
Erdoğan : Gıda sıkıntımız yok her yerde malları stoklamışlar, ete önlem alacağız
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'Dünya Türkiye’ye sırtını dönüyor' açıklamasına yönelik "Akılla, mantıkla izah edilecek bir şey değil" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'ya karşı yaptırım beklentisine ise "Bu konudaki hassasiyetimizi korumak durumundayız. bu adımları atarken bizim Rusya ile olan ilişkilerimizi bir kenara koymamız mümkün değil" açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemin en sıcak konusu asgari ücrete yapılacak olası ikinci zam ile ilgili konuşan Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının turizm üzerine etkilerini de değerlendirdi.
SORU: Dünyada gıda güvenliği çok dillendiriliyor. Bu konudaki tehlikeye işaret ediliyor. Türkiye açısından petrol ve gıda güvenliği konusunda neler söylersiniz?
Gıda güvenliği konusunda tabii her türlü tedbiri alıyoruz. Bugün dünyada gıda güvenliği noktasında sıkıntının yaşanmadığı bir ülke var mı? Her ülkede az veya çok bir sıkıntı var. Biz de bu noktada kısmen bu tür sıkıntıları yaşıyoruz ama bütün tedbirlerimizi alıyoruz. Diyelim ki kırmızı ette mi sıkıntı var, ona göre adımlarımızı atıyoruz ve hemen süratle mekanizmalarımızı çalıştırıyoruz. Öbür tarafta diyelim ki şeker yok dediler. Bir de baktık ki birçok yerde stoklar, depolar dolu. Denetimlerle tepelerine binince hemen şekerler ortaya çıktı. Ayçiçek yağı dediler. Onda da yine Azak Denizi’ndeki 5 tane gemimiz geldi, böylece bir anda o iş çözülmüş oldu. Hububatta da benzer durumlar söz konusu oldu. Rusya ve Ukrayna’daki ciddi miktarda hububat, bakliyat yüklü gemilerimiz geldiler, geliyorlar. Türkiye, bu sektörlerde Allah’ın izniyle sıkıntı yaşamaz. Türkiye bunları aşmaya muktedir, güçlü bir ülke. Ancak Türkiye’de muhalefetin siyasi ahlakı iflas etmiş durumda. Sıkıntı burada. Muhalefetteki siyasi ahlakın iflas edişi ancak işte bu tür dedikoduları, bu tür manipülasyonları ortaya çıkarıyor ve bu manipülasyonlardan da benim vatandaşım ister istemez rahatsız oluyor. Biz bütün bunları süratle aşabilecek kabiliyetteyiz, güçteyiz, bundan hiç kimsenin endişesi olmasın. Şu an itibarıyla da önümüzde Ramazan var. Ramazan ile birlikte inşallah vatandaşlarımıza en ufak bir sıkıntı, en ufak bir endişe yaşatmayacağız ve huzurlu bir Ramazan’ı halkımızla birlikte yaşayacağız.
SORU: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, grup toplantısında “Geçmişte Türkiye sözü dinlenen bir ülkeydi ama şu anda Türkiye deyince sırtlarını dönüyorlar.” diye cümle sarf etti. Bununla değerlendirmeniz nedir?
Arka arkaya bütün devlet başkanları, hükümet başkanları ülkemize geliyorken, bunun yanında bizimle yoğun bir telefon diplomasisi yürütüyorken nasıl herkes sırtını dönmüş oluyor? Sadece Mart ayında liderlerle 40’ın üzerinde yüz yüze görüşmem ya da telefon temasım oldu. Rusya Devlet Başkanı Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ile sürekli telefon görüşmeleri yapıyoruz. ABD Başkanı Biden ile de telefonla görüştük. Yine bu ay Azerbaycan Cumhurbaşkanı kardeşim Aliyev’i, İsrail Cumhurbaşkanı Herzog’u, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’i, Almanya Şansölyesi Scholz’u, Polonya Cumhurbaşkanı Duda’yı, Güney Kore Başbakanı Kim Boo-Kyum’u, Hollanda Başbakanı Rutte’yi, Kosova Cumhurbaşkanı Osmani-Sadriu’yu ülkemizde misafir ettik. BM Genel Sekreteri Guterres, NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, AB Komisyonu Başkanı Leyen ve AB Konseyi Başkanı Michel’in yanı sıra Fransa, Avusturya, Moldova, Sırbistan, Litvanya, Belarus, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan cumhurbaşkanları ile Hollanda, İngiltere, Kanada Başbakanlarıyla ayrıca telefon görüşmelerimiz de oldu. Antalya’da da NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, Arnavutluk Başbakanı Rama, Kazakistan Kurucu Cumhurbaşkanı Nazarbayev, Slovenya Cumhurbaşkanı Pahor, Bosna Hersek Başkanlık Konseyi üyeleri Caferoviç ve Dodik, Bulgaristan Başbakanı Petkov, Gine Bissau Cumhurbaşkanı Embalo, Irak Bölgesel Yönetimi Başbakanı Barzani, Nijer Cumhurbaşkanı Bazum, Sierra Leone Cumhurbaşkanı Bio, Liberya Cumhurbaşkanı Weah ile görüştük. Bu NATO Zirvesinde de yine Fransa Cumhurbaşkanı, İtalya, Estonya, İspanya ve Birleşik Krallık Başbakanlarıyla ikili görüşmeler yaptım. Tüm bu görüşmeler bu ay içerisinde oldu. Her biri de ülkemizin barış için yürüttüğü diplomasi çabalarını takdir ettiklerini özellikle belirtiyor. Şimdi kalkıp da “Dünya Türkiye’ye sırtını dönüyor” demek akılla, mantıkla izah edilecek bir şey değil.
SORU: Merak edilen bir başka mesele de turizm konusunda Türkiye’nin önümüzdeki sürece nasıl gireceği? Rakamlarda bir farklılık beklenir mi?
Böyle bir dönemde turizmde bir patlama veya ciddi bir yükseliş çok iddialı bir ifade olur. Ama Turizm Bakanım bu konuda çok çok gayretle ülkelerle görüşmeleri sürdürüyor. Aynı şekilde biz de gerek Rusya gerek Ukrayna gerek Polonya, bütün bölgelerle yine görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Başta Putin olmak üzere onlar da turizmde biz özellikle önünü kesmeyeceğiz, teşvik edeceğiz ve Türkiye’ye vatandaşlarımızın gidişi noktasında herhangi bir engel koymayacağız dediler. Şunu da söylüyorlar; belki para konusunda Ruble, yani kendi milli paralarımızla bu işi yapalım diye bir çıkış söz konusu olabilir. Bunu zaten biz normal zamanda Rusya’ya teklif etmiştik. Milli paramızla, yerli paramızla bunları yapalım ve Ruble ile Türk Lirası olarak bunu çalıştıralım demiştik. Şimdi de haklılığımız tam ortaya çıkıyor ve Ruble-TL ve farklı ülkelerle de bunu o ülkelerin paralarıyla yapabileceklerini söylüyorlar. Bu adımı bu şekilde atacağız. Bunun yanında Polonya Cumhurbaşkanı Duda da “Biz vatandaşlarımıza Türkiye’ye turizm için gitmeleri noktasında tavsiyede bulunuyoruz” dedi. Bize Ukrayna’dan 2 milyonun üzerinde, Rusya’dan 5 milyonun üzerinde turist geliyor. Biz Türkiye olarak güvenilir bir ülke olmamız hasebiyle turist çekme noktasında inanıyorum ki çok ciddi sıkıntılar yaşamayacağız ve İngiltere’den de biz bundan sonraki süreçte daha fazla turist alma imkanını da yakalayacağız. Almanya’dan da hakeza öyle. Çalışıyoruz, çalışacağız. Almanya Şansölyesi Olaf Scholz ile iyi bir görüşmemiz oldu ve Almanya-Türkiye arasındaki diyaloglardan da bundan sonraki süreç için ümitliyim.
SORU: Yılbaşında asgari ücret ve memur maaş zammı belirlendikten sonra “Gerekirse yıl ortasına doğru enflasyon ve günün koşulları değerlendirilerek tekrar bir değerlendirme yapılabilir” dediniz. Geçtiğimiz günlerde masada işçi adına pazarlıkları yürüten Türk-İş Başkanı Ergün Atalay da biz bir davet gelirse zevkle o masaya otururuz dedi. Bir gündem var mı, yıl ortasında asgari ücretle ilgili yeni bir gelişme, bir zam olur mu? Bir de emekliler için bayram ikramiyesi ödeniyor, onların da bir zam beklentisi var, emeklilere de bir müjdeniz olacak mı?
Şu anda daha üçüncü aydayız. Yıl ortasına geldiğimiz zaman zaten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanım da önüme mevcut durumu getirir. Zaten Vedat Bey sendikalarla bugüne kadar samimi görüş alışverişinde bulunmuştur. Yapılacak görüşmeler neticesinde de yıl ortasında böyle bir değerlendirme gerektiğinde biz kesinlikle vatandaşımızdan, hele hele işçimizden böyle bir şeyi esirgemeyiz. Veren el alan elden hayırlıdır.
SORU: Seçim Kanunu değişikliğiyle ilgili muhalefetin eleştirileri ve iddiaları var. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu Seçim Yasası’yla ilgili olarak bizler Cumhur İttifakı olarak çalışmamızı bütün samimiyetimizle ortaya koyduk. Barajı belirledik ve bu konuda da MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli en ufak bir tereddüt göstermedi. Yine böyle bir uçak seyahatinde barajı açıklamıştık ve yüzde 7 demiştik. Yüzde 7 baraj teklifimizi o zaman Sayın Devlet Bey de aynen kabul edip gerekli ekibine talimat vermişti. Baraj konusu yüzde 7 olarak şu anda ilgili arkadaşlarımızın çalışmalarına girmiş oldu. Zaten üzerinde durulan konu da daha çok bu baraj meselesiydi. Baraj konusunda da ihtilaf falan da olmayınca zaten çalışmaları bitirdik. Arkadaşlarımız da gerek Hayati Bey gerek Feti Bey bu yapılan çalışmayı Meclis’e taşıdılar. Şu anda Meclis’te de Anayasa Komisyonunda kabul edildi. Fazla zaman harcamadan süratle inşallah bu yeni yasayı çıkaracağız.
Güncellenme Tarihi : 25.3.2022 14:54