ERDOĞAN'LA CHP LİDERİ BAYKAL ARASINDAKİ 'MAGANDA' POLEMİĞİ

ZAFER ÇAKMAK
ANKARA - CHP Meclis Grubu, Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplantı. Grup toplantısına CHP'nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Karayalçın da katıldı. Toplantıda konuşan CHP lideri Baykal'ın gündeminde Başbakan Erdoğan ile yaşadığı 'maganda' polemiği vardı. Türkiye'de yaşanan ekonomik sıkıntılara yönelik bazı öneriler ortaya koyarak böyle bir tartışmaya katkı sunmayı amaçladıklarını kaydeden Baykal, buna karşın Başbakan'ın birden bire üslubunu bozduğunu savundu. Mardin'de 'ne biliyorsanız
söyleyin, uygulamazsam siyaseti bırakırım' diyen Başbakan'ın bundan 2 gün sonra çok yakışıksız bir üslupla bu yaklaşımlarına cevap vermeye çalıştığını söyleyen Baykal, "40 fırın ekmek yemeliymişiz, ehlinden ekonomiyi öğrenmeliymişiz. Biz kim oluyormuşuz da bunları söylüyormuşuz. Ben ana muhalefet partisinin Genel Başkanıyım. İşimiz bu. Bunlara söylenecek çok laflar var ama benim derdim o değil. Ekonomi uzmanı olmuş Türkiye'nin hali ortada, ekonomik kriz ortada. Ağzını açıp söylediği tek laf yok, ona buna
sataşıyor. Bunun üzerine ben de Başbakan'a bir üslup ayarlaması yapma ihtiyacı hissettim ve Başbakan'ın üslubuna yönelik bir değerlendirme yaptım. Sanıyorum yararlı oldu" şeklinde konuştu.
Bunun üzerine Başbakan'ın telaşlandığını ve 'benim de söyleyecek laflarım var ama şimdi söylemeyi uygun görmüyorum' dediğini anlatan Baykal, bundan büyük memnuniyet duyduğunu, çünkü Başbakan'ın Başbakan olduğunu hatırlama fırsatı bulduğunu öne sürdü. Baykal, Başbakan'a Başbakan'ın üslubunun farklı olması gerektiğini öğretmiş olduklarını savundu. Başbakan'ın kendisine yönelik çok saygısız ve kırıcı bir üslupla cevap vermeye kalktığını belirten Baykal şunları söyledi:
"Kimse senin bu kızgın üslubunu dinlemek zorunda değil. Saygı görmek istiyorsan saygı göstereceksin. Başbakan'a bu cevabı verdik, 'maganda üslubu Başbakan'a yakışmıyor' dedik. Yakışmıyor. Başbakan'ın şahsiyetiyle ilgili, kişiliğiyle ilgili bir niteleme hiç yapmadım. Ama hareketleriyle ilgili, sözleriyle ilgili, üslubuyla ilgili değerlendirmemi yapıyorum, yapacağım. Yanlış yaptı mı cevabını alır. O bize neler söyledi, ben hiç kılımı bile kıpırdatmadım."

"BÖYLE BİR ÜSLUBA YÖNELİK YAPTIĞIM DEĞERLENDİRMENİN HAKLILIĞINDAN ZERRECE KUŞKU DUYMUYORUM"
Erdoğan'ın bazı açıklamalarından ve yaşadığı tartışmalarda kullandığı ifadelerden örnekler veren Baykal, Erdoğan'ın CHP'ye 'cibilliyetsiz' dediğini, 'bunlar mezhepsiz' dediğini, yerli yersiz afaki şekilde 'alçaktır, şerefsiztir' ifadelerini diline pelesenk ettiğini ve tespih çeker gibi kullandığını, kendisine '40 fırın ye, öğren de gel' dediğini, Sinop'ta bir açılışta AK Parti'li bir görevliye, 'beni şimdi küfür ettireceksiniz' dediğini, Mersin'de bir çiftçiye 'lan terbiyesizlik yapma, ananı da al git'
dediğini, bir konuşmasında 'oraya üç nokta koyuyorum' dediğini söyledi. Bunların bir Başbakan'ın üslubundan örnekler olduğunu belirten Baykal şunları kaydetti:
"Bu üsluba, ben demiyorum ama diyen var, bu üsluba maganda üslubu demekten daha doğal ne olabilir? Böyle bir üsluba yönelik olarak yaptığım değerlendirmenin haklılığından zerrece kuşku duymuyorum. Başbakan beni 4 defa mahkemeye verdi. Bu beşinci. Dördünü de mahkeme reddetti. Beşincisini Başbakan açmış. Bizim hakkımızda bu lafları söyledi, ben bir gün mahkemeye gitmedim. Bizim anlayışımıza göre kendine güvenen insanlar kamuoyunun takdirine saygı duyar. Demokrasinin kuralları içinde olur olmaz laflardan,
bazen ayıp laflardan da gocunmaz. İnsanın sözü, üslubu onun aynasıdır diye düşünür. Bugüne kadar hiç dava açmadık."
Başbakan'ın böyle bir üslup tartışmasını açmış olmasının Türk demokrasisi açısından yararlı olduğunu vurgulayan Baykal, Başbakan'ın üslubuna herkesin toplumun dikkatini çekmesi gerektiğini söyledi. Başbakan'ın bundan sonra üslubuna daha dikkat etme ihtiyacı hissedeceğini umut ettiğini belirten Baykal, "Umarım ona bizim bu yaklaşımımız bir ders olur. Daha nazik, daha Başbakanlığa yakışan bir üslubun içine girer" diye konuştu.