Ekonomi
  • 13.1.2003 16:17

ENFLASYONUN DÜŞMESİ İÇİN BÜYÜMENİN DÜŞMESİ GEREKMİYOR

Merkez Bankası Başkan Yardımcı Fatih Özatay, ''Enflasyonu düşürmek için büyümenin de düşmesi gerekiyor'' şeklindeki söylemleri ''hurafe'' olarak niteleyerek, ''Bu hurafeler çok vaktimizi alıyor'' dedi. TÜSİAD'ın hazırladığı ''Enflasyon ve Büyüme Dinamikleri: Gelişmekte Olan Ülke Deneyimleri Işığında Türkiye Analizi'' adlı raporun açıklandığı toplantının ardından düzenlenen panelde yaptığı konuşmada Özatay, enflasyonu düşürmek için büyümeden vazgeçmek gerekmediğini söyledi. Özellikle borç stokunun ve enflasyonun yüksek olduğu ülkelerde mali disiplinden ödün vermemenin önem taşıdığını vurgulayan Özatay, ''Mali disiplinde dikkatli, inatçı olacağız. Mali disiplini sağlayacağız, programa uyacağız. Böylece büyüme açısından mesafe katedeceğiz'' dedi. Merkez Bankası'nın bu tür politikalara uyumlu davranacağını ifade eden Fatih Özatay, daha sonra şunları kaydetti: ''Bir ara deniliyordu ki, enflasyonu düşürmek için biraz büyümenin de düşmesi gerekiyor. O zaman büyüme niye düşsün. Biraz büyümeyi artırmak için biraz da enflasyon yükselsin. Bu hurafe. TÜSİAD'ın bu çalışması bunu gösteriyor. Biz de zaten Merkez Bankası olarak yıllarca bunu söylüyoruz. Bu hurafeler, çok vaktimizi alıyor.'' ''HERKES FEDAKARLIĞI BAŞKASINDAN BEKLİYOR'' Hazine Müsteşar Yardımcısı Ferhat Emil de konuşmasında, özel sektörün de yönetim tarzını düzeltmesinin enflasyon ile mücadelede son derece önemli olduğunu belirterek, ''Sadece kamunun kendisini düzeltmesi ile enflasyonla mücadelede ciddi mesafe alamayız'' dedi. Emil, daha sonra şu görüşleri dile getirdi: ''Enflasyon ile büyüme arasındaki ilişki bu kadar negatif, sonuçlar bu kadar olumsuzken özel sektör Ankara'nın, siyasetçinin kapısını çalar (bize yardım, teşvik verseniz, harcamaları artırsanız, vergileri indirseniz ekonomi nasıl canlanır) gibi söylem içindeler. Enflasyon Türkiye'deki toplumsal hafızayı olumsuz etkiliyor. Herkes kısa vadeli düşünüyor. Enflasyonun olumsuz etkilerinin yükünü karşı tarafa atmaya çalışıyor. Toplumun bir kesimi, enflasyon ile büyümenin pozitif gittiği düşüncesinde. Halbuki bu anlamda, artık denizin bittiği, yaşam tarzının değişmesi gerektiği hissediliyor, ama itiraf edilmiyor. Herkes fedakarlığı başkasından bekliyor.'' Mali disiplin için yüzde 6.5 faiz dışı fazla hedefinin tutturulmasının önemli olduğunu belirten Emil, harcamaların önceliklerinin belirlenmesi gerektiğini vurgularken, şu anda ellerinde 5 bin kamu projesi stoku bulunduğunu, bu yatırım stokunu eritmeden yeni yatırımlar gitmenin doğru olmadığını kaydetti. DPT Ekonomik Modeller Daire Başkanı Zafer Mustafaoğlu da, Türkiye refahı açısından önemli olan büyümeyi, makro ekonomik istikrarı ve uygun yatırım ortamını oluşturarak sağlamak gerektiğini söyledi. Mustafaoğlu, AB'ye uyum çalışmalarının hızla tamamlanmasının, Türkiye'nin büyümesini hızlandıracağını ifade etti. AKÇAY: ''TOPLUMDA ENFLASYON BEKLENTİSİ KIRILMALI'' ''Enflasyon ve Büyüme Dinamikleri: Gelişmekte Olan Ülke Deneyimleri Işığında Türkiye Analizi''' raporunu hazırlayanlardan Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Cevdet Akçay da, Türkiye'deki büyüme süreçlerine ilişkin olarak, ''Türkiye'de yaşanan büyüme süreçlerinin niteliğine dikkat etmek lazım. Bunlar daha çok, (büyü ve duvara çarp). Bir nevi intihar teşebbüsü gibi aslında'' değerlendirmesinde bulundu. Devlet Bakanı Ali Babacan'ın konuşmasındaki enflasyon maliyetine ilişkin saptamaları doğru bulduğunu açıklayan Akçay, ''Ama, yine de şu soruyu sormakta fayda var; Bütün bu maliyetler eğer biliniyor idiyse, bu kadar uzun zamandır bu enflasyon ile bu kadar yaşamak isteyen mazoşist toplum görüntüsü neden ortaya çıkıyor''' dedi. Stanley Fischer'in ''bir yönetimin idari kapasitesinin en önemli göstergesi enflasyon ile başedebilmesi, eğer enflasyonu aşağı çekemiyorsa yönetim başarı addedilemez'' saptamasını aktaran Akçay, Türkiye'de yapılanlara, ''TL'yi ciddi şekilde mahvetmek için yıllarca çok ciddi çabalandı'' diye bakılacağı görüşünü dile getirdi. Akçay, şunları söyledi: ''Eğer, enflasyon beklentisini toplumda indiremiyorsanız bugünkü enflasyonu da aşağı indiremiyorsunuz. Enflasyon beklentisini kırmadan indirmeniz mümkün değil. Türkiye bunun en tipik örneği. Bu beklentiyi kırmanız lazım. Sayın Bakan'ın yaptığı saptamalara, önerdiği yöntemlere katılıyoruz. Bu sinyallerin doğru verilmesi ve doğru politikaların izlendiği topluma çok şeffaf ve saydam olarak aktarılması gerekiyor.'' Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:08

İLGİLİ HABERLER