Gündem
  • 3.2.2007 02:04

ERDOĞAN PATLADI: BU NE SULULUK!..

Güvenlik görevlilerinin Samast'ın koluna girerek fotoğraf çektirmesine de tepki gösteren Erdoğan, “Bu ne sululuktur, bu ne gayri ciddiliktir” dedi. Erdoğan ‘Derin Devlet’ sözleri nedeniyle kendisini eleştirenlere de, “Derin devlet var. O kadar kolaysa siz çıkarsaydınız o zaman” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çeşitli açılışlar yapmak için geldiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı'nda kendisinden yarım saat önce kente gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, İzmir Valisi Oğuz Kağan Köksal, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, partisinin İzmir milletvekilleri ve az sayıda parti yöneticisi tarafından karşılandı.

Erdoğan, AKP İzmir İl Başkanlığı'nın Karşıyaka Spor Salonu'nda düzenlenen teşkilat toplantısına sandık sorumluları ve partililerden oluşan yaklaşık 7 bin 500 kişiye konuştu. Hrant Dink cinayeti sonrası ilginç yerlerden ilginç bağlantıların ortaya çıktığına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, Hrant Dink cinayetinin zanlısı Ogün Samast ile Türk bayrağı önünde fotoğraf çektiren kamu görevlilileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Yakalanıyor hemen sağına soluna birer kamu görevlisi giriyor. Ondan sonra 'saçını düzelt', 'sen çekil biz çektirelim'. Bu ne sululuktur, bu ne gayri ciddiliktir. Kamuda görevli olacaksın ve sen bu işi bu noktaya taşıyacaksın. Ondan sonra medyaya benim kutsal bayrağımı eline tutuşturup yayınlatacaksın” dedi. Erdoğan, “Bir kısım kamu görevlilerinin kendince kutsal saydığı değerler için hukukun dışına çıkmak suretiyle çeteleşme hareketi içine girmesi derin devletin ta kendisidir” sözleriyle derin devletin tanımını da yaptı.

Erdoğan olayda hem Türkiye'nin hem dünyanın alması gereken dersler olduğunu belirterek şunları söyledi: “Bizler biliyoruz ki bu milletin değer yargıları içinde hiç kimsenin düşüncesinden, inancından dolayı öldürülmesine tahammül ve müsaade edemeyiz, buna ‘evet' diyemeyiz. Biz mensubu bulunduğumuz ülkemizin kahir ekseriyeti itibarıyla dinimiz açısından olan yaklaşımdan dolayı da asla böyle bir şeye müsaade edilmemiştir. Kaldı ki biz Türkiye Cumhuriyeti'nin 59. Hükümeti olarak, AKP iktidarı olarak ülkemizde yaşayan 73 milyon insanın can güvenliğinden sorumluyuz, mesulüz. Bunun için bütün imkanlarımızla elimizden geleni yürütme organı olarak sonuna kadar yapmaya mecburuz yapıyoruz, yapacağız.”

Göreve geldikleri günden bu yana bir olay hariç faili meçhul cinayet kalmadığını kaydeden Erdoğan, son olayda da 32 saat gibi kısa zaman içinde olayın failinin yakalandığını hatırlattı. Olayın bağlantılarıyla ilgili yürütme organının üzerine gittiğini dile getiren Erdoğan, “Bitti mi bitmedi. Basın yayın organlarında çıkan resmilerden dolayı bunların üzerine gitmeye başladık. Ne gibi yerlere, nerelere uzanıyor. Bunların da takipçiyiz, idari tasarruflar yapıyoruz, yapmaya devam edeceğiz. Nerede ne varsa nereye kadar uzanıyorsa bunların peşindeyiz” dedi.

Kendisine “Derin devlet var mı?” diye sorulduğunu hatırlatan Erdoğan, “Yine söylüyorum, derin devlet var. Diyorlar ki varsa çıkar meydana. O kadar kolaysa siz çıkarsaydınız. Sizin döneminizde yok muydu? Derin devlet sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunu değil, bütün dünyanın sorunudur. Osmanlı'da da vardı, bunu inkar etmenin anlamı yok. Derin devlet var. Bununla mücadele noktasında neredesin, onu ortaya koyalım. Benim derin devletle ilgili tanımım şu: Bir kısım kamu görevlilerinin kendince kutsal saydığı değerler için hukukun dışına çıkmak suretiyle çeteleşme hareketi içine girmesi derin devletin ta kendisidir” dedi.

Ortaya çıkan bağlantılar karşısında durmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, “Tüm mülkiye müfettişlerimiz adım adım takibi yapıyorlar. Çıkan sonuçları yürütme olarak görevimiz adalete teslim etmektir. Bizde adil bir şekilde kararın çıkmasını bekliyoruz. Yenileri geldiıinde bunları da vereceıiz. Vermeye mecburuz. Ülkemizin huzuru, dayanışma, beraberliğimiz için mecburuz buna” dedi.

Konuşmasında, sık sık demokrasi vurgusu yapan AKP lideri, geçmişte bu emanetin hakkıyla taşınmadığını iddia etti. Erdoğan, “Siyaseti zaafa uğrattılar. Siyasetinde siyasetçinin de kendi sorumluluğunu bilmesi ve ülke yönetiminde boşluk bırakmaması lazımdır. Demokrasi Türkiye için hayati öneme sahiptir. Demokrasiye gölge düşürecek konuları gündemden çıkarmak lazımdır. Kendini siyaset sahnesinin aktörü görenlerin siyasete ihanet etmemeleri lazım. Zaman zaman demokrasinin nimetlerinden faydalanan seçilmişlerin içinde bile seçilme hakkını çok görenler çıkabiliyor. Bu siyaset arızalı siyasettir. Bunlardan Türkiye'ye fayda gelmez. Bu ülkenin ne meselesi varsa biz bunu milletimizden aldığımız yetkiyle mecliste çözeriz. Demokrasi tahammül ve diyalog rejimidir. Türkiye keyfilik ve hukuksuzluğa asla müsaade etmeyecektir.”

Başbakan Erdoğan, tribünlerden ‘Uğruna ölürüm’ şeklinde tezahüret yapan partili gençlere, “İnsan uğruna ölünmez. Bayrak, inanç, vatan uğruna ölünür. İnsan uğruna ölmek tabulaştırmak olur. Ne ben ne arkadaşlarım tabu değiliz. Vatanımız için, bayrağımız için, inancımız için ölümü göze alacaksanız eyvallah, bunun dışında hayır asla” dedi. Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 22:23

İLGİLİ HABERLER