Asayiş
  • 6.1.2010 18:30

EMNİYETTE DERNEK BAŞKANINA DAYAK GÜVENLİK KAMERASINDA

Kumkapı'daki Yabancılar Şube Müdürlüğü misafirhanesinde geçtiğimiz hafta yaşanan olay iddiaya göre şöyle gelişti; İMKANDER Başkanı Nuray Canan Bezirgan, 4 çocuklu yabancı uyruklu bir kadına yardım etmek için eşi Ömer Erol Bezirgan ile birlikte misafirhaneye geldi. Polislerle görüşen Bezirgan çifti, tepki ile karşılaştı. Bir polis amiri Nuray Canan Bezirgan'ın dışarı çıkartılmasını istedi.

Bunun üzerine polis ekipleri Bezirgan'ı yerde sürükleyerek, güvenlik kamerasının görmediği karanlık noktaya götürdü. Bezirgan burada polis ekipleri tarafından, tartaklanıp, dövüldü. Bezirgan, polislerin çekiştirdiği başörtüsünün açılmaması için eliyle başını tutmaya başladı. Bu sırada Bezirgan'ın eşi, cep telefonunu çıkartarak olup bitenleri görüntülemek istedi.

Bunu fark eden diğer polisler ise Bezirgan'a engel oldu. Ömer Erol Bezirgan, yanına gelen sivil polisler tarafından tartaklanarak başka bir odaya alındı. Polislerin yerde sürükleyerek götürdüğü Bezirgan, başını misafirhanedeki masalara vurdu. Bezirgan çiftinin polisten dayak yediği anlar güvenlik kameraları tarafından saniye görüntülendi.

Emniyet amirleri, Bezirgan çiftini şikayetçi olmamaları konusunda uyarmaktan geri kalmadı. Çiftin yanına gelen bir emniyet yetkilisi, "şikayetçi olmazsanız sizi serbest bırakacağız, şikayetçi olacaksanız sizi nezarette tutacağız ve raporu da ona göre vereceğiz" dedi. Ancak Nuray Canan Bezirgan ve eşi Ömer Erol Bezirgan, dayak olayının ardından misafirhanede görevli polisler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayette bulundu.

Yaşadıkları korkunç olayı anlatan Nuray Canan Bezirgan, 4 çocuklu yabancı uyruklu bir kadına yardım için Yabancılar Şube Müdürlüğü'ne gittiklerini belirterek, "Bende bir aktivist olarak kadının durumunu merak ettim. Hasta olan kadın ve çocuğunu doktora götürmek istedik. Çocuklardan birisinin astım hastası olduğunu öğrendik. Çocuk çok rahatsızdı. Kapsamlı bir hastanede tedavi görmesi gerekiyordu. Emniyet yetkilileri buna izin verdi. Giriş katta bekliyorduk. Eşimle giriş salonunda beklerden amirlerden birisi gelerek 'neden siz bunu basına yansıtıyorsunuz, bu mu sizin Müslümanlık anlayışınız' dedi" diye konuştu.

Polislerden gelen tepki üzerinde emniyet amirine dernek başkanı olduğunu söylediğini anlatan Bezirgan, "Polis amiri, diğer polislere 'bu kadını derhal dışarı atın' dedi. O sırada amirlerden aldıkları emre göre polisler beni tartaklayarak kapının aksi istikametine götürdü. Güvenlik kamerasının bulunmadığı bir noktaya götürdü" şeklinde konuştu.

Bezirgan, baş örtüsünden tutan polislerin, kendisini sürükleyerek karanlık camlı bir odaya soktuklarını belirtti. Eşinin de polisler tarafından yerde sürüklenip, tartaklandığını vurgulayan Bezirgan, "Eşimi başka odaya götürdüler. Eşimin üzerine çıkarak, tepindiklerini gördüm. Eşim bağırıyordu. Köşede tartakladılar, dövdüler. Beni medyadan tanıdığını söyleyen başkomiser başörtümden tutarak beni yere attı. Ben başörtüm açılacak diye ellerimi başörtüme götürdüğüm için kendimi savunamadım. Nefes alamıyordum, ölebilirdim. Çok zor bir durumdu. Tartaklayıp başka bir odaya götürdüler" dedi.

"POLİSE RAPOR VEREN DOKTORA SUÇ DUYURUSU"
Bu olaya karışan emniyet mensupları hakkında hukuki işlem başlattıklarını söyleyen Canan Bezirgan, "Polisler bize 'şikayetçi olmazsanız sizi serbest bırakacağız, şikayetçi olacaksanız sizi nezarette tutacağız, raporu da ona göre vereceğiz' dediler. 'Olayı kamuoyuna duyurursanız ve polisler hakkında suç duyurusunda bulunursanız bizde rapor hazırlarız, polise mukavemetle yargılanırsınız' dediler. Adalet bunun neresinde" şeklinde konuştu.

Bezirgan ayrıca, şikayetçi olmalarının ardından gittikleri hastane doktorunun kendilerine rapor vermediğini ancak olaya karışan polislere 3-4 gün rapor verdiklerini öne sürdü. Polislerin rapor aldıklarını savcılık tutanaklarından öğrendiklerini söyleyen Bezirgan, "Doktor hakkında da suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

Ömer Erol Bezirgan ise gittikleri misafirhanede şiddete maruz kaldıklarını belirterek, "Yüzünü göremediğim polisin biri sürekli sağ eliyle yüzüme vuruyordu. Masalara başımı vurarak çıkardılar. Ben eşimle görüşmek istedim. Ayrı ayrı yerlerde darp ediliyorduk. Biz sivil toplum örgütünün mensubu olarak oradayız. Bize bunlar yapılıyorsa orada bulunan yabancılara neler yapıldığını tahmin edebiliyoruz" şeklinde konuştu.

SADIK KAHRAMAN-CEMALETTİN GÖKPINAR-İSTANBUL

 

 

 
Videoyu İzlemek İçin Tıklayınız
 

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 11:25

İLGİLİ HABERLER