Gündem
  • 24.12.2004 12:35

ERDOĞAN'DAN AB'NİN DİYARBAKIR İLGİSİNE TEPKİ

TÜSİAD’ın Yüksek İstişare Kurulu toplantısında konuşan Başbakan Erdoğan, “oradaki siyasal yaklaşım bizi rahatsız ediyor. Bu birlik ve beraberliğe olumsuz yaklaşanların tezgahıdır. Elinizdeki sipariş listesine bakarak rapor hazırlayacaksanız biz bunları kabul etmeyiz'' dedi. “Gelenler Diyarbakır'ı ziyaret ediyor devamlı, neden acaba?'' diyen Erdoğan, “Türkiye 81 vilayet, niye oralara gitmiyorsunuz? Sanki İstanbul ve Ankara'dan sonra Türkiye'nin üçüncü büyük kenti Diyarbakır gibi oraya gidiyorsunuz. Erzurum'a, Rize'ye Konya'ya niye gitmiyorsunuz? Neyi anlamak, neyi öğrenmek istiyorsunuz? Elinizdeki sipariş listesine bakarak rapor hazırlamayın'' diyerek tepkisini dile getirdi. Kıbrıs mesajları Başbakan Erdoğan, Güney Kıbrıs'ın tanınması konusunda da uzlaşma mesajları verdi. Erdoğan, Türkiye’nin Güney Kıbrıs’ın tanınmasıyla ilgili karar alırken ‘mağlup etme’ anlayışı içinde olmasının 'uzlaşma değil, ben mantığı' olacağının altını çizdi. Erdoğan, “hükümet olarak Kıbrıs’ın müzakeresini AB Komisyonu’yla yaparız. Bundan sonra kararımızı veririz, ama bu kararı ‘Kıbrıs’ı mağlup ettik’ amacıyla değil, bir hakkı almak veya teslim etmek anlayışıyla veririz. ‘Ben bundan almalıyım’ mantığıyla yaklaşım uzlaşma değil, ‘ben’ mantığıdır. Bunun adı uzlaşma olmazö diye konuştu. 41 yılın hesabını yapamayanlar 2014'ün hesabını yapıyor Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 17 Aralık sonrası yeni dönemde Türkiye'nin, özellikle bir 'evrensel değerler bütünlüğü' olduğuna inandıkları Avrupa Birliği deneyiminde yeşerecek yeni barış ikliminin, adeta 'barış rüzgarı' olacağını söyledi. Başbakan Erdoğan, Ankara HiltonSA'da yapılan TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında yaptığı konuşmada, Avrupa Birliği konusunda, bugüne kadar emeği geçmiş bütün hükümetler, sivil toplum örgütleri, akademisyenler, kişisel katkısı olanlarına teşekkür etti. Geleceğin tarihçilerinin de, 17 Aralık tarihinden söz ederken bugün söylediklerinden çok daha fazlasını söylemek imkanını bulacağını umduğunu belirten Başbakan Erdoğan, ''bu tarihi, medeniyetlerin yakınlaşması adına bir milat kabul edeceklerdir'' şeklinde konuştu. Erdoğan, devamla şunları söyledi: ''Bu yeni dönemde özellikle Türkiye, bir evrensel değerler bütünlüğü olduğuna inandığımız Avrupa Birliği deneyiminde yeşerecek yeni barış ikliminin adeta barış rüzgarı olacaktır. Gelinen bu noktada bu hedefi fazlasıyla yakalanabilir bulduğumu, özellikle ifade etmek istiyorum. Bu hedefe ulaşma yolunda ilerlerken, zengin tarihi birikimimiz, geniş coğrafi etki alanımız ve büyük insan potansiyelimizle, sadece Avrupa Birliği'ne değil, bugün en büyük ihtiyacı barış olan bütün bir insanlığa da önemli katkılar sağlayacağımıza inancım tam.'' ''GELİNEN NOKTA VARIŞ DEĞİL, AKSİNE ÇIKIŞ NOKTASI'' Başbakan Erdoğan, gelinen noktanın bir varış noktası olmadığını, aksine bir çıkış noktası olduğunun farkında olduklarını vurgularken, ''önümüzde zorlu engeller ile dolu uzun bir yarış parkuru var. Bizim için tek seçenek, bu yarışı yüz ağırtan bir derece ile tamamlamaktır'' dedi. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu: ''Bunu söylerken, elbette önümüzdeki yıl başlayacak zorlu müzakere sürecinden alnımızın akı ile çıkmayı kastediyorum. Ama ondan da çok, ülkemizi eksiksiz bir demokrasiye sağlam bir ekonomiye, işleyen bir sisteme, verimli bir ticaret hayatına, bilgi çağınının nimetlerine ve insanca yaşamanın en üst standartlarına taşımayı kastediyorum. Avrupa Birliği üyeliği, bizim için çok önemli hedeflerimizden biridir. Bundan dolayıdır ki buna bir medeniyet projesidir diyoruz. Ama bu topraklarda yaşayan herkes, aynı duyguda birleşiyor olmalı ki Türkiye Cumhuriyetinin en temel hedefi, çağdaş uygarlığın en üst seviyesini belirleyen çıta nereye konmuşsa, o çıtayı da o seviyeyi de hep birlikte aşabilmektir.'' TÜRKİYE'NİN 100. DOĞUM YILI HEDEFİ Millet olarak bu heyecan verici hedefe kilitlenmek için, önlerinde 'altın bir vesile'' olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bunu ''Türkiye Cumhuriyetinin 100. doğum gününü her alanda, dünyaya örnek olacak pırıl pırıl bir ülke olarak birlikte kutlamak'' olarak açıkladı. Bugün bu hedefi çocukların önüne koymak için, en güzel, en uygun, en ideal zaman olduğunu vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''ben bu ülkeye, bu ülkenin insanlarına, bu insanların var oluş direncine, medeniyet aşkına, engin sağduyusuna, büyük dinamizmine sonuna kadar inanıyorum. Türkiye'nin geleceğin dünyasındaki yeri bugün bulunduğu noktadan çok farklı ve çok parlak olacaktır'' dedi HAKSIZ ELEŞTİRİLERE TEPKİ Başbakan konuşmasında, AB sürecine dönük haksız eleştirilerde bulunanlara da tepki gösterdi. ''Bu yeni dönemin başlangıcında, maalesef bizim bu heyecanımızı paylaşmak yerine, sokaktaki insanımızın rahatlıkla görebildiği bir başarıyı göremeyen ve gelinen bu noktayı gölgelemeye çalışan da var'' diyen Başbakan Erdoğan, bu hatayı da yanlış bilgilendikleri için ya da siyaseten öyle davranmaları gerektiğine inandıkları için yaptıkları kanaatinde olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan şöyle devam etti. ''Halbuki bunu bir milli, bir ulusal dava olarak görüyorsak, hep birlikte el ele vermek suretiyle, bu süreci şu ana kadar nasıl getirdiysek, bundan sonra da böyle götürmek durumundayız. Çünkü arada baktığımızda makas çok açık. Bu makası hep birlikte kapayacağız. Aksi takdirde ben inanıyorum ki tarih bizi affetmeyecektir. Nesiller bizi affetmeyecektir. Çok zaman kaybettik. 41 yılın hesabını yapamayanlar veya 45 yılın hesabını yapamayanlar, bugün kalkıp 2014'ün hesabını yapmaya başladılar. Önce gel şu 41 yılın hesabını yap. Buralara nasıl geldik? Şunu değerlendir ve şu gün nasıl bir Türkiye var. Önümüzdeki bu süreci Türkiye nasıl değerlendirebilir? Bütün kurumlarıyla, kuruluşlarıyla, insan gücüyle buna bak ve değerlendirmeyi ona göre yap.'' Bunu yapmaktan uzak anlayışların 'maalesef' olduğuna işaret eden Başbakan, ''hükümet olarak, bizi 17 Aralık eşiğine getiren ortak gayreti, her vesileyle dile getirmeye, bu milli hedefe yol alma noktasında açık bir irade ortaya koyan bütün taraflara takdirlerimizi ve şükranlarımızı sunmaya özen gösteriyoruz. Hassasiyet gösteriyoruz. Çünkü hakkaniyete inanıyoruz. Siyaseti çürüten eski alışkanlıkları da artık bir yana bırakmanın vaktinin geldiğini düşünüyoruz'' şeklinde konuştu. (MİLLİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:31

İLGİLİ HABERLER