
EMNİYET'TEN VATAN GAZETESİ'NE YALANLAMA!..
Emniyet Genel Müdürlüğü Basın Sözcüsü İsmail Çalışkan, Türkiye’ye yönelik bir terör beklentilerinin olmadığını, güvenlik güçlerinin örgütlere yönelik çalışmalarını kesintisiz sürdürdüğünü belirtti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü de Demirtaş’a ait olduğu iddia edilen sözleri yalanladı. Yapılan yazılı açıklamada, “Röportajda hiçbir şekilde ifade edilmeyen ve gerçeği de yansıtmayan bilgilere yer verildiği görülmektedir.” denildi.
Görüşme için İçişleri Bakanlığı’ndan izin alınmasının söz konusu olmadığı ifade edildi. Adalet Bakanı Cemil Çiçek ise konuyu İçişleri Bakanlığı’nın değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
Zaman Gazetesi'nin haberine göre; haftalık basın toplantısında son terör olayları ile gündemdeki konularla ilgili bilgi veren Çalışkan, “Demirtaş’ın ifadeleri sansasyon oluşturmak için kullanılmış. Kesinlikle böyle bir bilgimiz yok.” dedi. Örgütlerle mücadele için bütün istihbarat birimlerinin her zaman üst düzey çalışma yaptığını aktaran Çalışkan, Türkiye’nin yaşanan terör olaylarına rağmen en güvenilir ülke olduğunun altını çizdi.
İngiltere’de gözaltına alınan Türklerin patlamalarla ilgisi olmadığını belirten Çalışkan, operasyonun terörle mücadele kapsamında bir tedbir olduğunu aktardı. Bilgilendirme toplantısında Bingöl’ün Yayladere ilçesi Belediye Başkanı Haşim Akyürek’in PKK tarafından kaçırılması da gündeme geldi. Kaçırılan başkanla ilgili olarak şu ana kadar kendilerine herhangi bir bilgi ulaşmadığını söyleyen Çalışkan, jandarma birimlerinin gerekli araştırmayı yaptığını vurguladı. Öte yandan Ankara Adliyesi’nde hakim ve savcıların ‘Ad Çekme’ törenine katılan Bakan Çiçek, tören sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. İstanbul Emniyet Müdür Yardımcısı Şammaz Demirtaş’ın, röportajdaki ifadelerinin hatırlatılması üzerine Çiçek, “Bu açıklama doğru mudur? Bu şekilde bir açıklama yapılması doğru mudur? Onu İçişleri Bakanı arkadaşımız değerlendirir.” açıklamasını yaptı.
Demirtaş’ın açıklamalarıyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Basın Protokol ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü’nce yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada; sınırlı sayıdaki soruları cevaplamak üzere Demirtaş ile Vatan Gazetesi muhabiri Hilal Öztürk’ün bir röportaj yaptığı belirtildi. “Haberde ileri sürüldüğü şekilde, bu görüşme ile ilgili İçişleri Bakanlığı’ndan özel izin alınması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığı” ifade edilen açıklamada, şöyle denildi: “Bu röportaja dayanılarak Vatan Gazetesi’nin 29 Temmuz 2005 tarihli yayınında yer alan ‘İstanbul’da bin El Kaide’li takipte’ manşetiyle yayınlanan haberde, röportajda ifade edilmeyen bazı beyanlara yer verildiği anlaşılmıştır. Röportaj talebinde yer alan hususlarla ilgili olarak terör olaylarına karşı İstanbul’da alınan güvenlik tedbirleri hakkında net ve kısa açıklamalarda bulunulmuştur. Yapılan röportajda hiçbir şekilde ifade edilmeyen ve gerçeği de yansıtmayan abartılı, sansasyonel ve yoruma dayalı bilgilere yer verildiği görülmektedir. ‘El Kaide terör örgütünün kasım ayına kadar eylem yapacağı’ şeklinde bir bilgi bulunmamaktadır ve kesinlikle böyle bir beyanda da bulunulmamıştır. Ayrıca terör örgütleriyle bağlantılı olan ve olabilecek kişilere ilişkin istatistiki bir bilgi verilmesi de söz konusu olmamıştır.”
İŞTE VATAN GAZETESİ'NİN HABERİ:
İstanbul'da 1000 El Kaide'li takipte
Londra'dan sonra Mısır'da patlayan bombalar El Kaide tehdidinin batıdan doğuya kaydığını gösterdi. İstihbarat örgütleri El Kaide bombalarının hedef listesinde Türkiye'nin de olduğu bilgisi veriyor. Peki Türkiye'de ve 11 milyon nüfuslu İstanbul'da polis nasıl önlemler alıyor?
İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat ve Kaçakçılık Şubelerinden Sorumlu Müdür Yardımcısı Şammaz Demirtaş hem bu soruya yanıt verdi, hem de çarpıcı bilgiler verdi.
* İstanbul polisi olası bir terör saldırısına hazır mı?
- Türkiye hassas bir döneme giriyor. Biz de gereken tüm tedbirleri alıyoruz. Özellikle istihbarata ağırlık veriyoruz. Londra ve Mısır'daki bombalı saldırılardan sonra terör dalgasının batıdan doğuya doğru geldiği anlaşılıyor. Türkiye'de de Kasım'a kadar bir eylem yapılmasını bekliyorum.
İstanbul'da 1000 kişi izleniyor
* Nasıl önlemler alınıyor peki?
- Önemli olan, eylemi olmadan önce engellemek. Eylem olduktan sonra failleri ele geçirmek ikinci planda olmalı. Bunun için istihbarat çalışmalarına ağırlık verdik. Türkiye'deki istihbarat polisinin yüzde 80'i dini motifli örgütler üzerinde çalışıyor. Uluslararası işbirliğiyle ham bilgileri ayrıntılandırıyoruz. İstanbul'da El Kaide ile bağlantısı olduğunu tespit ettiğimiz 1000 kişiyi izliyoruz.
* Nasıl bir izleme yapıyorsunuz?
- Seyahatlerini, ev ya da iş değişikliklerini, kimlerle görüştüklerini, hemen her hareketlerini izliyoruz. Örgütle bir temas kurduklarında derhal müdahale edebilmek için izleme çok önemli.
El Kaide Türkiye'de metroyu seçmez
* Olası El Kaide eylemleri için metro ve otobüsler kontrol ediliyor mu?
- El Kaide eylemleri Türkiye'de sokaktaki vatandaşı tehdit etmiyor. Önceki saldırılar yabancı uyruklu vatandaşları ya da yabancıları hedef aldıklarını gösterdi. Bu nedenle otobüslerin ya da metronun tehdit altında olduğunu düşünmüyorum. El Kaide saldırıları global terörün gövde gösterisi oluyor, gerçekleştiği devletin ise itibarını, güvenliğini, huzurunu sarsıyor. Ancak bunlara rağmen İstanbul'da metro ve belediye otobüs durakları dahil terör örgütlerinin hedefi olabilecek her yeri kontrol ediyoruz.
Mobese ile terörist takibi
Mobese yani güvenlik kameraları var. Bu kameralar da izleme ve takip için çok önemli. Uluslararası işbirliğiyle elimize geçen resimlerle karşılaştırmada, araçların takibinde çok işimize yarıyor. Ayrıca NATO Zirvesi için Atatürk Havalimanı'nın 35 turnikesine yerleştirilen kameralarla, turnikeden geçen herkesin resmini çetik. Bu resimler global terörle mücadelede uluslararası işbirliğinde kullanıldı. Bu kameralar hâlâ faaliyette ve çok işe yarıyor. Sistemin tüm Türkiye'ye yayılması için Emniyet Genel Müdürlüğü'ne proje sunduk. Türkiye'deki tüm sınır kapıları kara, hava, deniz her kapıda bu kameralardan mutlaka olmalı.
Bomba malzemeleri de takipte
Ayrıca bomba yapımında kullanılan gübre, şeker, belli başlı asitler, deterjan gibi maddelerin satıldığı yerler takibimiz altında. Dikkat çekici oranda bir alım yapıldığında ya da şüphe çeken bir satış olduğunda müdahale edebiliyoruz. Ama başta da söylediğim gibi önemli olan istihbarattır ve biz önceliği istihbarata verdik.
* Peki dinleme yapıyor musunuz?
- Son dönemde çıkartılan 5387 sayılı kanun MİT, Emniyet ve Jandarma'nın elini güçlendirdi. Daha önce suç oluştuktan sonra dinleme yapmak gibi bir durum vardı. Ancak bu yasa ile suç oluşmadan önce, suçu önlemek için dinleme yapmamızı sağlayacak. Bu yasa çıkar çıkmaz yazışmalarımızı yaptık. 3'er aylık periyodlarla, üç ay sonra gerekiyorsa süresini uzatarak dinleme yapabiliyoruz.