
Erdoğan'dan Zaman Gazetesi'ne ağır sözler
Başbakan Erdoğan, Fethullah Gülen'in , "Okulları ve dersaneleri size devredelim" sözüne sert çıktı.
Erdoğan, "Böyle şey olur mu? Kusura bakmasın biz darbe hükümeti değiliz" dedi.
Başbakan Erdoğan A Haber'de canlı yayında konuşuyor. Erdoğan dersaneler konusunda şunları söyledi:
“Dershaneler konusunda böyle bir polemiğin içerisine girmek istemedim, doğrusu böyle bir polemiği de çok çirkin buldum. Bu bugün gündeme gelmiş bir konu değil. 1980’li yıllardan beri farklı yönetimlerin gündeme getirdiği, bizim iktidarımızda da trendin tavan yaptığı bir süreçtir bu. Hüseyin Bey’in bakanlığı döneminde bu işin bir çözüme kavuşturulmasını istedim. Mesela bizim sağlıkta dönüşüm projemiz de vardı. Engel çıkarmaya çalışanlar oldu. Sendikalar bu SGK hastanelerinin kendilerinin olduğunu söyledi. Dedik ki biz bu işi yapacağız ve o dönüşümü gerçekleştirdik. Hedefe ulaştık ve çözdük. Dershaneler konusunda da 80’li yıllardan beri bu konu uzadı gitti. Son dönemde artık bu işi bitirmemiz gerekiyor dedik. Arkadaşlarımız belli bir çalışmayı yaptılar. Bu hazırlanan taslak henüz bize sunulmadan atılan gazete başlıkları çok çirkindi. Bir gece baskını başlığı yenilik yutulur cinsten değildir. Meclis’e gelmiş bir şey yok. Bu yeni başlamış bir konu değil. Burada mesela eski kupürler var. Çok enteresandır. Mesela bir tanesi çok enteresandır. O gün böyle yazan zat bugün bakıyorsun orta yolu bulmaya çalışıyor. Biz de diyoruz ki gelin samimi olalım. Sizden hizmet almaksa öyle yapalım. Gelin bu dershaneleri okula dönüştürelim. Bizim limitimiz 30. Kalite arıyoruz çünkü.”
“MERDİVENALTI DERSANECİLİK İŞİNİ BİTİRECEĞİZ”
“Merdiven altı dershanecilik işini bitireceğiz. Ya da sizde öğretmen talebi varsa bize verin. Biz bunları sınava da tabii tutmadan devlet okullarında istihdam edelim. Yok bunu da istemiyorsunuz. O zaman biz size arsa verelim, ucuz kredi verelim. Bütün bunların yanında vergide indirim, muafiyet sağlarız. Yeter ki gelin. Peki neden okula yanaşılmıyor da illa dershane deniyor. Bize bunu anlatamıyorlar. Şu tablo çok ilginçtir bu dershanelerin öğrenci profili, fen ve sosyal bilimler liselerindeki öğrencilerin yüzde 95’i dershanelere gidiyor. Anadolu liselilerinin yüzde 91’i, meslek liselilerin yüzde 18’i dershanelere gidiyor. Siz fen ve anadolu liselerindeki öğrencileri alıyorsunuz ve ona olsa olsa test tekniklerini öğretiyorsunuz. Eğitimini devlet okullarında almış sen ona biraz bir eğitim veriyorsun ve sonra bir okulu kazandığında hemen sırtına tişörtü giydiriyorsun. Bu fakir fukara çocuklar niçin bu kurslara gidemiyorlar. İstifade edenler büyükşehirlerdeki zengin ailelerin çocukları. Burada böyle bir karışık durum var. İzah edemedikleri bir durum var. Ama benim sevgili vatandaşım önümü kesip bana bunu anlatıyor. Çocuğumu gönderdim ama şimdi paralarını ödemekte zorlanıyorum. Haberleri görüyorsunuz, dershane borcu intihara sürükledi. Bu borcu ödeyemedikleri zamanlar böyle durumlarla karşılaşıyorlar. Madem vakıfsınız ücretsiz eğitim verin deyince de rahatsız oluyorlar. Şimdi biz devlete verebiliriz diyorlar. Kusura bakmayın biz bir darbe hükümeti değiliz. O zaman kurun okulları biz sizden hizmet alımı yapalım. Böyle hayırlı bir konuda neden böyle bir tartışma yapılıyor. Değişik yerlerde okullarınız da var, bunları da biliyoruz. Alın bu çocukları çok daha faydalı hizmetini yap.”
500 BİN TL CEZA
“Biz böyle bir çalışmanın içindeyken yalan yanlış bir kara kampanyanın olması bizi üzmüştür. Kampanya öyle bir boyuta getiriliyor ki efendim okuma salonları kapatılıyor. Ortaya çıkmış bir taslak yok. Tabii nereden servis yapıldı, nereden ortaya çıktı. Yasağa uymayanlara 500 bin lira ceza gelecek diye haberler çıkıyor. Bugüne kadar pek çok taslaklar yapıldı ama nitekim bize de sunulan yok. Bu nereden çıkıyor. Elbette bir yaptırım olur ama 500 bin TL nereden çıktı. Biz şimdi bu gecekondu mantığını değiştirmek istiyoruz. Yani biz hala orada mı kalalım. Ben başbakan olduğumda 35 bakan vardı. Ne yaptık 25’e indirdik. Koskoca Amerika 14 tane bakanla idare ediliyor. İlk adımı böyle attık. Ardından da 8 tane devlet bakanı vardı. Bunları kaldıralım, hepsi icracı olsun dedik. Orada da bir reforma gittik. Aksi halde bu ülkeyi sıçratamazdık. Biz istiyorduk ki bizim çocuklar bir yarış atı olmasın. Hafta sonu ailesiyle, arkadaşlarıyla oynasınlar. Biz bunu yaşadık ama maalesef şimdi yaşayamıyorlar.”
ZAMAN'IN HABERİ
Zaman gazetesinde yer alan haberde torba yasaya eklenecek değişikliklerle dershanelerin kapatılacağı öne sürülmüş ve karara uymayanlara 500 bin TL'den başlayan astronomik cezalar kesileceği iddia edilmişti.
İşte o haber;
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) müsteşarı Yusuf Tekin başkanlığında bir ekibin hazırladığı öne sürülen kanun taslağı, özel öğretim başta olmak üzere bütün eğitim sistemine darbe vuracak kritik değişiklikler öngörüyor. Bir torba yasaya eklenerek oldubittiyle Meclis’in gündemine getirilmesi planlanan taslağa göre, dershaneler ve bütün etüt merkezleri 2013-2014 eğitim-öğretim yılı bitiminde kapatılacak. Karara uymayanlara 500 bin liradan başlayan astronomik cezalar verilecek. Taslak, bakanlığın daha önce, ‘Dershaneler MEB’e bağlı olmadan eğitimi sürdürecek’ şeklindeki açıklamalarını da yalanlıyor. Taslak yasalaştığında ortaöğretime veya yükseköğretime giriş sınavlarına yönelik, evlerdeki özel dersler de dâhil, hiçbir özel kurs verilemeyecek. Önemli değişikliklerden biri de MEB’in kalbi olarak bilinen Talim ve Terbiye Kurulu (TTK) yetkilerinin feshi. Eğitim bilimciler ve akademisyenlerden oluşan TTK’nın, bütün karar verme ve denetleme yetkileri elinden alınıyor, kurul ‘bilimsel danışma ve inceleme organı’na dönüştürülüyor. Bu düzenlemeyle eğitim sisteminin tamamen denetimsiz hale geleceği belirtiliyor."
Güncellenme Tarihi : 19.3.2016 10:12