Gündem
  • 5.7.2004 09:27

ERDOĞAN'A 'SİZİN İÇİN ÖLÜRÜM' DİYE MEKTUP YAZAN ÖĞRETMEN, MÜŞAVİR OLDU

Ankara'da günün konusu, AKP Milletvekili Zeynep Tekin'in kardeşi 22 yıllık öğretmen Cumali Tekin... ''Burcum balık ve duygusalım'' diyen Cumali Tekin, Başbakan'a 26 Şubat'ta yani Erdoğan'ın doğum gününde, şiirlerle bezeli ''sevgi dolu!'' mektup gönderdi. Erdoğan'a sevgisini satırlara sığdıramayan Tekin, Başbakan için ''öleceğini'', Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in ''ayağının tozu'' olacağını ilan etti. Ve... Tekin ''sevgi dolu!'' bu mektuptan çok kısa sonra 1. dereceden Milli Eğitim Bakanlığı müşaviri oldu. Ankara, devlet kadrolarına yapılan atamalarda esas alınan kriterleri bilenler Tekin'e 1. derece ve 3600 ek göstergeli müşavirlik kadrosu verilmesinin karşısında çok da şaşırmıyorlar. Cumali Tekin'in ''son mektubunu'' görenler yorumu ise şöyle: ''Bu mektuba, bu kadro az bile.'' Başbakan'ın heykeli dikilsin! Cumali Tekin, 22 yıllık öğretmenlikten, Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği'ne giden çarpıcı öyküsünü şöyle anlatıyor.... * Başbakan'a mektubunuz onu çok sevdiğinizi ortaya koyuyor. Şüphesiz. Ona duyduğum sevgi içime sığmıyor. Çocuklarımı ve torunlarımın gelip mezarıma tükürmemesini istiyorum. Bu nedenle gelip bizi kurtaracak bir lidere canımı veririm. * Başbakan'la tanışıyor musunuz? Hayır, gerek yok ki. Biz yüz yılda bir ülkemize bir kurtarıcı geleceğine inanıyoruz. Bu kurtarıcının o olduğunu biliyoruz. * Başbakan'ın başarılı olduğunu mu düşünüyorsunuz? Evet onun bir heykelinin yapılması gerektiğine inanıyorum. Bir elinde kitap diğer elini dünyanın altına sokmuş yukarı kaldırıyor. Onun dünyayı kaldırılacak güçte olduğuna inanıyorum. Uğrunda ölürüm * Mektubunuzda ''ömrümü ömrünüze eklemek isterim'' diyorsunuz. Gerçekten Başbakan için ölmeye hazır mısınız? Evet. Öyle boş boş birisi için ölecek değilim herhalde. Kendisini hep yakından takip ettim, izledim neler yaptığına baktım. Bizim aile olarak daha önce ki siyasi görüşümüz belli ülkücü camiadan geldim ben. MHP iktidarında onların yapamayacağını görünce bir de Sayın Başbakan'ın şiir okuduğu için hapse girdiğini görünce Türkiye'nin beklediği liderin o olduğunu anladım. * Başbakan'a mektubu ulaştırmak için neler yaptınız. Neler neler yaptım. En son iki ay önce Sayın Hanımefendi (Emine Erdoğan) ile Adana Havalimanı'nda karşılaştık. Şiiri okudum, duygularımı anlattım. Kendisine ''lütfen duygularımı ona olan sevigimi Başbakan'a iletin. Bilsin yüreklensin'' dedim. * Başbakan'dan bir beklentiniz var mıydı? Hayır, bana bir şey yapsın başımı okşasın diye değil, daha yürekli çalışsın diye 'Sonuna kadar sizin yanınızdayız' demek için. * Başbakan'dan yanıt aldınız mı mektubunuza? Hayır, ne yazık ki alamadım. Bana dönmeyişine biraz duygulandım. Ama hiçbir zaman kızmadım. Emine Hanım da öyle dedi, ''Sen üzme canını, ona yüzlerce mektup geliyor, hangi birini okusun'' dedi. * Duygularınızı hep şiirlerle mi ifade eder misiniz? Ben balık burcuyum, duygusalım, yazarım. Sevdiğimin gözüne bakarken canımı alsalar acı duymam düşüncesini yaşarım. Kardeşimin kirvesi * Milli Eğitim Bakanlığı'na ne zaman müşavir oldunuz? 4 Mart'ta göreve başladım. * Mektubu müşavir olmadan önce yazdınız değil mi? Evet ne alakası var, mektubu müşavir olmadan çok önce yazdım. * Peki müşavir olarak atanmanızda neyin etkili olduğunu düşünüyorsunuz? 22 yıl öğretmenlik yaptım. * Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ile bir yakınlığınız var mı? Bakan'ın öğretmeni benim erkek kardeşimin kirvesi... * Müşavir olarak atandığınız süreci bize anlatır mısınız? Bakanımızın isteği üzerine müşavir olarak atandım. Biliyorsunuz bir prensibimiz var. Vekil olduğumuz bir ilde kardeşlerimize görev almayız ve vermeyiz. Ancak Bakan Adana'ya geldiğinde ''Hoş geldiniz, ben Cumali Tekin'im'' dedim. Bakan da bana, ''Cumali, seni Ankara'ya aldırmayı istiyorum ve düşünüyorum. Tecrübelerinden yararlanmak, birlikte çalışmak istiyorum. Ancak ablan Zeynep üzerinde toplum baskısı olur diye endişe ediyorum onu sıkıntıya sokar'' dedi. Ben de ''Aynı duyguları taşıyorum ancak, ayağınızın tozu olurum her yerde yanınızda olurum'' dedim. Ardından kendileri uygun olanı yaptı ve beni müşavirlik kadrosuna atadı. İşte terfi ettiren o mektup Sayın Başbakanım, İslamiyetin bayraktarı olan Türk milletinin cezası bitmiş olmalı ki Allah sizi başımıza getirdi. Kavimler layık oldukları liderlerle yönetilirler buyuran Kuran-ı Kerim'e göre toplumumuzda genel bir ahlak düzelmesi var ki 3 kasım Nuh tufanıyla kokuşmuşluğu silip süpürdü ve mühürü bütün şer odaklarının engellenmesine, yedi düvelin Bizans oyunlarına rağmen günde 21 saat koşturan 3 saat ağlayan, gece gündüz demeden hak ve halk için çalışan size tevdi etti. Hamd olsun. İnsanlar size çiçekler, hediyeler verdiler. Dua ettiler, temennilerde bulundular. Ben de size hediye olarak çocuklarım, torunlarım ve ülkem için, Türk İslam aleminin geleceği için hiç gözümü kırpmadan bundan sonraki ömrümü ömrünüze eklemek isterim ki daha çok hizmet edip dünya düzeninde söz sahibi olabilmeniz için... Allah yolumuzu açık etsin ve başımızdan eksik etmesin. Benim güzel Başbakanım. Yüreğimin sesini size aşağıdaki dizelerimle iletiyorum: Duygularım kabardı patlayacağım, Kabıma sığmıyorum çatlayacağım, Öyle anlar oluyor ki, Dünyayı tek elle kaldıracağım. Bu vesileyle doğum gününüzü kutluyor, saygılarımı sunuyorum. Allah'a emanet olunuz. CUMALİ TEKİN... VATAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:30

İLGİLİ HABERLER