında mahkeme kararıyla görevine döndü. 5 Ağustos'ta yaş haddinden emekliye ayrılacaktı. Hafta içinde meslektaşlarına veda edecek, 41 yıldır fiilen hizmet verdiği kurumundan duygu sağnağıyla ayrılacaktı. Dün sabah, görevden alındığını öğrendi. Yani 5 gün sonra görevden ayrılacağı biline biline Yücelen, Meriç'i görevden aldı ve müfettişliğe atadı. Bu durum, Meriç'i çok yaraladı. 5 gün sonra görevden ayrılacak olan bu kişiye bundan büyük bir hakaret olamazdı. Aceleniz nedir, yangından mal mı kaçırıyorsunuz, ne oluyor böyle? Siz, kendinizi Meriç'in yerine koyun ve öyle düşünün... Böyle bir dönemde Teftiş Kurulu Başkanlığı'na Naciye Ekmekçibaşı'nın getirilmesi onun için de şanssızlık olmuştur. Emniyet Genel Müdürü Kemal Önal'ın okul arkadaşı olan Ekmekçibaşı, Güvenlik Dairesi Başkanlığı'ndan Teftiş Kurulu Başkanlığı'na kaydırıldı ama atamayı yapanlar 'Teftiş Tüzüğü'ndeki hükmü yine unuttular. Bakalım teftişin en kıdemlisi olan Hüdaverdi Bıyıklı bu duruma ne diyecek... Son kararnamede Nihat Dündar (Hukuk Başmüşavirliği'ne), Arif Sezer (APK Başkanlığı'na), İsmail Çalışkan (Güvenlik), Feray Şirin (Asayiş) Tuncer Özyer (İdari-Mali İşler), Ahmet Kocabal (Bilgi İşlem) Özkan Elgin (Sosyal Hizmetler) Halim Dural (Sağlık) dairesi başkanlıklarına verildi. İstihbarat'tan alınıp müfettişliğe atanan Uzun, daha sonra Elazığ Emniyet Müdürlüğü'ne vekaleten atandı. Yücelen'in giderayak atamalar yapması hiç ama hiç şık olmadı. Çünkü bu atamaların üzerine 'doğru değil' denilse bile 'birader' gölgesi düştü. Son gelenler de 'ilk giden' olacaktır... (Star) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:33

İLGİLİ HABERLER