Gündem
  • 23.9.2011 15:46

ERDOĞAN'IN "İSRAİL'İ TİTRETTİK" SÖZÜNE MHP'DEN CEVAP

EDA IŞIK
ANKARA

MHP Grup Başkanvekili Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD ziyareti sırasında yaptığı konuşmaları değerlendirdi. Türk dış politikasının her şeyden önce milli olması gerektiğini belirten Vural, Türkiye'nin dış politikasının Ankara'da hazırlanmadığını ve milletin bu politikalardan haberdar olmadığını savundu. 'Komşularla sıfır sorun' politikasının iflas ettiğini savunan Vural, "Recep Tayyip Erdoğan, etrafı düşmanlarla çevrili bir Türkiye yaratmayı başardı.

'Stratejik derinlik' dediler. Ülkeyi stratejik karanlığa mahkum ettiler. Nerede, 'Yurtta sulh, cihanda sulh'? İçeride terör örgütü almış başını gidiyor. Dışarıda bunu örtmek için habire birileriyle kavga, gerilim politikaları. Her bir açılım, ülkeyi arkadan vuran hançere dönüştü. Ermenistan ile yapılan protokoller, Kıbrıs açılımları, Rum açılımları" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın, ABD ile yapılacak model ortaklığa ilişkin sözlerini de eleştiren Vural, ''Sana bu rolü kim verdi? BOP'un eş başkanı idin sonra stratejik ortak oldun. Biz oyuncak model uçak değiliz. Sök, tak, boz, yap. Bu ortaklık hangi menfaatleri hizmet ediyor? Bunlar White House'ta hazırlanıyor, biz de planda model uçak oluyoruz. Türkiye model ortak ise birilerinin çıkıp bunu anlatması gerekiyor. Model olmuşlar, AB' bunu istediği gibi kullanıyor'' diye konuştu.

Vural, Başbakan Erdoğan'ın sözlerinden, Libya, Tunus ve Mısır ziyaretlerinin de ABD'nin isteğiyle yapıldığının anlaşıldığını ileri sürerek, bu ziyaretlerin, model ortaklığın bir parçası olduğunu söyledi. Türkiye'nin 'model uçak' olarak kullanılamayacağını belirten Vural, ''Fransız bir Bakanlar Kurulu. Soruyorlar bu politikaları, Hayati Yazıcı'nın bile haberi yok. Türkiye, yabancıların oluşturduğu bir politikanın güdümüne girmiş görünüyor'' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, İsrail söyleminin Arap ülkelerinde prim yapmak amaçlı olduğunu ileri süren Vural, Erdoğan'ın İsrail tarafından Mavi Marmara'ya yapılan saldırının savaş nedeni sayılabileceğini yönündeki sözlerine atıfta bulundu. Vural, ''Madem öyleydi neden bunu gemi yola çıkmadan önce söylemedin. Bizim dönemimizde aynı sorunu Yunanistan ile yaşadık. Casus Belli'yi hatırlattık. Ne oldu? Yerlerinden kımıldayamadılar. 'Biz sadece İsrail'i titretiriz' dedi. Sen titrettin, adamlar OECD'ye üye oldu. Sen titretiyorsun, BOP'un eşbaşkanı olup menfaatlerine hizmet ediyorsun. O titretiyor adamlar habire Akdeniz'de sondajlıyor. Titrettikçe bu İsrail kendine geliyor. Asıl sen titre, milletine ve Başkentin Ankara'ya dön. Yabancı yerlerde alkış peşinde koşacağına, milli menfaatlerini koru. Böyle titretilmekten İsrail de zevk alıyor" dedi.

Dışişleri Bakanlığının, Rumların İsrail ile imzaladığı münhasır ekonomik bölge anlaşmalarıyla ilgili 21 Aralık 2010'da yaptığı açıklamada, ''anlaşmalara konu alanlarda bir hak iddiasının bulunmadığını'' belirttiğine dikkati çeken Vural, ''Yolun açık olsun. Şimdi çıkmış, 'sondaj yapamazsın' diyor ama hala ilan ettiğimiz bir münhasır ekonomik bölge var mı Akdeniz'de?'' dedi.

Vural, açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, ''CHP, yeni anayasa yapım çalışmaları için uzlaşma komisyonunda üye sayısının 3'e çıkarılmasını istiyor. Sizin değerlendirmeniz nedir?'' sorusu üzerine Vural, ''Sayı ne için önemli? 2 üye olur da arkasında 150 danışmanı olur. Ana muhalefet partisini anlamak güç. Sayıları tartışmanın bir anlamı yok. Önemli olan ülkenin ihtiyacı olan bir anayasa yapılması'' diye konuştu.

''12. sınıf coğrafya kitaplarından 7 bölgenin çıkartıldığı'' yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Vural, bölgelerin kaydırılmasının hangi amaca hitap ettiğini bilmediğini söyledi. Vural, ''Gerçekten bilmiyorum ama bu yeniden Türkiye bölge ve eyaletlere ayrılacak bu şekilde coğrafi paylaşımı ortadan kaldırıp sonra da eyalet özerk bölgeye çevirmenin alt yapısı mıdır, insanın aklına sual geliyor. Türkiye için yeni bir idare fiziki bölünme ve tanımlanmaya gidiş aşaması olabilir'' dedi.

Bir başka gazetecinin, ''Başbakan Erdoğan, İsrail'e yönelik olarak, 'gerekirse savaşırız' diyor'' sözleri üzerine Vural, ''Eğer ülkenin milli menfaatlerine yönelik ciddi bir tehdit olduğunu düşünüyorsa ki, anlaşılan öyle düşünüyor, İsrail'i füze kalkanıyla koruyoruz. İsrail'in bölgedeki güvenliğini sağlayacak politikalarını uygulamasına rağmen Başbakan 'savaş sebebi' demesi bir retorik ve nutuktan ibaret değilse bu tehdidi TBMM'ye getirmeli. Savunmadan sorumlu olan Bakanlar Kurulu'dur. Konuyu TBMM'ye getirmeli ve gerekli hududu, zamanı hükümet tarafından belirlenmek üzere bir yetki almalı. Ya da bir savaş sebebine ilişkin bir notayı vermeli'' diye konuştu.

Güncellenme Tarihi : 23.3.2016 13:47

İLGİLİ HABERLER