Partisince Afyonkarahisar'da Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Doğru Yol Partisi (DYP) tarafından 1991 genel seçiminde, "iki anahtar, askerliği kısaltma, çalışma süresinin 20 yıla indirilmesi, asgari ücretten vergi almama, Erciş ve Tatvan'ın il yapılması" gibi vaatlerde bulunulduğunu anımsattı. CHP tarafından seçim sürecinde ifade edilen seçim vaatlerinin, DYP'nin 1991 yılındaki vaatlerinin tıpkısı olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bu benzerlik nereden geliyor acaba? Çünkü o zat CHP'ye akılzatlık yapıyor, akıl hocalığı yapıyor. Silivri'dekileri oraya transfer etmeye hazırlık yapıyor. CHP milli şefini artık değiştirmiş durumda. 1991'de o emekli siyasetçinin vaatlerini aynen kes, kopyala, yapıştır yapıyor" diye konuştu.
1991 yılındaki seçimin ardından DYP ve SHP'nin koalisyon ortağı olduğunu belirten Erdoğan, Afyonkarahisarlılara, 1991'deki seçim sürecinde vaat edilenlerin 500 günde yerine getirilip getirilmediğini sordu. Vatandaşların "hayır" cevabının ardından, "Bunlar hırsla, bol keseden dağıttılar. Ardından enflasyon, faiz, borç. Kaşıkla verdiklerini kepçeyle geri aldılar" diyen Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Ne diyor Afyonkarahisarlılar? Beş kuruşluk fener iki gün yanar. Bunların feneri değil 500 gün, beş gün bile yanmadı. 1991'deki gibi bol keseden atıp tutuyorlar. Benim milletimin karnı bunlara tok. Milletim bunları test etti, 3 Kasım'da bunları tasfiye etti. Buradan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na, bir Afyonkarahisar sözü daha hatırlatayım; 'gölgede duranın gölgesi olmaz.' Sayın Kılıçdaroğlu, sen kendine başka hoca bul, başka akıl hocası bul. Gölgede kalma, güneşe çık. CHP ne yapıyor? Yeni milli şefleri geçmişte ne yaptıysa onu yapıyor.Biraz türban, biraz din iman, biraz KCK, bolca çete, bolca Ergenekon, sos olarak da emek siyaseti. Yahu Afyon salatasında bu kadar çeşit yok. Bu insanın midesine oturur, ülser yapar.
CHP'de kaset mağduru genel başkan gitti, kaset malulü bir genel başkan geldi. Bugünlerde MHP de kaset mağduru. Biz en başından itibaren bu ahlaksızlığa prim vermedik, bu ahlaksızlığı siyasetin malzemesi yapmaktan özenle kaçındık.
CHP'si de, MHP'si de özeleştiri yapmak yerine doğrudan AK Parti'yi suçladı. Şu anda yargı görevini yapıyor mu? Yapıyor. Yürütme işini yapıyor mu? Yapıyor. Ağız birliği yaptılar AK Parti'yi suçluyorlar. Haddinizi bilin. Afyonlu ünlü hattatımız var. Hattat Karahisari. Onun hattıyla ben bunlara tekrar sesleniyorum, 'edep yahu!' AK Parti sizin kirli işlerinizin, kirli ilişkilerinizin takipçisi de meraklısı da değil. Sağa sola çamur atmayı bırakın da önce özeleştirinizi yapın. Yüzleri kızaracağı yerde AK Parti'ye çamur atmaya kalkışıyorlar. Değerli kardeşlerim; Sayın Bahçeli 'gök kubbeyi üzerine yıkacağım' diyor. Güler misin, ağlar mısın? Ya hangi gök kubbeyi, kimin üzerine yıkıyorsun? Sen de o mecal var mı? Önce sen yönettiğin şu kadroya hakim ol."
Erdoğan, kaset olaylarının partilerin genel başkanlarıyla ilişkisinin olmaması gerektiğine ve partiyi ilgilendirmeyeceğine işaret ederek, "Ama bunlar ortaya çıktığında lidere düşen, bunları tasfiye etmektir. Siyaseti kirliyapmayacağız, temiz yapacağız" dedi.
Gayri meşru işin özeli olmayacağını ifade eden Erdoğan, "Hele hele bu Müslüman topluluğa, bunun siyasetinde önde gelen isimlerine bu yakışır mı? Gayri meşru ise bunu özele sokmak yanlıştır. 'Kadına önem veriyoruz' diyeceksin, en büyük tacizi kadın üzerinden yapacaksın. Kadın dernekleri de bunlara sahip çıkıyor. Bunları anlamak mümkün değil" diye konuştu.
Erdoğan, hükümetin, güvenlik güçlerinin, istihbarat birimleri ve yargının kaset olayını takip ettiğini belirtti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenen Erdoğan, "Siz sağda solda suçlu aramayı bırakın da kendi çevrenize bakın. Sen o kasetten istifade edeceksin, o kasetler marifetiyle işbaşına geleceksin, avukatlığını yaptığın çetelere kol kanat gereceksin ondan sonra çıkıp AK Parti'yi suçlayacaksın" dedi.
Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 17:42