Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşüne Demirelvari cevap
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Genel Kurulu'nda konuşuyor. Erdoğan kredi kuruluşlarının Türkiye'deki ekonomik göstergelerdeki iyileşmeye rağmen kumpas kurduklarını söyledi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun İstanbul yürüyüşü için de , "Eğer bir olursak, beraber olursak Türkiye'yi kimse bölemez. Bizim hukuka saygımız, anayasamız var. Ama diğer taraftan da anayasayı ayaklar alttına alarak vatandaşı sokağa dökmek, ne milletin yararınadır ne bizim. Yollar yürünmekle aşınmaz.Elinde adalet pankartıyla dolaşmak adalet gelmez. Halkı sokaklara çağırmak kimsenin yararına değildir. Yargı yarın sizi de davet ederse şaşmayın" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye'ye kumpas yaptıkları ortada. Türkiye satın alma gücü bakımından dünyanın en büyük 13. ülkesidir. Aynı şekilde kişi başına düşen milli gelir bakımından bulunduğumuz 64. sıranın da gerçeği yansıtmadığını düşünüyorum. AB üye ülkeleri ile ülkemin bulunduğu konumun aynı olması mümkün değil. Öyle lafta kişi başına düşen milli gelir bu demekle olmaz. Gidip oraları gördüğünüzde fark ediyorsunuz. Yakında olmamız gereken sıralara geleceğiz. Onun için kayıt dışı ve yastık altı.. Bunların hepsini piyasaya sokmanın gayreti içinde olmalıyız.
'ONCA BADİREYE RAĞMEN...'
Yaşadığımız onca badireye rağmen 14 yılda 3 kat büyüttüğümüz ülkemizi 3 kat daha büyütmek bizlerin elindedir. Bu başarıyı inşallah hep birlikte yakalayacağız. Kurulmaya çalışılan yeni düzende bir sorun bitmeden diğeri ile karşılaşıyor onunla mücadele ederken bir başkasının kapımıza dayandığını görüyoruz.
Katar meselesi son örneğidir. Katar'a yönelik ithamların doğru olmadığını açıkça söyledik Körfezdeki kardeşlerimizin daha güçlü bir dayanışma içinde olması gerektiğini söyledik. Katar'ın yanında olamamız diğer dostlarımızla aramızın kötü olmasını gerektirmez. Suudi Arabistan ve ülkemize yatırım yapan diğer ülkelerin vatandaşları müsterih olsun. Temennimiz bu meselenin bayrama kadar çözülmesidir. Türkiye körfezdeki bütün kardeşlerimizin ikinci evi olmayı sürdürecektir. Gönlümüzde kapımızda açıktır.
"KUMPAS İÇERİSİNDELER"
Kredi derecelendirme kuruluşları... Bakın onlar ne dediler, bakın Türkiye'de büyüme nasıl çıktı. Sürekli bir kumpas içerisinde oldukları ortada. Bunların hepsi ideolojiktir. Siyasi yaklaşımlardır diyorduk. Bu kuruluşların olumsuz tavırlarıyla beraber sizler bunu tersine çevirmeye başladınız. Tebrik ediyorum.
Bizim üzerimizde olan ülkelere baktığımızda en az birkaç basamak daha yukarda olmalıyız. Kişi başı gelir bakımından bulunduğumuz 64'üncü sıra gerçeği yansıtmamaktadır. Avrupa ülkerindeki kişi başı gelir, hepsi kağıt üzerindedir. Öyle lafta kişi başına düşen gelir budur demekle olmuyor. Dolaştığınız zaman ülkeyi görürsünüz. Bütün bunlara rağmen kayıtlarımızı daha ciddi tutarak olmamız gereken yerlere geleceğiz.
YASTIK ALTI BİRİKİMLERE ÇAĞRI
Kayıt dışı, yastık altı... Bunların hepsini piyasaya sokmanın gayreti içerisinde olmalıyız. İhracatta 500 milyar dolar hedefi bu ülke için ulaşılabilir bir rakamdır. İhracattaki payımızın yüzde 0.96'da kalması daha gidecek çok yolumuzun olduğunun göstergesidir. 14 yılda 3 kattan fazla büyüttüğümüz ülkemizi, yeniden 3 kat daha büyütmek bizlerin elindedir. İnşallah bu başarıyı da birlikte yakalayacağız. Türkiye'nin olduğu coğrafya, ekonomi askeri bir rekabet alanındadır. Katar krizi bunun son örneğidir.
Katar meselesinde hakkaniyetli bir tavır içerisindeyiz. Katar'a yapılan ambargoyu haklı bulmadığımız söyledik. Şahsım, Başbakan, bakanlarımızla hemen hemen herkesle görüştük ve görüşmeye devam ediyoruz. Temennimiz bu meselenin bayrama kadar çözülmesi. Suudi Arabistan başta olmak üzere Körfez ülkeleriyle çok güçlü ilişkilere sahibiz. Ülkemizde yatırım yapan Suudi Arabistan ve diğer ülkeler müsterih olsunlar. Dün Dışişleri Bakanımız da oradaydı. Eminim bu süreci çözmeye mukredir olduğuna inanıyorum. Bu bayrama kadar çözülmelidir. İslam dünyasında kırgınlık yakışmıyor.
Türkiye çoğu batı ülkesinden çok daha ileri düzeyde hukuk devletidir. Terör örgütlerinin saldırmasına rağmen huku ilkesi içerisinde davranıyoruz. Burası darbe yapanlara bile hukuk ilkesi çevresinde muamele gösteren bir ülkedir. Türkiye'nin aleyhinde yürütülen bu kampanyaların haksız oduğunu biliyoruz.
Körfez başta olmak üzere tüm yatırımcılara tüm ziyaretçilere kapımız açıktır. Türkiye son 14 yıldır hep parmakla gösterilen bir büyüme oranıyla bugünlere gelmiştir. 2016'da herşeye rağmen yüzde 2.9'luk büyüme oranı AB ve OECD ortalamasının çok üzerindedir. İlk çeyrekte üçüncü sırada yer aldığımız büyüme rakamının benzer bir şekilde çıkacağını tahmin ediyoruz. 2019 seçimlerine kadar geçecek 2 yıllık sürede tüm dikkatimizi ihracatımıza yatırımlarımıza yönelteceğiz.
KGF piyasayı rahatlattı, teşvikler yatırımcıları harekete geçirdi. Faiz konusu, bu konuda da müdahele edeceğiz. Serbest piyasa. Biz öyel bir müdahale yaparız ki yatırımlarımızın önünü açmış oluruz. Eğer yüksek faizlerle biz yatırımcıyı köşeye sıkıştırırsak yatırım durur, netice alamayız. İstihdam teşvikleri de çok ciddi kolaylıklar sağlıyor. Vergi indirimleri de yine yatırımcılarımız için önemli. Dövizin ateşinin düşmesi, borsanın tarihi rekorlar kırararak 100 bin seviyesine ulaşması, kredi temennütlerinin azalması da ekonominin iyiye gittiğini gösteriyor. Yurtiçi talebin artması milletin güvendiğini gösteriyor.Cari açığın finansmanında turizmden kaybettiğimizi, ihracatla yakaladık. En kötüyü geride bıraktık. Ancak, bizim birlik ve beraberliğimiz çok önemli.
'BUNA TATLI GEÇİŞ DENİR'
Hükümetimiz ekonomiyi destekleyen çok önemli tedbirler aldı, almaya devam edecek. Yatırımlar için açıklanan tedbirler, faizler konusunda sayın Başkan ile aynı şeyi düşünüyorum, bu konuda müdahalemizi sürdüreceğiz. Biz öyle bir müdahale yaparız ki buna tatlı bir geçiş denir, o tatlı geçişle de biz yatırımcıların önünü açmış oluruz. Yüksek faizlerle yatırımcıyı köşeye sıkıştırırsak, üretim de istihdam da durur. Biz netice almaya kararlıyız, bu işi başaracağız.
'ADALETİ ARAMA YERİ PARLAMENTODUR'
(Kılıçdaroğlu'nun başlattığı Adalet Yürüyüşü'nü kastederek) Elinde adalet pankartıyla dolaşmak adalet gelmez. Halkı sokaklara çağırmak kimsenin yararına değildir. Yollar yürümekle aşınmaz. Eğer bu yolla hukuk elde edeceklerini sanıyorlarsa bu da mümkün değildir. Adaleti aramanın yeri parlamentodur. Yargı yarın sizi de davet ederse şaşmayın.
Eğer bir olursak, beraber olursak Türkiye'yi kimse bölemez. Bizim hukuka saygımız, anayasamız var. Ama diğer taraftan da anayasayı ayaklar alttına alarak vatandaşı sokağa dökmek, ne milletin yararınadır ne bizim. Yollar yürünmekle aşınmaz.
Sivil toplum kuruluşlarının, yargının bu zatla ilgili kararlara destek veriyor gibi, yargının 138'inci maddesini ayaklar altına alıyor olması. Ürkeklik, yargıya baskı adaleti getirmez. Elinde 'adalet' yazılı pankartla dolaşmak adaleti getirmez. Adaletin yeri parlamentodur. Burada istediğin kadar adalet ara.
Acaba başında bulunduğun kurumda ne kadar adalet var. Biz bir şeyi konuşuyoruz, yasama yürütme yargı. Bu üç kurumun birbiriyle dayanışması çok önemli. Eğer bu kuvvetler ayrılığına biz saygı duymazsak, sivil toplum kuruluşları saygı duymazsa olmaz.
Yargı yarın sizi de bir yere çağırırsa şaşmayın. Bizim birliğimiz çok önemli. Böyle ramazan ayı içerisinde milleti sokağa dökmek böyle bir işe başlamak doğru değil. 15 Temmuz'da Atatürk Havalimanı'ndan kaçan kişinin tanklara değil, neyin üzerinde çıktığı belli oldu. Dürüst olmayanlarla da bir yere varılmaz.
Güncellenme Tarihi : 17.6.2017 15:46