Gündem
  • 14.12.2018 11:28

Erdoğan: Kaşıkçı'nın failinin kim olduğu belli

İslam İşbirliği Teşkilatı konfreansında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cemal Kaşıkçı cinayetine ilişkin, 'Failinin kim olduğu bana göre belli, faili ortaya çıkarın' dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

Rize'de şehit edilen il emniyet müdürümüze, Allah'tan rahmet diliyorum. Dün Başkentimiz Ankara'daki bir tren kazasında ebediyete intikal eden 9 kardeşimize Allah'tan rahmet diliyorum. Değerli kardeşlerim hukukun üstünlüğü ve temel hakların korunmasında yüksek yargının rolü konulu konferansımızın başarılı geçmesini diliyorum. İslam dünyasının dört bir yanından toplantımızı şereflendiren sizlere daha huzurlu ve güvenli bir dünya ideali için yaptıklarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.Bizim ülkemizde adalet olursa yiğitliğe gerek kalmaz diye bir söz vardır. Adaleti sadece zayıfların hak arama yöntemi olarak görmenin sonu, güçlülerin adaletsizliklerini haklı çıkartmaya kadar varır. Halbuki adalet asıl güçlüde olursa anlamlıdır. Güçlülerin erdemli, erdemlilerin güçlü olmadığı bir dünyada yaşadığımızı kabul etmek durumundayız.

Bugün dünyada güçlü olanlar adaletin değil kendi çıkarlarının peşindedir. Tarih bize adalet çizgisinden sapan devletlerin yıkılışının kaçınılmaz olduğunu gösteriyor. Geçmişte dünyanın önemli bir bölümünde hükümran olmayı başarmış nice güçlü liderin ardından inşa ettiği her şeyin yıkılıp gitmesinin sırrı adalete dayalı bir düzen kuramamış olmasıdır. Zulümle payidar olunmayacağının sayısız örneği vardır.

Asıl hedefleri Müslümanlar

Maalesef bugün dünyanın pek çok yerinde özellikle de bölgemizde vicdanları kanatan zulümler yaşanıyor Müslümanının olduğu yerde soykırım, adaletsizlik olmaz, olmamalıdır. Bu kötülüklerin hepsi bu günlerde İslam dünyasının üstünde bir kara bulut gibi dolaşıyor. İslam dünyasını DEAŞ, FETÖ, El Şebab gibi terör örgütleriyle cendereye almaya çalışanların asıl hedefi Müslümanların hayat damarlarını kurutmaktır.

Cemal Kaşıkçı açıklaması

Kısa bir süre önce basın dünyasından malum Cemal Kaşıkçı'nın İstanbul, hemen şuracıkta Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'nda öldürülmesi olayı bir kenara atılacak konu değildir. Konu her yönüyle açık. Bunun failinin kim olduğu da bana göre belli. Olayın işlendiği yapıldığı yer de belli. Biz bize gönderilen yetkililere şunu sorduk, bu 15 kişinin içinde fail var. Siz biliyorsunuz. Bu faili çıkarmakta da mahirsiniz. Verdikleri cevap 18 kişiyi biz tutukladık, daha sonra 22'ye çıkardık. E şimdi failini ortaya çıkarın. Önce bu suçu buraya yıkmanın gayretine girdiler. İşlemleri yaptı ve çıktı dediler, yalan. Bu sıradan bir insan değil, kalemi olan bir insan. Oradan nişanlısını almadan gitmesi mümkün değil. Daha sonra ileri gittiler, 'Yerli işbirlikçilerle bunu yaptık'. Peki kimdir yerli işbirlikçi, bunu söyleyin. Bunu söylemedikleri gibi 'Böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler.

Gelenler Veliaht Prensin en yakınları

Biz ses kayıtlarından öğrendik ki gelenlerin içinde şu andaki veliaht prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Her şey gün yüzüne çıkıyor. Başsavcısı geldi, görüştüler, ipe un serdiler. En ufak bir bilgiyi, belgeyi vermediler.

Tabi önceleri bu suçu buraya yıkmanın gayreti içerisine girdiler. Ne dediler? Dediler ki, Cemal Kaşıkçı oradaki nikah muamelesini yaptı ve çıktı. Halbuki yalan. Dışarıda nişanlısı var. Bu sıradan bir insan değil. Düşünce dünyasında yeri olan, kalemi olan bir insan. 

"YALAN SÖYLEDİLER"

Oradan çıkıp da nişanlısını almadan gitmesi mümkün mü? Değil. Daha sonra 'biz bunu demek istemedik' İleri gittiler ve Dışişleri Bakanları şu açıklamayı yaptı. Peki kimdir bu yerli işbirlikçi bunu söyleyin. Ve bize bunu söylemedikleri gibi 'ben böyle bir ifade kullanmadım' diyerek yine yalan söylediler.

Ve çok daha enteresanı tabi biz ses kayıtlarından şunu da öğrenmiş olduk. Gelenlerin içinde şu andaki Veliaht Prensin en yakınında olanlar bu işin aktif rol üstlenicisi. Aldığı talimatı yerine getirenler orada. 

"5 BAVUL KURUYEMİŞ İLE GİTTİ"

Bakın her şey şu anda gün yüzüne çıkıyor. Bizden şunu istediler. "Başsavcımı göndersem, başsavcınızla görüştürür müsünüz" Geldi, görüştürdüler. Ama en ufak bir bilgiyi, belgeyi benim İstanbul Başsavcıma vermediler. Ama Başsavcım ona belgeleri verdi. Yardım yataklık yapanlar da yanında ve haftanın cuma gününde bir grup buraya geliyor, Pazartesi gecesi salı ikinci grup geliyor. Operasyonu tamamlıyorlar, işi bitirip gidiyorlar. Başsavcı da buradan giderken 5 valiz kuruyemiş ile gidiyor. Çünkü dert başka.

İslam dünyasından bazı kesimler ve ülkeler ne yazık ki doların veya riyalin kurbanı olanlar bu olaylar karşısında hakkı ve hakikati adalet çerçevesi içerisinde söylemediler. Batı dünyasında da aynı şekilde bir çok baronlar onlar da bunu söyleyemiyor. Niye? Dolarlar gelecek; bundan dolayı.

Petrolün zengini olan bu ülke henüz kararını vermedi. Fakat hak yerini bulacak. İşte dün Amerikan Senatosu'ndaki gelişmeleri duydunuz. Ve daha gelişerek devam edecek. Neden? Zira biz, Amerikalılara, istihbarat örgütlerine bütün bilgileri verdik. İngilizler istedi onlara da verdik. Almanlar istedi onlara da verdik. Fransızlara, Suudi Arabistan'a da verdik. Neden? Adalet mülkün esasıdır, adalet yerini bulsun diye verdik.

Dedik ki verin biz yargılayalım. Bakın vermiyorlar. Ve dışişleri bakanı açıklama yapıyor. "Vatandaşlarımızı veremeyiz" diyor. Şu ifadeye bak. Zerre kadar adalet anlayışı olsa ne demek, tabi ki veririz diyebilirdi. Neden diyemiyorlar? Bu işin sıçrayacağı yer neresi olduğu ortaya çıkıyor. İşte BM'nin Daimi Temsilcisi açıklama yaptı. Ve açıkça isim verdi. Bu da bir şeyi gösteriyor. Bütün çıplaklığıyla iş ortaya çıktı. Bizim temennimiz de bu işin gerçek manada ortaya çıkmasıdır.

Güncellenme Tarihi : 14.12.2018 11:52

İLGİLİ HABERLER