Gündem
  • 10.5.2014 14:53

Erdoğan Feyzioğlu'na verdi veriştirdi

ANKARA’da Danıştay’ın kuruluş yıldönümü töreni sırasında Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun konuşmasına sinirlenerek toplantıyı terk eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyonkarahisar'da Ak Parti’nin 22’nci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuşuyor.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları:

Millet 17 Aralık darbe girişimine izin vermedi. Bu darbeci zihniyet o kadar tembel ki darbe yaparken dahi yenilik yapma zahmetine girişmez. Darbeleri sadece askerler yapmaz. İnanın yaşadığımız her darbe girişiminde TSK’dan daha ziyade bazı yargı mensupları yapmıştır. Bazı medya kuruluşları ve sermaye çevresi başrol oynamıştır.

HER DARBE GİRİŞİMİNİN ARKASINDA CHP VAR

CHP her darbe girişiminde perde arkasında darbe mimarlığı üstlenmiştir. Hepsinde vardır. Partimizin kapatılma girişiminin arkasında da CHP var. Uluslararası malum çevreler ajanlar vasıtasıyla demokrasiye yönelik müdahaleye destek vermişlerdir

CHP GENEL MÜDÜRÜ’NÜN İSMİNİ ANDIĞI KUBALI KİM?

Hüseyin Nail Kubalı’nın ismine CHP Genel Müdürü’nün tarihten böyle bir isme sahip çıkması aslında acı bir itiraftır. Şahsımla ilgili operasyonları yapanlar yine aynı kişilerdi. İsimlerini vermeyeceğim çünkü taltif olur. 28 Şubat öncesi bazı kurumlar darbe gerekçelerinin oluşması için çirkin eylemlerin içine girdiler. Kubalı, İÜ’de Anayasa Profesörü olarak 27 Mayıs darbesinin hukuki zemini için çalışanlardan biri. Bu şahıs hem 27 Mayıs öncesi ve sonrasında bir hukuk adamına yakışmayacak şekilde demokrasinin askıya alınması için rolünü iyi oynadı, vazifesini gayet iyi yaptı. Bu zattan üniversite yıllarında ders almış olan ama tabi istisnaya ayrıldı, sayın Burhan Kuzu da bir hatırasını nakletti. Buz at Burhan hocamızı merhum Menderes ve iki bakanını kast ederek ‘çocuk biz onlar katlettik’ itirafında bulunuyor. Aslında bu adam kendisi idam zanlısıBunları yargılamak gerekirken CHP Genel Müdürü öve öve bitiremiyor.

"SENDEN BİR ŞEY OLMAZ"

Bugün bir hukukçuyu dinledik. Onunla ilgili değerlendirmeyi yarın kapanışta yapacağım. Ne yazık ki bu tür hukuk mensubu. Anayasa profesörüymüş. Ne olursan ol. Eğer sen bunu sindirememişsen, doğru düzgün konuşmuyorsan, dürüst olmayan ifadeler üzerine inşa ediyorsan senden bir şey olmaz. Kusura bakmayın.

Bunlarda saygı yok. Bir yere davetlisiniz. Yasal olarak konuşma yapamıyorsunuz. Danıştay Başkanı 25 dakika, bu beyefendi 1 saat konuşuyor. Konuyla ilgili değil baştan aşağı siyasi konuşma yapmak suretiyle orada kendine göre tatmin. Çıkar cübbeni. Siyaseti seviyorsan çıkar cübbeni.

Herkes orada. Bir kısım da şakşakçılar var. Onlar da alkışlıyor. Onlarla da tatmin oluyor. Tahammül tahammül. Sen bir saat konuşacaksın. Bu millet seni dinlemeye mecbur mu? Böyle bir şey olabilir mi? Van’la ilgili tamamen yalan bir ifade kullanıyor. Van’da kiracılara ev vermedik. Bir defa konuyu iyi öğren. Van’da 18 bin konut yaptık. Öncelikli olan ev sahiplerinin konutlarını vermek. Artan konutları da kiracı olarak sattık.

Kiracılardan konut sahibi olmak isteyen olursa gider TOKİ’den alırlar. Zaten kirada oturuyordu, şimdi yine kirada oturur. Biz kimseyi açıkta bırakmadık. Orada hükümetimizi utanmadan sıkılmadan yargılıyorsun. Gel bir sor bakalım. Buraya neler yapıldı. Gitmiş konteynırı gezmiş. O konteynırın oraya gelmesi bile önemli bir adımdır.  Bugün de bir tiyatroyu Danıştay’da seyrettik. Danıştay Başkanı gayet 4dörtlük bir konuşma yaptı. Eleştirilerini edep, adap içinde verdi. Yeri geldi kendilerini de eleştirdi. Arkadan bu çıkıyor bir saat konuşuyor. Bu edebe adaba sığmaz. Bunlar devlet protokolünden de bihaber.

 

Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 05:18

İLGİLİ HABERLER