
ERDOĞAN'DAN TERÖR CEVABI: VER SİHİRLİ DEĞNEĞİ BİZ ÇÖZELİM
EDA IŞIK/ANKARA
Başbakan Erdoğan, Büyük Anadolu Oteli'nde düzenlenen Türkiye Otobüsçüler Federasyonu (TOFED) 4. Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan, yaptığı konuşmada iktidarları döneminde ulaşımda yaptıkları icraatları anlattı. Ankara için dün bir dizi proje açıkladıklarını anımsatan Erdoğan, başkentin sanayisini, ticaretini, turizmini, özellikle de vizyonunu ve kentleşme perspektifini köklü şekilde değiştirecek bu projeler arasında, ulaştırmanın ayrı bir yer tuttuğunu söyledi.
Ankara'nın öncelikle yüksek hızlı tren hatlarında bir merkez istasyon haline geleceğini belirten Erdoğan, Ankara-Eskişehir hattını bitirdiklerini ve 2009 yılında işletmeye açtıklarını kaydetti. Eskişehir-İstanbul hattının inşasının devam ettiğini kaydeden Erdoğan, test sürüşleri yapılan Ankara-Konya hattının bittiğini, 3 Haziran cumartesi günü Konya'ya hızlı trenle giderek hattı açacaklarını bildirdi. Ankara-Sivas hattının çalışmalarının sürdüğünü, bu hattın ilk etapta Erzincan'a kadar uzayacağını ifade eden Erdoğan, Ankara-Afyonkarahisar, Uşak, İzmir hattının da proje çalışmalarına devam ettiklerini söyledi. Ankara'nın, havayolunda da yine bir merkez haline dönüştüğünü ifade eden Erdoğan, Anadolu Jet'in yurtiçi ve yurtdışı çıkışlarında Ankara'yı bir merkez olarak kullanacağını kaydetti.
Ulaştırmada asıl önemli projelerinin karayolları olduğunu belirten Erdoğan, Ankara-Samsun, Ankara-İzmir ve Ankara-Niğde arasına üç farklı otoyol inşa edeceklerini, Samsun otoyolunun yaklaşık 2,6 milyar liraya mal olacağını kaydetti. Proje hizmetlerinin üç bölüm
halinde ihalesini yaptıklarını, projenin, 2012 yılında tamamlanacağını bildiren Erdoğan, 381 kilometre otoyol ve 51 kilometre bağlantı yolu olmak üzere toplamda 432 kilometre yol inşa edeceklerini, bu yolda 9 tünel, 13 viyadük ve 11 kavşağın yer alacağını kaydetti. İzmir otoyolunun maliyetinin yaklaşık 3,8 milyar lira olduğunu, projelendirmesinin iki etap halinde ihale edildiğini ve 2012'de tamamlanacağını ifade eden Erdoğan, 505 kilometre otoyol, 30 kilometre bağlantı yolu olmak üzere Ankara-İzmir
arasında toplamda 535 kilometre yol inşa edeceklerini, burada da 4 tünel, 25 viyadük ve 17 kavşağın olacağını söyledi. Asıl önemli otoyol projelerinin, Edirne-Habur arasındaki otoyol olduğunu belirten Erdoğan, ''İnşallah, Habur etabını da en kısa zamanda tamamlayarak, Edirne Habur arasında kesintisiz bir otoyolu ülkemize kazandırmış olacağız. Bugün, bu toplantımızın ardından Niğde'ye giderek, bu müjdeyi oradaki vatandaşlarımızla da paylaşacağız. Sadece geçtiği iller için değil, tüm Türkiye için ben bu
projeleri son derece heyecan verici buluyorum'' dedi.
"2023 YILINA KADAR 15 BİN KİLOMETRE BÖLÜNMÜŞ YOLU TÜRKİYE'YE KAZANDIRACAĞIZ"
Bölünmüş yol uzunluğunun şu anda 19 bin 700 kilometre uzunluğa eriştiğini belirten Erdoğan, bunun 6 bin 100 kilometresinin, Cumhuriyetin ilk 79 yılında inşa edildiğini, kendilerinin ise 8,5 yılda buna 13 bin 600 kilometre eklediklerini söyledi. Türkiye'nin tamamının, karayolları ağırlıkta olmak üzere, demiryolu, hızlı tren hattı ve havalimanı noktasında büyük bir şantiyeye dönüştüğünü kaydeden Erdoğan, ulaştırma noktasında 2023 hedeflerini ilan ettiklerini, 2023 yılına kadar 15 bin kilometre daha bölünmüş
yolu Türkiye'ye kazandıracaklarını söyledi. Bir medeniyet olan yolun, bugünün dünyasında kalkınmanın, ilerlemenin en önemli şartı olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, ticaretten turizme, bilimden savunmaya kadar hemen her alanın, yolla doğrudan ilgili olduğunu ifade etti. Seyahat özgürlüğü, bilgi alışverişi, hızlı ulaşım, kültür alışverişi gibi boyutlarıyla değerlendirdiğinde yolun bizzat demokrasiyle de alakalı, doğrudan ilgili olduğunu belirten Erdoğan, yolun, demokrasinin standartlarının daha ileri seviyelere taşınmasında önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Baskıcı, otoriter idarelerin, seyahat özgürlüğünü kısıtladığını kaydeden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Bunu bir dönem biz de yaşadık. 1940'larda, tırnak içinde söylüyorum, 'sakıncalı' görülen insanların bir yerden bir yere gitmesi izne bağlanmış, belli şehirlerden çıkış, belli şehirlere giriş izne tabi tutulmuş, belli aileler de zorla göç ettirilmiştir. Yol, seyahat özgürlüğünün teminatı olarak, işte bu tür baskıcı zihniyetlerin de geri gelmemek üzere tarihe karışmasını sağlamıştır. Ben, inşa ettiğimiz tüm bu yolların, sadece ulaşıma katkı sağladığına inanmıyorum. Bu yollar, Türkiye'nin şehirlerini, insanlarını, aileleri, farklı kültürleri, farklı düşünceleri birbirine bağlıyor. Bu yollar, ticaretin, sanayinin, ihracatın çok daha fazla şekilde yaygınlaşmasına zemin hazırlıyorlar. Turizm kadar, bilgi alışverişi, eğitim seyahatleri daha ucuz, rahat, konforlu şekilde yapılıyor. Yani biz sadece 13 bin 600 kilometre yol inşa etmedik, aslında Türkiye'ye farklı bir gelecek inşa ettik. 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılmış, biz ise 8 senede 13 bin 600 kilometre yaptık, hesap ortada. AK Parti
zihniyetinin iktidarı olmuş olsaydı Türkiye, bu süreç içinde 136 bin kilometre bölünmüş yol yapardı. Olay bu kadar açık. Nasıl ki eğitim sistemine kazandırdığımız 163 bin derslik, 1 milyona yakın bilgisayar, 89 üniversite, Türkiye'nin nesillerini dönüştürecek, geleceğini farklı bir boyuta taşıyacaksa, işte aynı şekilde bu yollar da Türkiye'yi çok farklı bir geleceğin, aydınlık bir geleceğin içine taşıyacaktır.''
Eğitimde yaptıkları yeniliklere de değinen Erdoğan, gelirken yolda öğrencilerin önünü kestiğini anlattı. Erdoğan, ''Akyurt'un bir köyü. Çocuklar ne dedi biliyor musunuz? 'Bizim okulumuzda akıllı tahta var' dediler. Olay bu. Yani şu anda İstanbul'un, Ankara'nın merkezi okullarında bunlar yok ama Akyurt'a bu girdi. Olaya farklı bir yönden bakıyoruz'' dedi.
"YOL GÜVENLİĞİ SAĞLANDIĞINDA ATACAĞIMIZ İLK ADIMLARDAN BİRİ KARAYOLU HACCINI SAĞLAMAK"
Rize'den İstanbul'a çocukluğunda otobüsle geldiklerini anlatan Erdoğan, yolların o dönemden bu döneme geldiği noktaya işaret etti. Göreve geldiklerinde 15 yılda Karadeniz Sahil Yolunun yüzde 35'nin bitirildiğini, kendilerinin 5 yılda tamamına yakınını bitirdiklerini ifade eden Erdoğan, böylelikle bölgedeki kaza riskini minimize ettiklerini ifade etti. Başbakan Erdoğan, "Havayolundaki, demiryollarındaki yatırımlarımız, karayolu yük ve yolcu taşımacılığını asla ve asla azaltmadı. Tam tersine rakamlar yukarıya doğru gidiyor. Ekonomideki iyileşmeye paralel olarak, özel otomobil sayısı artıyor, uçak yolcusu katlanarak artıyor, demiryolu daha fazla tercih ediliyor ama otobüs yolcusu da azalmıyor. Hepsi birbirini adeta tetikliyor. Nitekim otobüs üretim ve satışına ilişkin rakamlar da bu gerçeği net olarak ortaya koyuyor" dedi.
Sektörün KDV, sigorta, örgütlenme, ÖTV, İkinci el konusundaki sorunlarını bildiğini kaydeden Erdoğan, "Bunların hiçbiri çözülmeyecek sorunlar değil. Bunlar, zaman içinde, özellikle imkanlar daha da arttıkça çözüme kavuşacak ve sektör inanıyorum ki bugünden çok daha ileri bir noktaya ulaşacaktır" dedi.
Karadan hac yapılması konusuna da değinen Erdoğan, öncelikle yol güvenliğinin esas olması gerektiğini vurguladı. Yol güvenliği yoksa buna ruhsat verilemeyeceğini ifade eden Erdoğan, ''Önce yol güvenliğini sağlamanız lazım. Şu anda Ortadoğu kaynıyor. Irak'tan mı Suriye'den mi Ürdün'den mi, hepsi felaket. Allah göstermesin bir kardeşimizin canı yandığı zaman tutuşuyoruz. Hac kervanında böyle bir olay olursa bunu neyle izah ederiz. Yol emniyeti temin edildiğinde ilk atacağımız adımlardan biri karayoluyla haccı sağlamaktır"' diye konuştu.
Bizim tüm sektörlerle el ele olunması gerektiğini ifade eden Başbakan Erdoğan, bunun ülkenin sorunlarını minimize etme anlamı taşıdığını söyledi. Erdoğan, "Bakın sıfırlamak demiyorum, iddialı konuşmayı her alanda sevmem. Minimize etmek başarı demektir. Ama birileri bugünlerde çıkıyor, çok iddialı laflar edebiliyor. 'Ben terörü çözerim' diyor. Çözersin madem ver sihirli değneği bize de biz hemen bunu yapalım. Niye geciktiriyorsun? İlla iktidar olduğun zaman çözmen mi lazım. Sen zaten iktidar olamayacaksın, söyle bu sihirli şeyi de bunu biz çözelim, geciktirmeyelim" dedi.
Bu arada Başbakan Erdoğan, Genel Kurul'un yapıldığı Otel'e gelirken kendisini yolda bekleyen öğrencilerle bir süre sohbet etti.
Öte yandan Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, gazetecilerin İzmir'deki tatbikatın iptal edilmesine ilişkin ısrarlı soruları üzerine, "Açıklamayı Genelkurmay yapsın, ben yapmam, merakınızı oraya yönlendirin" dedi.