ERTUĞRUL ÖZKÖK'TEN 'ASKER MESLEK OKULLARI' SENARYOSU...
ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN HÜRRİYET'TEKİ YAZISI:
Şu, hiç aklımıza gelmemişti
SİZE ilginç bir senaryo anlatacağım. Senaryonun yazarı ben değilim. Bazılarınızın gözünden kaçmış olabilir.
Bu senaryo, Hürriyet’in önceki günkü nüshasında yayınlandı.
Yazarı Özdemir İnce.
Ben senaryoyu biraz daha renklendirdim.
* * *
12 Eylül askeri yönetiminin en fırtınalı günlerinde Evren Paşa’nın aklına şöyle bir fikir geliyor:
Milli Eğitim Bakanlığı çerçevesinde ‘asker meslek okulları’ kurulması kararlaştırılıyor.
Bu okulların amacı, ülkenin asker ihtiyacını karşılamak.
Asker meslek okulları açılıyor.
Buralarda çok iyi eğitim veriliyor.
‘Çocuklarının disiplinli eğitim almasını isteyen’ aileler, kızlarını ve oğullarını bu okullara gönderiyorlar.
Bu okulların sayısı her yıl biraz daha artıyor.
Ülkenin her tarafında dernekler kuruluyor ve kendi şehirlerinde, kasabalarında asker meslek okullarının açılması için girişimlerde bulunuyorlar.
* * *
Diyelim, 20 yıl içinde bu okullardan 1 milyondan fazla çocuk mezun oluyor.
Ama birden fark ediliyor ki, bu çocukların neredeyse hiçbiri asker olmuyor.
Tam aksine devlet dairelerine giriyorlar, üniversitelere yerleşiyorlar, siyasete atılıyorlar.
Bir bölümü özel teşebbüse geçiyor.
Bir anda ülkenin birçok kurumunda, bu okulların ‘çelik disiplini ve dayanışması’ ile yetişmiş insanlar önemli görevlere geliyorlar.
Bazı siyasetçiler bunlar için ‘Bizim arka bahçemiz’ deyimini kullanıyor.
Bu sadece bir senaryo. Türkiye’de böyle bir olay söz konusu olmamış.
* * *
Şimdi AKP’nin imam hatip okulu savunuculuğunu yapan kadrolarına soruyorum:
Bir gün bu anlattığım senaryo gerçekleşseydi ne düşünür, ne hissederdiniz?
Yine bir gün Meclis’in bütçe komisyonunda önünüze, ‘Ülkede asker açığı var. Askeri yüksek okulların boş kapasitesi kullanılmıyor. Bunları kullanın’ diye teklifler gelseydi ne düşünürdünüz?
* * *
İçinizden şu soru geçmez miydi?
‘Şu kadar asker meslek lisesi var, bu okullardan şu kadar milyon çocuk mezun olmuş. Durum böyleyken hálá hangi mantıkla askeri okul istiyorlar, boş duran kadrolardan söz ediyorlar?’
Lütfen samimi olup bu soruya samimi bir cevap verin.
Sakın bana, ‘Canım bununla onun ne alakası var. Memlekette zaten askeri okullar yok mu’ diye de sormayın.
Var ama onların hepsi asker yetiştiriyor.
O da ülkenin ihtiyacı kadar.
Özdemir İnce, hiçbirimizin aklına gelmeyen müthiş bir senaryo yazmış.
İnsanı düşündüren, ‘Hakikaten doğru’ dedirten inanılmaz bir benzetme ortaya koymuş.
Son günlerde camilerde boş duran imam kadrolarıyla ilgili talepler yine önümüze getiriliyor.
Şu kadar bin camide, şu kadar imam kadrosu boşmuş.
Devlet bu boş kadrolara kendi kontrolündeki imamları koymazsa cemaat kendisi imam buluyormuş.
Devletin kontrolündeki eğitimli imamları oralara göndermek daha iyi olmaz mıymış...
Çok doğru, daha iyi olur.
Ama bu soruları soran samimi bir insanın şu soruyu da sorması gerekmez mi?
Bugüne kadar imam hatip okullarından mezun olmuş milyonlarca çocuk şimdi nerede?
Onlar arasından hiç imam çıkmadı mı?
Eğer o çocuklar imam olmadıysa, bu okulların adı niye ‘imam hatip?’
Bunlar niye meslek lisesi?
* * *
Özdemir İnce, olayı çok ince bir yerinden yakaladı.
Bu içtihat kolay kolay unutulmaz...
Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 12:44
