Medya
  • 10.7.2004 14:44

ENGİN ARDIÇ: İSMET İNÖNÜ DEDENİZ DE HİÇ MASUM SAYILMAZ HANİ...

Ne biçim şebeke ulan bu? Bazı emekli bürokratların ve çoktan emekli olmuş olmaları gereken bazı gazete yazarlarının ortak bir saplantısı var. Buna, boş zamanlarında devrimcilik, bestecilik, şarkıcılık, romancılık, mebusluk, köşecilik ve tacirlik eden bazı işbilir uyanıklar da çanak tutuyorlar. Saplantı da şu: ‘1950 yılında karşıdevrim başladı.’ Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi bir daha asla tek başına iktidar yüzü görmemek üzere gitti, Demokrat Parti geldi. Bizim parti seçimi kazanamazsa karşıdevrim olur ağabey. Bu seçimin serbest olması gerekmez, hata tam tersine, serbest olmasın ki kazanmamız garanti! CHP daha önce hiçbir serbest seçimi kazanmamıştı (çok tartışmalı ve ‘şaibeli’ olan, ‘gizli oy-açık sayım’ ilkesinin tam tersine, ‘açık oy-gizli sayım’ gibi rezil bir düzenlemeyle yapılan ve her sandığının başında üniformalı bir jandarma bulunan 1946 seçimini saymazsanız), 1950 yılında DP çatır çatır halkın oyuyla gelmişti ama onlar bunu karşıdevrim olarak niteliyorlar. ‘Atatürk’ü Koruma Kanunu’ 1951 tarihlidir ve Menderes tarafından hazırlatılıp oylatılmıştır ama bunu hiç hatırlamak istemezler. Bazıları da bilmez bile... DP iktidarı ne gibi günahlar işlemiştir? Yazıyı mı değiştirmiştir, şapkayı mı kaldırmıştır, soyadlarını mı iptal etmiştir, tekkeleri mi açmıştır, halifeyi mi geri getirmiştir? Son günlerinde ‘diktaya yönelmek’ gibi bir günah işlemiştir ama bu konuda İsmet Paşa dedeniz de hiç masum sayılmaz hani... Takrir-i Sükun Kanunu’nu rahmetli babam mı çıkarmıştı? Milli Şef amcam mıydı yoksa? Yoksa daha önce memlekette çok adil bir sosyal düzen vardı da onu devirip pis kapitalizme mi geçti DP? Paşa dedenizin zamanında grev hakkı da yoktu, sendikal örgütlenme de. Türk-İş Konfederasyonu’nun kuruluşu da, ayıptır hatırlatması, 1952. Meclise gayrımüslim (Rum) ve ayrıca kadın milletvekili sokmuştur, bu da karşıdevrim oluyor herhalde. (Kadın milletvekili, Satı Kadın gibi ‘kontenjandan’ ve tepeden değil, Nazlı Tlabar gibi halkın özgür oylarıyla.) Nazım Hikmet’i kodese CHP iktidarı soktu, DP geldi salıverdi, bu karşıdevrim. Sabahattin Ali’nin epey ‘meşkuk’ bir şekilde öldürüldüğü 1948 yılında, Tan Matbası’nın ve gazetesinin yağmalanıp yıkıldığı 1946 yılında iktidarda kim vardı beyağabey? DP iktidarı ‘Amerikancı’ olduğu için karşıdevrimci. Ama Missouri zırhlısının gelişi kaç yılında, hatırlamak isteyen yok ve Celal Bayar’ın ‘NATO’ya niçin girmediniz?’ sorusuna ‘aldılar da girmedik mi Celal Bey?’ diye cevap veren İsmet Paşa, anti-Amerikan ve devrimci. Halk cahil ya, karşıdevrime oy veriyor... Bir bilinçlense... Ama bilinçlenemiyor ki... Çünkü kandırılıyor... Örneğin Anadolu köylüsü sınıf değiştirmek, yani daha iyi yaşamak istediği için karşıdevrimci, fakat bürokrasinin onu oturttuğu yerde uslu uslu otursa, devrim saflarına katılacak... Köy Enstitüleri eğitimi uyarınca köyünde kalacak, şehirlere gelmeyecek. Bilinçli bir sanayileşme programıyla onun şehirlerde sanayi işçisine dönüşmesini sağlamayalım... Sonra solcu molcu olur, bu da devrime hiç uymaz! Onun yerine, kapitalistleşmeyi başıboş yapalım ki bunlar gelip amansızca yığılsınlar ve gecekondularda lumpenproletaryaya, yani toplumun en alt, en yoz, en moloz ve de en tehlikeli kesimine dönüşsünler. Menderes tarıma traktörü soksun ve karşıdevrimci olsun. Demirel baraj yapsın, Özal kredi kartını getirsin ve karşıdevrimci. Çünkü devrimin ekonomiyle falan hiçbir ilgisi yoktur beyağabey, şapka giyip bir de rakı içtin mi devrim tamamdır. Menderes’in ezan okunurken susmasını karşıdevrimci tutum, CHP adayının da ‘halka inmek’ için, attığı meydan nutkunda ‘rakı neyle içilir’ konusuna girmesini devrimci tutum olarak niteliyorsanız, hayatınız boyunca da iktidar yerine ancak ananızın örekesini görürsünüz arkadaşlar!.. Engin Ardıç Star Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:33

İLGİLİ HABERLER