
ERDOĞAN: BAŞKASINA ZULÜM EDEREK ADALET TESİS EDİLMEZ
KONYA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kimsenin başkasına zulüm ederek adaleti tesis edemeyeceğini belirterek, ''Biz, bu anlayışla ülkemiz için de bölgemiz için de insanlık için de barış, huzur ve adalet istiyoruz. Diyoruz ki Türk milleti hiç kimsenin hukukunu çiğnememiştir, bundan sonra da çiğnemeyecektir, ama kimse de bizim hukukumuzu çiğnemesin, buna da müsaade edemeyiz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Mevlana'nın 736. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Etkinlikleri çerçevesinde Mevlana Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen Şeb-i Arus törenindeki konuşmasında, dinleyicilere ''Aziz Mevlana dostları'' şeklinde hitap etti.
Hazreti Mevlana'nın kitabında kin ve nefrete yer olmadığını, onun mefkuresinin belki de en çok da bugün insanlığın hasretini çektiği mefkure olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle konuştu:
''Batı dünyasının Ortaçağ'ın zifiri karanlığında olduğu bir dönemde O, insana 'aşkın aynasında kendine bakmayı' ve 'aşkla kölelikten kurtularak' özgürleşmeyi öğretti. Mevlana, 'Hak teala beni aşkın şarabından yarattı' dedi ve insana özündeki ebedi kurtuluş yolunu gösterdi.''
O'nun, hakikati kendi tekelinde zannedenler gibi asabiyete, taassuba, körü körüne inanca karşı çıktığını, gönlünü ve kollarını açabildiği kadar açtığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
''Nefsini çiğneyebilenlerin, ruhunu yüceltebilenlerin mesleği, meşrebi, yolu yordamı hakikatin yolundaki taşları ayıklamaktır. Kendini aşmış, 'ben gelmedim kavga için/ benim işim sevgi için' diyen Yunus Emre gibi... Evet... Hangi etnik yapıdan olursa olsun, hepsine de bakışı 'yaradılanı severiz yaradandan ötürü' anlayışıyla tüm insanları sevdi.
Bizler de tam buradan, Konya'dan dünyaya sesleniyor, tam buradan insanlığın adalet, barış ve huzur arayışına gece gündüz çalışarak katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Tabii, ülkemizden başlayarak, yüreğimizle, beraberliğimizle, kardeşliğimizi güçlendirerek bunu başlatıyor ve bunu dünyaya yaymaya çalışıyoruz.''
Erdoğan, ''Burada (Konya) Mevlana'nın hakikate, hakkaniyete, adalete çağıran, bunun için bir ney gibi inleyen merhametli sesi duyulur. Biz, bizi ebediyete çağıran o sese kulak vererek millet olduk, o sese gönül vererek çokluk içinde, farklılık içinde birliğin ruhuna erdik'' dedi.
Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Ne mutlu bize ki alimin mürekkebini şehidin kanı kadar aziz bilen bir medeniyetin mensuplarıyız. Ne mutlu bize ki Mevlana'nın aşk dolu, sevgi dolu gönlüyle aydınlattığı o yol bugün bizim de yolumuzdur ve o aydınlık istikamet bizim de istikametimizdir.''
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bakınız Hazreti Mevlana sanki tam da bugünlerimiz için diyor ki 'Bir mum diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.' Bütün mesele budur. Bugün ülkemizin de insanlığın da muhtaç olduğu reçete budur.
Hazreti Mevlana bu cümlesiyle bize hem bir ahlak felsefesinin, hem de bir siyaset felsefesinin anahtarını veriyor. Oysa bugün, bu evrensel felsefenin tam aksine bireyci, çıkarcı, hazcı, tekelci, insanı insanın kurdu gören, kendi gibi düşünmeyenleri ötekileştiren, kendi gibi inanmayanları dışlayan bir anlayış dünyaya egemen olmanın kavgasını veriyor.
Dünyadaki bütün haksız savaşların kaynağında güç ve kudret mücadelesi var. Adaletle bir ekmeği bölüşemeyenler ötekinin gözündeki hayat ışığını da söndürmek istiyorlar. Bugün her zamankinden çok daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Bugün her zamankinden daha fazla paylaşmaya ihtiyacımız var. Bugün her zamankinden çok daha fazla kardeşliğe ihtiyacımız var.''