
ERDOĞAN : PARTİM SEÇİMLERDE BİRİNCİ PARTİ OLMAZSA SİYASETİ BIRAKACAĞIM
TAHAR ACAR - HAKAN ÇAL
NİĞDE - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de bütün karanlık işlerin artık gün yüzüne çıktığını ve çetelerle mücadele etmeye devam edileceğini söyledi.
Partisi tarafından Niğde'de düzenlenen mitingde konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayip Erdoğan, İstiklal Marşı'nın kabulünün 88. yıldönümü nedeniyle Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve şükranla andıklarını belirterek, "88 yıl önce bu gün merhum Mehmet Akif Ersoy'un kaleme aldığı şiir, İstiklal Marşı olarak kabul edildi. Mehmet Akif Ersoy'u rahmet ve şükran ile anıyorum. Çünkü o ifadelerde çok anlamlı bir düzen vardı. 'Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal'. Mesele bu ve bu bizim istiklalimize böyle yansıdı. Biz bu yolculuğa böyle koyulduk. Şimdi de istikbalimizi emretmenin mücadelesini veriyoruz" dedi.
Gücü halktan aldıklarını ve ülkenin gerçek sahibinin halk olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, çetelerle mücadelelere değindi. Erdoğan, "Söz de, karar da milletindir dedik. İşte görüyorsunuz, ülkemiz hukuksuzluğun yer aldığı bir yer haline getirilmeye, özellikle çeteler, karanlık suç örgütleri millete rağmen milleti hiçe sayarak demokrasiyi, millet egemenliğini çiğneyerek karanlık işler yürütüyordu. Bütün bu karanlık işler artık gün yüzüne çıkıyor. Biz çetelerle mücadele etmeye devam edeceğiz. Başta ana muhalefet partisi yaptıklarımızı görmezden gelsin, onlar istediklerini yapsın ama biz ülkeyi karanlıklardan kurtarmaya çalışacağız" diye konuştu.
Başbakan olarak Niğde'ye üçüncü kez geldiğini belirten Erdoğan, alanda bulunan vatandaşlara CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP lideri Devlet Bahçeli'nin şehre kaç kez geldiğini sordu. Erdoğan, AK Parti'nin seçimlerde birinci parti olmaması durumunda siyaseti bırakacağını açıklayarak, Deniz Baykal'a da CHP birinci parti olamazsa siyaseti bırakma çağrısında bulundu.
Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye kaynaklarını başka yerlere hazırladılar. Türkiye'nin zenginliğini yıllar boyunca heba ettiler. Şimdi anlıyoruz ki, istediklerini bu ülkede iktidar yaptırdılar. Şimdi de öyle yapmaya çalışıyorlar. Çok partili hayata geçtiğimizden bu yana Türkiye'de bir iktidar 16 ay görevde kaldı. Biz geldik ilk defa bu çağ bozuldu. Birinci iktidarımız 4 yıl 8 ay sürdü. Sayın Bahçeli'ye benim milletim kaç yıllığına görev verdi, 5 yıl. Ne kadar kaldı, 3 yıl. Ne oldu, milletim de cezayı verdi. Şimdi tekrarlıyorum ki, iş bilenin kılıç kuşananındır. Şu anda diyorlar ki, Baykal, yüzde 52'nin altında kalırsa AK Parti'nin düşünmesi gerekir. Sayın Baykal, AK Parti'nin alacağı oyun hesabını bırak sen ne kadar alacaksın onu söyle. Benim ne kadar oy alacağımın kararını milletim verecek. Bunlar koltuğa öyle yapıştılar ki, koltuk onları bırakıyor, bunlar koltuğu bırakmıyorlar. Samimi bir şekilde şunu söylüyorum, eğer benim partim birinci parti olmaz ise ben siyaseti bırakacağım. Sayın Baykal sen birinci olamazsan siyaseti bırakmaya var mısın ? Mesele bu işte. Bu millet de Sayın Baykal'dan kurtulsun, halk partisi de bundan kurtulsun. Ve son zamanlarda Sayın Baykal şunları söylüyor; 'Hükümet telefonlarımızı dinliyor. Telefonlarda konuşamıyoruz. Ya ağız tadı ile birbirimize küfredemiyoruz'. Bir siyasi partinin lideri bunları kullanır mı ya. Bu toplum ile uzaktan yakından alakası var mı. Yaş 70 olmuş söylediği lafa bak. Bak çocuklarınıza kötü örnek oluyorsunuz. Topluma kötü örnek oluyorsunuz. Bunları meydanlarda söyleme, çocuklarımızın ahlakını bozuyorsun, ayıp oluyor. Ama bunlar hala söylemeye devam ediyor. Şurada 16 gün sonra bu sahtekarlığın cevabını milletim verecek. Bu ülkenin gerçek sahibi artık millettir. Bu ülkede artık millet ne derse o olur. Hükümetleri medya değil, bizzat millet belirleyecektir."
"Demokrasi içinde yılmadan, bıkmadan, usanmadan hukuk devleti mücadelesini sürdüreceğiz" diyen Başbakan Erdoğan, "Türkiye'nin kaynaklarını Türkiye için kullandık. Bundan sonra da sadece ve sadece Türkiye için, aziz milletimiz için kullanmaya devam edeceğiz. 6.5 yıldır AK Parti'yi iktidardan uzaklaştırmaya çalıştılar. 6.5 yıldır kriz beklediler. Hatta kriz duasına çıktılar. Şimdi şuraya dikkatinizi çekiyorum. Bu gün tüm dünyayı ağır şekilde etkisi altına alan bir finans krizi yaşanıyor. Bütün ülkeler bu kriz ile mücadele ediyor. Krize önlem alınması amacı ile dünya genelinde 14 trilyon dolarlık önlem alındı. Ama krizin ateşi oralarda sönmedi. Şimdi bizimkiler ne yapıyor? Ana muhalefet partisi, yavru muhalefet, onların yandaş medyası, krizi Amerika Birleşik Devletleri'nden çıktığı ilk andan itibaren milletimin moralini bozmak için, ülkeye karamsarlık toplamak için var güçleri ile çalışıyorlar. Bütün mesailerini buna yoğunlaştırdı. Türkiye kaybederse kaybetsin yeter ki bu krizi AK Parti'ye yıkalım diyorlar.
Bunu koro halinde, ellerinden ne geliyorsa onu yapıyorlar. Bu sadece bizim burada değil tüm dünyada olan bir krizdir" şeklinde konuştu.
Rakamlarla örnekler veren Erdoğan, 2001 krizinden daha ağır bir ekonomik sıkıntının küresel olarak yaşandığını hatırlatarak, "Bu kadar aklınız vardı da o krizlerde neden kullanmadınız, o kadar banka battı o krizlerde nerdeydiniz. IMF'den 30 milyar dolar borç aldınız. Halep ordaysa arşın Niğde'de. Bu ülkenin ekonomisini neden dibe vurdurdunuz. Türkiye 6.5 yılda çok büyük bir ülke haline geldi. Türkiye artık ekonomisi ile sağlam bir ülke. Demokrasisi ile sağlam bir ülke. Türkiye artık dünya genelinde lider bir ülke. Avrupa'nın 6. ülkesi. İdeal bir ülkedir. Dünya bu krizi mutlaka aşacak. Mutlaka düzlüğe çıkacağız. Ana muhalefet ve onların medyası gemiyi batırmanın planında ve onların planında, ama bu gemi asla batmayacaktır. Gemide sadece bunların utancı kalacaktır. Şimdi bunlar hangi yüzle milletimin karşısına çıkıp da ekonomiyi konuşuyorlar bilmiyorum. Onlar borçlandı, bizler ödedik. Benim vatandaşım ödedi. Bunlar milliyetçiyim diyor, ne milliyetçisi ya bunlar kafatası milliyetçisidir. Aldığımızda kasada 26,5 milyar dolar para vardı, şimdi 64 milyar dolar para var" dedi.
Başbakan Erdoğan, kendilerinden önceki hükümetler döneminde memurlardan kesilen nemaları ve konut edindirme yardımlarını geri ödediklerini dile getirdiği konuşmasında, Türkiye'nin dünyada dik duruşu ile konuşulduğunu kaydetti.
Niğde Belediye Başkanlığı'nı isteyen Erdoğan, Niğde'nin kalkınma yarışında geri kalmayacağını sözlerine ekledi.