ERDOĞAN: YUNANİSTAN'DAN AB KONUSUNDA DESTEK İSTİYORUZ
KAYNAK : Haber Vitrini
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye'nin Yunanistan'dan AB konusunda en yakın komşusu olarak destek istediğini' söyledi.
Yunan Devlet Televizyonu'nun 2. kanalı NET, dün gece Türkiye'deki seçimleri konu alan, Erdoğan, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türk işadamları ve gazetecilerle seçimlerden önce yapılan mülakatların yayınlandığı ve canlı yayında Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu, Kıbrıs Rum kesiminin eski liderlerinden ve AB başmüzakerecisi Yorgo Vasiliu, gazeteciler ve politikacılar tarafından bu mülakatların değerlendirildiği bir haber-program yayınladı.
Erdoğan, ''Türkiye'de bir siyaset depreminin yaşandığı'' vurgulanan programda yayınlanan mülakatında, AB, Kıbrıs, Irak ve iç gelişmelere değindi.
Kıbrıs'ta tek bir devlet olmadığını vurgulayan Erdoğan, Ada'daki 2 toplumun görüşmeler yoluyla soruna çözüm getirmeleri gerektiğini belirtti.
AK Parti'nin Kıbrıs için Belçika modeli bir çözüm önerisini benimsediğini kaydeden Erdoğan, BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da Kıbrıs ziyaretinde bu çözüm önerisine değindiğini hatırlattı.
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile Rum lider Glafkos Klerides arasındaki müzakerelerin olumlu sonuçlanmasını umduğunu belirten Erdoğan, Kıbrıs sorununun çözümlenmesinin Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunların çözümü konusuna da olumlu yansıyacağını vurguladı.
AB konusunda AK Parti'nin kurulduğu günden bu yana geçen 15 ay boyunca en önemli desteği veren parti olduğunu kaydeden Erdoğan, ''En yakın komşumuz olan Yunanistan'dan AB konusunda destek istiyoruz. Kopenhag kriterlerine ilişkin uygulamaları süratle yapacağız'' dedi.
Irak'a ilişkin gelişmelere de değinen Erdoğan, ABD'de bile bu konunun netleşmediğine dikkat çekti. Erdoğan, ''Biz, 1991'de büyük bedel ödedik. Bu konuda BM kararı ve kararın alınması aşamasında Türkiye'nin katılımı bizim için önem taşıyor. Ama, samimi olarak şunu da söylemeliyim ki, biz ne kan, ne de gözyaşı istiyoruz'' dedi.
NET'in türban konulu sorularını da yanıtlayan Erdoğan, ''AB sürecindesiniz, din ve vicdan özgürlüğünü savunacaksınız. Öte yandan dini inançlarının gereklerini yerine getirmek isteyenler var. Bu konular bir toplumsal uzlaşma çerçevesinde ele alınmalıdır'' diye konuştu.
DEMİREL'İN AÇIKLAMALARI
Bu arada, 9. Cumhurbaşkanı Demirel, ''Baba'' ve ''Türkiye'nin en deneyimli devlet adamı'' olarak tanıtıldığı programda yayınlanan mülakatında, Kopenhag zirvesine kadar olan 40 günlük sürede Kıbrıs sorununun çözülmesinin ''sürpriz'' olacağını söyledi.
Çözüm bulunamaması ve Rum kesiminin AB'ye üye olması halinde, ''Türkiye'nin çok mutsuz olacağını'' vurgulayan Demirel, sorular üzerine, bu mutsuzluğun askeri bir biçimde gösterilmesinin bugünün dünyasında söz konusu olmadığını düşündüğünü söyledi.
Ada'da statükonun dikkate alınmasının gereğini önemle vurgulayan Demirel, yine sorular üzerine Kıbrıslı Türkler ve Rumların daha uzun bir süre birlikte yaşamalarının söz konusu olamayacağını belirtti. Demirel, ''Eski günlere dönemeyiz. Kosova'ya, Filistin'e bakın. Ada'da kan dökülmediyse bunun nedeni iki toplumun ayrı olmasıdır'' dedi.
Geçmişte de Kıbrıs sorununun çözümü için bir şans yakalanamadığını kaydeden Demtan'da albaylar idaresi varken, Kıbrıs konusunda birisi Dedeağaç, diğeri Keşan'da iki görüşme yaptım. Arkamda güçlü bir Parlamento çoğunluğu vardı, yüzde oyla gelmiştim. Yunanistan'da ise zaten idare malum. Ama, anlaşamadık, yürümedi. Konunun çözümü, Kıbrıs'ın Türkiye ya da Yunanistan'a ilhakında değildi'' dedi.
AK Parti'nin iktidara gelmesinin AB ile ilişkilerde sorun yaratacağı kanısında olmadığını belirten Demirel, ''AB, içişlerimize karışamaz. Bu konuda söyleyebilecekleri bir şey olamaz. Ama, gayri resmi olarak olabilir. Zaten, mazeret arıyorlarsa bunu her zaman bulabilirler'' dedi.
PAPANDREU'NUN AÇIKLAMASI
Erdoğan'ın açıklamalarını değerlendiren Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu ise ''AK Parti'nin İslamcı değil, İslami kökleri bulunan, dışlanmış olan bir sosyal hareketi temsil ettiği'' görüşünde olduğunu söyledi.
AK Parti'nin Avrupa'daki Hıristiyan Demokratlar benzeri Müslüman Demokrat görüntüsü verdiğini belirten Papandreu, ''Tabii ki aynı anda ne kadar Müslüman ve ne kadar demokrat olabileceği görülecek. Helsinki zirvesinde Türkiye için bir çerçeve doğdu. Kamuoyu tarafından kabul edildi ve bir Müslüman parti tarafından dile getiriliyor. Bu çok ilginç. Bu açıdan bakıldığında demokrasi içinde bir deneme olarak değerlendirilebilir'' dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarında Kopenhag kriterlerinin hızlandırılarak uygulanması iradesi sergilediğini kaydeden Papandreu, ''Gelişmelere ve kendisinin ne kadar ikna edici olabileceğine bağlı olarak, Kopenhag'da bir müzakere tarihi tespit edilmesi olasılığının varlığı dışlanamaz. Sayın Erdğan'ın Kıbrıs konusundaki tutumu da önemli. AB, gelişmeler olumlu olursa olumlu tepki verecektir. Biz her durumda Türkiye'ye olumlu mesaj verilmesinden yanayız ve bu konuda yalnız da değiliz'' dedi.
Kıbrıs konusunda ise Belçika modelinin Türkiye'den ilk kez bu kadar üst düzey biçimde seslendirildiğini vurgulayan Papandreu, ''Burada ilk kez Avrupa modeli, gelenekleri olan bir demokrasiye çözüm önerisi olarak atıfta bulunuluyor. Sözgelimi Bosna gibi kendisine has bir modele değil. Kuşkusuz, uygulamada olayların nasıl gelişeceğini göreceğiz'' dedi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın önümüzdeki iki hafta içinde bir çözüm planı sunmasının Kıbrıs konusunda en olası gelişme olduğunu kaydeden Papandreu, ''Bunu müzakereler ve tabii ki tavizler izleyecektir. Bizim için çözüm BM kararları ve AB çerçevesinde olmalıdır. Belçika modeli gibi, tek temsil ve AB kararlarının tüm Ada'da uygulanması, işgal güçleri yerine barış, farklı bir Türk-Yunan yakınlaşması, Kıbrıslı Rumlar ve Kıbrıslı Türklerin, ki şimdi bir demokraside yaşamıyorlar, güvenliğinin sağlanması'' dedi.
Papandreu, pek olası olmamakla birlikte Rum Yönetimi'nin BM planını reddetmesi halinde Atina'nın Rum kesiminin yanında yer alarak AB üyeliği için savaş vereceğini de söyledi.
SİMİTİS'İN TELEFONU
Öte yandan, Başbakan Kostas Simitis'in Erdoğan ile dün yaptığı telefon konuşması sırasında kendisinin de hazır bulunduğunu açıklayan Papandreu, ''Çok dostça bir konuşmaydı. Çok yakında Atina'ya geleceğini sanıyorum. Umarın, Sayın Erdoğan'ın ziyareti sırasında burada olurum. Türkiye zor bir dönem geçiriyor, ama AB çerçevesindedir ve uç noktalara kayma olasılığı görünmemektedir'' dedi.
9. Cumhurbaşkanı Demirel'in Kıbrıs konusunda yaptığı açıklamaları da değerlendiren Papandreu, ''Sayın Demirel haklı. Trajik yanlışlar yaptık. Makarios dönemi ki, sonun başlangıcıydı. Bir savaş oldu. Biz, şimdi o savaşın sonucu ortaya çıkmış durumu diplomasiyle değiştirmeye çalışıyoruz. Ada'daki iki toplumun birlikte yaşaması konusunun ise Kosova ile kıyaslanamayacağı kanısındayım'' diye konuştu.
VASİLİU'NUN DEĞERLENDİRMESİ
Programa, Brüksel'den katılan Yorgo Vasiliu ise Erdoğan'ın Kıbrıs konusunda daha iyi muhatap olmasını umduğunu söyledi.
Vasiliu, ''Eğer, Sayın Erdoğan Belçika modeli konusunda samimi ise çözümü bulduğumuza inanıyorum. Belçika güçlü bir merkezi hükümete sahip. Türkiye, bir devlet ve güçlü yerel otonomi modelini kabul ederse, çözüme ulaştık demektir'' dedi.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:34