Gündem
  • 26.1.2010 12:48

ERDOĞAN: 'BİZ KAYBETMEYE HAZIRIZ'

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında milletvekillerine hitap etti.

YAPTIĞIMIZ GÜZELLİKLERİ GÖSTERMİYORLAR

Başbakan Erdoğan : "Özellikle yaşlıların, çocukların kimsesizlerin korunmasında tüm vatandaşlarımıza da dayanışma içinde olması gerektiği hususunu hatırlatmak istiyorum.

Türkiye'de çetin kış şartları devam ederken biz tarihi önemi haiz açılışlar gerçekleştirdik. Ankara'nın 43 köye ulaşan Elmadağ ölüm rampaları olarak nitelendirilirdi açılışını yaptık. Nice yolcu burada sakat kaldı hayatını kaybetti. 2008'de buraya bir ziyarette bulundum. Müteahhit firma bakan arkadaşlarımla orada iftar ettik.

Her zaman söylediğmiz gibi biz Ferhat'ız milletimiz Şirin onlara kavuşuyoruz onlara ulaşıyoruz.

Medya bazı şeyleri anlatmıyor işlerine gelmiyor. Nerede ufak bir problem sorun bulsa döne döne onu anlatıyor. Yav şu güzelliği bir anlat. 79 senede 6 bin kilometre yol yapmış biz 7 yılda 11 bin kilometre yol yapmışız şunu bir anlat ya. Milletimizin bu heyecana gurura ihtiyacı var. Öbür tarafta bir tane çeşme açarlar döne döne onu gösterirler ama. Benim milletim bunu yutmayacak.

Biz görevimizi yapıyoruz. Atalarımızın dediği gibi yapıyoruz. At denize balık bilmezse Halik bilir diyoruz.

'Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri' bu eserlerle yad edileceğiz. Aynı gün Sakarya'da kar tipi bora bunların altında 26 ayrı tesisi hizmete açtık. Tek tek gitmemiz mümkün değil. Tek merkezden bu açılışları yaptık ve yaptığımız her üç açılışta ta halkımızın büyük bir coşku ve heyecanla bizlerle olması bizleri ayrıca mutlu etmiştir. Bu sevinci bizlerle paylaşması bizleri ayrıca mutlu etmiştir. Bundan dolayı da kendilerine teşekkür ediyorum.

ONLAR SİVİL DİKTA DİYOR BİZ DEMOKRASİYİ KÖKLEŞTİRMENİN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ

Bizim ne olduğumuz, neyi arzuladığımız, neyi hedeflediğimiz eserlerimizde kendisini anlatıyor. AK Parti iktidarı ülkenin 81 vilayetine hizmetleri götürmek stratejisi ile farkını gösteriyor. 72,5 Milyonun her birine tek tek ulaşmanın gayretini gösteren bir iktidar var. Eserlerimizi hizmetlerimizi de konuşturmaya devam edeceğiz. Sadece son iki haftaya Elmadağ'da ve Sakarya'da yaptığımız açılışların dışında, Rusya, Suudi Arabistan ve diğer açılışları sığdırdık. İşte AK Parti iktidarı ile muhalefet arasındaki fark budur. Onlar burada kaos üretiyorlar biz Anadolu'nun Trakya'nın kentine iş götürüyoruz. Onlar bayat tartışmaları ısıtıp ısıtıp gündeme getiriyorlar biz milletimize hizmet edecek eserler üretiyoruz. Onlar yıkıcı diyor biz yapıyoruz farkımız bu. Onlar konuşuyor biz ülkemizin hayrına iş yapıyoruz. Eylemlerimiz ve uygulamalarımızla ne olduğumuzu ve ne olmadığımızı ortaya koyuyoruz. AK Parti'nin demokrasi karnesi altın yıldızlarla süslü iken bizi karalamaya çalışanların demokrasi sicili kara lekelerle dolu.

BİZ SÖZDE KARAR DA MİLLETİNDİR GERÇEĞİ İLE SANDIKTAN GELDİK

Tek parti zihniyetini kimin yaptığı bellidir. Şüphem yok biliyorsunuz. Bu ülkede çetelerin avukatlığını kimin yaptığı çok açık ortadadır. Bakıyorsunuz muhalefetin milletvekilleri Silivri'den ayrılmıyorlar. Çünkü geçmişten bu yana hep bunu yaptılar. Tek parti diktası değil mi? Bu ülkede tek partili dönem dediğinizde CHP gelir akla. CHP il başkanı aynı zamanda o ilin valisi. Gelişmiş veya gelişmekte olan hangi ülkede var bu. Şimdi yandaş kalemleri bize kalkıp tek parti diktası diyorlar ayıptır önce aynaya bakın. Aynada kimi göreceğiniz belli olur. Biz talimatla gelmedik milletimizin yeter söz milletin karar milletindir gerçeği ile sandıklardan geldik. Biz şurası da çok önemli gizli tasniflerle de gelmedik.

TÜRKİYE KAZANACAKSA BİZ KAYBETMEYE HAZIRIZ

Bunu benim vatandaşım çok iyi bilir. Bu ülkede kriz deyince kanunsuzluk deyince hemen akla kimin geldiği bellidir. Benim aziz milletim bu maskeleri de arkasındaki yüzleri de çok iyi tanıyor. Milletim bu senaryoları çok iyi biliyor ve bu aktörleri de çok iyi tanıdı. Milletim neden CHP'ye iktidar vermiyor çünkü halkım onları tanıyor. Türkiye adına son derece önemli bir sürecin içerisinden geçiyoruz. Geleceğimiz adına son derece önemli günlerden geçiyoruz. Mesele şudur Türkiye değişecek mi yoksa böyle gelmiş böyle gider deyip kendi haline mi bırakılacak. Demokrasinin standartları daha ileriye taşınacak mı? Türkiye çağdaş bir hukuk sistemine mi sahip olacak yoksa kendine özgü geri kalmış bir yapıda yoluna devam etmek zorunda mı bırakılacak? Bizim tavrımız 7 yıldır çok açık ve çok nettir. Biz statükonun değişiminden yanayız. Biz demokrasiden ve demokratikleşmeden yanayız. Türkiye'nin daha fazla atılım yapmasından yanayız. Biz daha fazla özgürlükten yanayız. Türkiye'nin ufkunu da vizyonunu da genişletmekten yanayız. Etliye sütlüye karışmadan statükoyu devam ettirmek, sorun alanlarından uzak durmak, elimizi taşın altına sokmamak siyaset tavrımız olabilirdi. Bu tavır milletin emanetine hıyanet olurdu. Biz bu millete sevdalıyız bu ülkeye sevdalıyız. Sorunları kendi çıkarları için istismar vesilesi görenler çözüme sırtını dönebilirler. Biz her türlü menfaat düzeninin bu ülkeye zarar verdiğini görebiliyoruz. Her zaman dedik ki Türkiye kazanacaksa biz kaybetmeye hazırız.

CESUR DURUŞUMUZLA OYUNLAR ORTAYA ÇIKIYOR

AK Parti milletin yolundadır milletin rotasındadır bu yüzden de çözüm ve değişimden yanadır. AK Parti'nin varlık sebebi Türkiye'ye hizmettir. Millete efendilik değil hizmetkarlıktır amacı. Bugün eğer kirli planlar kirli senaryolar açığa çıkıyorsa bu ortaya konan kararlı iradenin bir neticesidir. Bugün eğer Türkiye tek yürek kirli emellere karşı cesur duruş sergiliyorsa bu sizlerin, AK Parti'nin ve vatandaşların cesur duruşundandır.

Bazıları bize gaz vermeye çalışıyor. Kimse bize gaz vermesin. Biz ne yaptığımız gayet iyi biliyoruz. Ne zaman ne yapacağımızı da gayet iyi biliyoruz. Eğer bugün köşenizde bu yazıları rahat yazabiliyorsanız şöyle insafa bir gelin neden 7 yıl önce yazamıyordunuz diye bir kendinize sorun. Yazanlar yok muydu elbette vardı. Onları da her zaman takdir ettik ve ediyoruz. Ama o gün yazamayanlar kendilerine sorsunlar. Önce yasaları iyi tahlil etsinler ve hukuk çerçevesinde de nasıl olacağını görsünler. Biz öfkeyle kalkıp zararla oturanlardan olmayacağız. Biz dik duracağız ama dikleşmeyeceğiz. Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Biz Türkiye'nin selameti için demokratik hukuk sistemimizin selameti için risk alıyoruz mücadele veriyoruz dik duruyoruz sorumlu davranıyoruz. Milli iradeye inanan herkes ve her kurumda aynı sorumluluk duygusu ile hareket etmeli. Türkiye'nin hukukunu koruyamayanlar kendi hukukunu koruyamazlar. Bundan 17 yıl önce 24 Ocak'ta Uğur Mumcu evinin önünde katledildi. Dosya bir çok soru işaretine mahal verecek şekilde kapatıldı. Aynı şey Çetin Emeç içinde geçerli, aynı şey Abdi İpekçi içinde geçerli. İşleniş amaçları ne olduğu belirlenemeden belli kesimlere bunlar fatura edildi. Şimdi yavaş yavaş açığa çıkmaya başladı. Bugün bizim yaptığımız diğer tüm kirli saldırıların üzerindeki sis perdesini kaldırmak biz bunu yapıyoruz. Biz Yasama'daki Yürütme'deki gücümüzle yapıyoruz. Şu ana kadar da bunu yaptık yapıyoruz. Danıştay olayında da hemen manşetler nasıl çıktı hatırlayın şimdi ne oldu o da Ergenekonla birleşti. Bunlar bu kadar aceleci ederek faturayı ön yargıları ile hep malum çevrelere kesmeye alışmışlar. Tetikçilerin, maşaların figüranların nasıl bir kirli tezgahın parçası olduğunu gösterdi.

ONLAR 'İSTEMEZÜK' FAMİLYASINDAN

Her kirli plan bu ülkenin, kardeşliğine, birlik ve bütünlüğüne, vatandaşın refahına katletmektedir. Açık söylüyorum bu kanunsuzluklarla mücadele bizim tek başına gerçekleştirebileceğimiz bir konu değildir. Muhalefetin çetelere avukatlık yapıyor olmasını, süreci her fırsatta provoke etmesini aziz milletimin takdirine bırakıyorum. Faili meçhullerin faillerinin bulunmasından kim neden çekiniyor. Gizli kapaklı olayların aydınlığa çıkmasından kim neden korkuyor? Demokratikleşme adına hangi adımı atsak karşımızda statükoyu buluyoruz. Anayasa kelimesi gündeme gelir gelmez malum çevreler bir anda sahneye fırlıyor. Biz parlamenter demokrasinin vazgeçilmez unsuru değil miyiz? Anayasa'yı değiştirmek bu parlamentonun görevi değil mi? Ben şunun adını zikrettiğim anda 'İSTEMEZÜK'. Bunlar İSTEMEZÜK'ün familyasındın. Suskunluklarını bozup milletin bizatihi kendilerine meydan okuyan rol oynarlar. Muhalefette buna katılıyor ve o da kervanda yerini alıyor. İktidar demokrasi istiyor diye hukuk istiyor diye özgürlük istiyor diye bir muhalefet tarzı olabilir mi? Biz ortada dolaşan iddialar senaryolar karşısında asğduyuyu soğukkanlılığı elden bırakmayacağız. Bizi çekmek istedikleri tartışmaya biz girmeyeceğiz, bizi çekmek istedikleri tuzaklara biz düşmeyeceğiz. Biz eser ve hizmetlerimizle Türkiye için kendimizi anlatacağız. Biz hırçınlaşamayız. Onların sorumsuz tavırları karşısında bizde sorumsuz tavır sergileyemeyiz.

AÇILIM SÜRECİ

Biz bir karun devleti olmanın peşinde değiliz, biz bir hukuk devleti olmanın peşindeyiz. Biz yetkimizi milletimizden aldık, hesabımızı da milletimize veririz. Kurulan tuzakları kirli senaryoları özellikle göstereceğiz. İstediğimiz ne? Milli Birlik, beraberlik, kardeşliği istiyoruz. Biz bu adımları atarken muhalefet şahsi hız uğruna bizim bu adımlarımıza karşı çıksın. Parlamentodan konuşmayı yaptığım gün yok bizim öyle birşey yok dedi. O gün nasıl olduysa bazı medya grupları yazdı Başbakan haklı çıktı diye. Biz araştırmadan soruşturmadan bu adımları atmayız. En küçük bir hadise çıktığında bunu doğrudan Milli Birlik ve Kardeşlik projesi ile ilişkilendiriyorlar. 30 Yıldır süre gelen terör olayları toplumsal barışın ve kardeşliğimizin altına nifak tohumları ekiyor. Çıkmışlar başbakan etnik grupları telafuz ediyor sorun oradan çıkıyor diyorlar. Bu kafayı kuma gömmektir. Halktan milletten toplumdan ülkenin gerçeklerinden kopuk olmak işte budur. Terörü bu noktaya taşıyan zihniyette esasen budur. Benim kürt kökenli vatandaşlarımın sorunlarını meselelerini görme, alevi kardeşlerimin meselelerini görme sen bunları görmezsen bu meseleler yok olmuyor bu sorunlar görseniz de görmesenizde gizliden gizliye büyüyor. Bizim niyetimiz bu nifak tohumlarına engel olmaya yöneliktir. Bu hususta parti olarak bir kitapçık hazırladık ve Cuma gününden bu yana dağıtmaya başladık.

Teşkilatımdan rica ediyorum bu kitabı dikkatli okuyalım ve oradaki cevapları ulaşabildiğimiz herkesle paylaşalım. Bakın bu kapsamda bizim yaptıklarımız var ve son dönemde attığımız adımlar var. Mevzuata yönelik çalışmalarımıza hız veriyoruz. Sürezç bugüne kadar nasıl istismar edildiyse bundan sonra çok daha fazla istismara yol açacaktır. Buna izin vermeyecek, buna mahal vermeyecek samimi bir üslupla ne yapmak istediğimizi hep beraber anlatmak durumundayız. Onun için tanıtım ve medya başkanlığımız önümüzdeki haftalar içerisinde yoğun bir şekilde Türkiye genelinde illerimizde konferanslar düzenlemek suretiyle illerin en büyük salonlarında bu toplantıları başlatacağız. Bu arkadaşlarımız gelip bu illerde konferans verecekler. İkinci tur olarak bunu başlatacağız. 20 Kadar bakan arkadışımız milletvekilimiz bu çalışmalara katılacaklar. Bu arada yine üzerinde durmamız gereken diğer konu şu. Hangi düşünceden olrusa olsun tüm vatandaşlarımızın bizim gönlümüzde müstesna bir yeri var. Nedir bu ırkçılık konusundaki tavrımızdır. Bu topraklarda hiçbir dönemde ırkçılık kendisine yer edinememiştir. Bu topraklarda ayrımcılık asla kendisine zemin bulamamıştır. Irkçılık hiçbir zaman tutunamamıştır. Bunun nedenlerini iyi görmek ve iyi kavramak durumundayız. Irkçılık bizim tarihimizin ve inançlarımızın kesin dille reddettiği bir hastalıktır.

MHP VE CHP RUH İKİZİDİR

Hiç kimse anne ve babasının etnik unsurlarını taşıdığı için suçlu sayılamaz. Eğer bir olacaksak, beraber olacaksak farklılıkları zenginlik olarak göreceğiz. Irkçılık yaparak farklılıkları yok sayarak birlik sağlanamaz bu sadece ayrıştırmayı arttırır. Şu anda Türkiye genelinde gizliden gizliye yayılmak istenen ırkçılık konusunda son derece dikkatli olmalıyız. Bazıları bunu kullanarak oy devşirmek isteyenler olabilir. Buna karşı bizim kültürümüzde cevap üretmemiz gerekli hale gelmiştir. Gerçek milliyetçilik asla ve asla bir ırkçılık değildir. Gerçek milliyetçilik, ortak tarihten ortak medeniyetten yola çıkarak ortak bir geleceği inşaa etmektir. Bizim tüm devletlerimiz bu anlayış üzerine bina edilmiştir. Tarihimizde kültürümüzde medeniyetimizle tamamen çelişen ters düşen bir ırkçı anlayışa karşı kenetlenmiş, Türkiye'nin bekası için el ele gönül gönüle geleceğe yürüyen bir anlayışı ön plana çıkartmak zorundayız. Bizim ki kafatası milliyetçiliği değildir. Bugün milliyetçilik diye milletin önüne konulan evrensel değerleri yok sayan, Türkiye'yi çağdaş dünyadan koparan ilkel bir ulusalcılıktır. Bunun sağı solu yoktur. Onun için diyoruz ki CHP ile MHP yönetimini ele geçiren anlayış ruh ikizidir.

ZOR BİR SÜREÇTEN GEÇİYORUZ

Zor bir süreçten geçiyoruz aynı zamanda tarihi bir süreçten geçiyoruz. Türkiye'nin bekasını herşeyin üzerinde tutuyor ve tüm zorluklara göğüs gererek sıkıntılı yolda ilerliyoruz. Çok koşacağız, gece gündüz demeden koşacağız. Çünkü açık büyük ve bu açığı biz kapatacağız. Cesaretimizi coşkumuzu muhafaza ederek yürüyeceğiz. Ta köylere varana kadar KÖYDES projesi ile tarımda da aynı yolculuğu sürdüreceğiz. Gönüllere hitap etmeye devam edecek farkımızı ortaya koyacağız' dedi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 10:50

İLGİLİ HABERLER