ERDAL İNÖNÜ İLE BANU ALKAN'IN ORTAK NOKTASI NE OLABİLİR?
Tatil tortusu (1)
Birkaç gün tatil makamından gideceğiz. Önce size bir soru: Erdal İnönü ile Banu Alkan'ın ortak noktası ne olabilir?
Kütüphanelerinin aynı kitaplardan oluşma ihtimali var mıdır? En sevdikleri ilk üç film/albüm çakışabilir mi? Benzer tarzda tatillerden hoşlanmaları mümkün müdür?
En fazla ikisinin de zeytinyağlılara düşkün olabileceğini düşünürdüm. Tatil anlayışlarının uyuşması, benim için kültür sanatta birleşmeleri kadar imkânsızdı.
O yüzden de Aynur Knörle ile çay içip laflarken, öyle kalakaldım.
Sevinç-Erdal İnönü çiftinin, önceki senelerde Sabrina's House'a defalarca geldiklerini biliyorduk. Ama Banu Alkan! Nasıl yani, bizim Banu Alkan mı, oldum!
İnsan bazen önyargılarında nasıl da boğuluyor.
Sadece televizyon ve gazetelerden tanıdığı birinin, zihninin reçetesine sahip olduğunu sanıyor.
Bana Banu Alkan'ın tatil anlayışını sorsalar, hiç tereddütsüz Paris'teki kokoş butikleri işaret ederdim. Böyle karadan yolu bile olmayan, kimsenin kimseye ilişmediği, insanın iki mayo, iki pareo, iki parmak arası terlik ve iki tişörtle ömür geçirebileceği bir küçük cennette, Banu Alkan, onca süsü püsü, kostümü, pozu olmadan, sıkıntıdan çatlamaz mıydı?
Hayır çatlamıyor, tersine bayılıyormuş. Tobias'ın salla götürdüğü 'Karayipler' lakaplı akıl almaz güzellikte bir su var, renkten renge giren, oradaki adacıklarda sabahtan akşama kadar bebekler gibi oynuyormuş. 'Beni burada bırakın, akşam gelir alırsınız' diyormuş.
Bu bilgi, Banu Alkan hakkında bunca yıldır biriktirdiğim kırıntıları süpürüp çöpe atma ihtiyacı yarattı. Tatil anlayışı, özel bir şey çünkü.
Mesela tatil köyü sevdalısıysanız, başka birisiniz. Bu noktada sado mazo eğilimlerden, askerlik tutkusundan bahsedilebilir!
Yılmaz Türkbükü bekçilerindenseniz başka, arabayla dağ tepe giden kâşiflerdenseniz başkasınız. Ama neme lazım, yine de 'önyargı kataraktı'na teslim olmamak gerek.
Bugün yerimiz dar. Devamı gelecek...
Nur Çintay A
Radikal
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:33