ERDOĞAN'DAN KAMU İHALE YASASI'NA 'BAŞBELASI' NİTELENDİRMESİ

DEVLET ARIK ANKARA- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin kadrolaştığı yolundaki iddialara ilk kez cevap vererek, "Her siyasi iktidar üst bürokrasisiyle gelmeli, üst bürokrasisiyle gitmelidir. Olması gereker budur" tepkisini gösterdi. Kamu İhale Yasası'nı 'başbelası' diye nitelendiren Erdoğan, bu yıl sonundaki faiz ödemesinin de 65 katrilyon liradan 75-80 katrilyona çıkabileceği uyarısında bulundu. Başbakan Erdoğan, Irak'ın gerek siyasi gerekse fiziki yapılandırılmasında yer alacak en müsait ülkenin Türkiye'ye olduğunu da kaydetti. Ankara Sanayi Odası'nın (ASO) Genişletilmiş Meclis Toplantısı'na katılan Başbakan Erdoğan, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, üretimin temel dinamiğini oluşturan özel sektör ile toplumun beklentilerini yansıtan sivil toplum örgütlerinin ülke için büyük önem taşıdığını kaydetti. Hükümet olarak topmumun bütün kesimleriyle ve sorunlarıyla yakından ilgilendiklerinin altını çizen Erdoğan, iktidarın geçirdiği badirelerin ve kucağında bulduğu sorunların herkes tarafından bilindiğine dikkat çekti. Hükümet olarak yolun başında Irak savaşı ile karşı karşıya kaldıklarını anlatan Erdoğan, ekonomik krizin yaraları sarılmadan ülke ekonomisinin savaştan olumsuz etkilendiğini belirtti. Irak'taki durumun en kısa sürede normale döneceğini ifade eden Erdoğan, Türkiye'nin elinden gelen çabayı göstermeye devam ettiğini kaydetti. ERGEZEN'E KIZDI Başbakan Erdoğan, Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen'in 'Irak'ta kan döküldü. O piyasada yer almayacağız' yönündeki sözlerine de atıfta bulunarak, Ergezen'e sert tepki gösterdi. Ergezen'in açıklamalarını 'talihsizlik, hissi ve duygusal' olarak nitelendiren Başbakan Erdoğan, sözkonusu açıklamaların sadece Ergezen'i bağlayacağını, hükümeti bağlamayacağını bildirdi. Sözleri nedeniyle Ergezen'i telefonla aradığını açıklayan Erdoğan, "Uygulama yeri olarak bu düşüncenin yeri yok. Biz devlet yönetiyoruz. Duygusallığa yer yok. Irak piyasasında biz yerimizi her şekilde alacağız. Bu yönde talepler vardır. Bizler de en uygun şekilde yerimizi alacağız. Görüşmeler Dışişleri Bakanlığı vasıtasıyla devam ediyor. Zaten gıda olarak Irak'a girmiş bulunuyoruz" dedi. 'IRAK'IN YENİDEN YAPILANDIRILMASINDA YER ALACAĞIZ' Irak'ın gerek siyasi gerekse fiziki yapılandırılmasında yer alacak en müsait ülkenin Türkiye olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, bunun gerekçelerini anlattı. Siyasi açıdan Türkiye'nin Orta Doğu'nun tek demokratik ülkesi olduğunu vurgulayan Erdoğan, İslam ile demokrasinin de Türkiye'de uyumlu yönetildiğine işaret etti. Erdoğan bu açıdan, Irak'ın yeniden yapılandırılmasının sorunsuz adaptasyonu için Türkiye'ye büyük görevler düştüğünü söyledi. Başbakan Erdoğan, fiziki açıdan da Irak'ın yapılandırılmasında Türkiye'ye büyük işler düştüğünü bildirdi. Gerek inşaat malzemeleri gerekse müteahhitler açısından Irak'ı yeniden yapılandıracak güç ve potansiyele sahip ülkenin Türkiye olduğunu belirten Erdoğan, ABD ve Irak gibi ülkelerin Türkiye'nin birikim anlayışını Irak'a taşımasının işin en ideal tarafı olduğunu ifade etti. Türkiye'nin güven veren bir ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, sağlanmış olan güven ortamının artarak sürmesi için çaba gösterdiklerinin altını çizdi. 'DAMDAN DÜŞEN BİRİ OLARAK BURADAYIM' Başbakan Erdoğan, hükümet olarak bir taraftan üretimi arttıracak tedbirler aldıklarını diğer taraftan da kamunun yeniden yapılandırılması için çalıştıklarını söyledi. Kamunun yeniden yapılandırılmasının ülke için büyük önem taşıdığını anlatan Erdoğan, devlette bilgi toplumu işleyişine göre bir yapılanmaya şiddetle ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Hükümetin bu açıdan büyük bir dönüşüm çalışması başlattığını açıklayan Başbakan, yerinden yönetimi ve yerel yönetimi güçlendireceklerini söyledi. Yerinden yönetim ile il özel idarelerini, yerel yönetim ile belediyeleri kastettiğini belirten Erdoğan, merkezi idarenin yetkilerinin büyük oranda yerel ve yerinden yönetimlere devredileceğini kaydetti. Sözkonusu çalışmayla birlikte belediyelerin mali noktadaki zayıflıklarının ortadan kaldırılacağını belirten Erdoğan, belediyelerin çalışma ortamında da yapılandırmaya gideceklerini açıkladı. Erdoğan, yerel yönetimlerle ilgili çalışmaların bu hafta sonu pazar günü sona ereceğini ifade eden Erdoğan, daha sonra geniş katılımlı bir şura düzenleyerek, akademisyenlerin, sivil toplum örgütlerinin ve bürokratların görüşlerini alacaklarını açıkladı. Erdoğan, şuradan çıkacak sonuç doğrultusunda tasarıyı Meclis'e sevkederek, yasalaşmasını sağlayacaklarını bildirdi. Yerel yönetimlerle ilgili geçmişte yürütülen çalışmaları eleştiren Erdoğan, "Bugüne kadar bu iş hep bir köşesinden tutularak çözülmeye çalışılmış. Kırk bin yamalı bohçaya dönmüştü. Böyle, netice almak mümkün değil. Bundan önce birşey yapılmış değil, daha yeni yapılıyor. Bunu gidermek zorundayız. Buna şiddetle ihtiyaç var. Ben yerel yönetimden geliyorum. 4,5 yıl belediye başkanlığı yaptım. Çektiğim sıkıntıları bilirim. Damdan düşen olarak burdayım" diye konuştu. Güvenin ancak devlet-millet kaynaşmasıyla sağlanabileceğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bu başarıldığı takdirde Türkiye'nin büyüme hızını yakalayabileceğini söyledi. "Bu sinerji, bu potansiyel Türkiye'de var" diyen Erdoğan, bugüne kadar hep ön tıkandığını, ön açılmadığından yakındı. 'DAHA İYİ GÜNLERE DOĞRU YÜRÜYORUZ' Başbakan Tayyip Erdoğan, hükümet olarak işbaşına gelir gelmez Irak, AB, Kıbrıs ve ekonomik savaşla uğraştıklarını söyledi. Bu sorunların olmadığı dönemde Türkiye'nin yüzde 7 bin, 8 bin oranında faiz ödediği günlerden geçtiğini belirten Erdoğan, "Ama biz bu kadar ciddi krizlerin olduğu dönemde bile ülkeyi bu duruma düşürmedik. Gece gündüz demeden ilgili arkadaşlarla kontak kurarak, ülkemizin böyle sıkıntılara girmesini önledik. Daha iyi günlere doğru yürüyoruz. Şeffaflığı önlemek, kırtasiyecilik ve bürokratik engelleri azaltmak mecburiyetindeyiz. Vatandaş merkezli kamu yönetim sistemi kurmak için çalışıyoruz" dedi. Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin sürdürülebilir kalkınma ve büyüme olduğunu belirten Erdoğan, burada devlete düşen görevin üretim işini kolaylaştırmak olduğunu söyledi. Kararlı bir şekilde yola çıktıklarının altını çizen Erdoğan, bu çerçevede attıkları adımlardan söz etti. Erdoğan, yatırım ortamının iyileştirilmesi için bir tasarı hazırlandığını, bu tasarıyla ilgili 10 ayrı teknik komite kurulduğunu belirtti. Hükümet olarak KOBİ'lere de büyük önem verdiklerini anlatan Erdoğan, KOBİ'lerin artık piyasadan fon bulacağını söyledi. Sanayi bölgelerinin işleyişini kolaylaştırmak için bir dizi tedbir aldıklarını belirten Erdoğan, teknoloji geliştirme bölgelerini de desteklediklerini bildirdi. Ürün borsalarını geliştirme projesi hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, proje ile girdi maliyetlerinin düşeceğini, tarımsal sanayinin rekabet gücü kazanarak gelişeceğini, istihdam imkanlarının da artacağını belirtti. Şirket kurmak için gereken 19 bürokratik işlemi 3'e indirdiklerini açıklayan Başbakan Erdoğan, KOSGEB desteklerini gözden geçirerek, etkin kıldıklarını söyledi. Kamu arazilerinin kullanılması konusundaki görüşlerini aktaran Erdoğan, Hazine'ye ait taşınmaz malların satışı konusunda bir tasarı hazırlandığını, tasarı ile birlikte satışların kolaylaşacağını ve 2 yıla kadar taksit imkanı sağlanacağını kaydetti. Erdoğan tasarı ile birlikte, vatandaş-devlet uyumsuzluğunun giderileceğini, kişilerin mülkiyet hakkından kaynaklanan mağduriyetlerinin sona ereceğini söyledi. BAYKAL'I ELEŞTİRDİ Başbakan Erdoğan konuşmasında, orman arazilerinin satışına karşı çıkan CHP'ye de yüklendi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı 'Ülkemizde hala kendi düşünce dünyalarına duvar örenler var' sözleriyle eleştiren Başbakan Erdoğan, CHP'nin bir konuyu eleştirebilmek için ulusal menfaatleri bir kenara koyduğunu savundu. Erdoğan, "Buna karşı çıkmanın aklı selimle ne ilgisi var. Bu yılbaşında ödenecek faiz tutarı 65 katrilyon lira. Bu oran daha da artarak 75-80 katrilyon liraya çıkabilir. Borcu borçla ödüyoruz. Varlık içinde yokluk çekiyoruz. Böyle muhalefet olmaz. Demokrasi, bu şekil bir muhalefeti kabul etmiyor. Ulusal birlik gerekiyor. İşte İngiltere örneği...Biz peşkeş çekmek için değil peşkeş çekilmiş ormanların Hazine'ye girdi olarak kaydedilmesi için satılmasını istiyoruz" dedi. 'GÜVENİ YAKALADIK, SIRA İSTİKRARDA' Hükümetin özelleştirme politikası hakkında da bilgi veren Başbakan Erdoğan, özelleştirme konusunda kararlı olduklarını kaydetti. Erdoğan, bu yıl sonuna kadar ciddi ölçüde özelleştirme gerçekleştireceklerini belirterek, devletin artık bez ve kibrit üretimiyle uğraşmayacağını söyledi. Erdoğan, Türkiye ekonomisini hep beklentilerin yönlendirdiğini ifade ederek, "Bundan kurtulmak için ayaklarımızın yere sağlam basması lazım. Kaynaklardan elde edilecek gelirle istikrar sağlamayı planlıyoruz. Güveni yakaladık, sıra istikrarda. Bunu da yakalamak zorundayız" diye konuştu. KADROLAŞMA RESTİ Başbakan Erdoğan, konuşmasının sonunda AK Parti iktidarının kadrolaştığı yönündeki iddialara cevap verdi. AK Parti iktidarının kadrolaşmak gibi bir derdi ve sıkıntısının olmadığını belirten Erdoğan, "Bir yönetim iktidara gelmiştir, önceki yönetim mevcut üst bürokrasisini, bundan bürokrat arkadaşlarımız alınmasın. Her siyasi iktidar üst bürokrasisiyle gelmeli, üst bürokrasisiyle gitmelidir. Olması gereker budur. Frekansların tutması lazım. Yönetim istemediği adamı barındırmaz. Bir yönetim vücut dilini anlayan, leb demeden leblebiyi anlayan adamları yanında barındıdır. Bunun dışındakileri almaz. İşin dertlisi olacak. Başarılı olsalardı 57. Hükümet sandığa gömülmezdi" tepkisini gösterdi. 'İHALE YASASI BAŞBELASI' Erdoğan, İş Güvencesi Yasası ve İş Yasası ile ilgili olarak da, hükümet olarak Türkiye'de öncelikle işyeri güvenliğini sağlamak istediklerini söyledi. İşyeri güvenliği sağlanamadığı takdirde işsizliğin çözülemeyeceğini belirten Erdoğan, bunu halledeceklerini belirtti. Hükümet olarak yapacak çok işlerinin olduğunu anlatan Erdoğan, son olarak 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe giren Kamu İhale Yasası ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. Yasadan 'başbelası' diye söz eden Erdoğan, hükümetin hazırladığı yeni tasarı ile devlet ve kamu kurumlarının rahat ihale yapacağını söyledi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:49