ERTUĞRUL ÖZKÖK/ HÜRRİYET
BAŞBAKAN, GETİRİN ŞUNU DESEYDİ
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın İngilizce bilgisinin ne olduğunu tam olarak bilmiyorum.
Bir ara Londra’ya gidip İngilizce dersleri almıştı.
Ama bugüne kadar herhangi bir uluslararası forumda İngilizce konuştuğunu görmedim.
VAR MI
O nedenle dün nihai senedini imzaladığı Avrupa Anayasası’nı okuyup okumadığını merak ediyorum.
Merakımın nedeni de şu:
Ben anayasanın İngilizce ve Fransızca metinlerine baktım.
Ancak Türkçe çevirisini herhangi bir yerde bulamadım.
Önce Avrupa Birliği Genel Sekreterliği’nin internet sitesine girdim.
Orada yoktu.
Sonra Dışişleri Bakanlığı’nın sitesine girdim.
Orada da yoktu.
Avrupa Birliği konusunda uzmanlaşmış ABİG (Avrupa Birliği İletişim Grubu) sitesinde de yoktu.
Sonra Sedat Ergin’den rica ettim.
O, Dışişleri’ne ve AB Genel Sekreterliği’ne sordu.
Her ikisinde de Türkçe çevirileri yoktu.
Avrupa Anayasası’nınki olmadığı gibi, 6 Ekim’de yayınlanan komisyon raporunun çevirileri de henüz tamamlanmamış.
Sadece www.abhaber.com adlı sitede anayasanın bir çevirisi bulunuyor. Ancak bu da resmi bir çeviri değil.
Bu durumda aklıma şu soru geliyor:
Acaba Başbakan Erdoğan’ın dün nihai belgesini imzaladığı anayasayı kim çevirdi?
Veya çevrildi mi?
BULAMAMIŞLAR
Bu soruyu soruyorum; çünkü kulağıma şöyle bir bilgi geldi.
Geçenlerde Başbakan, İlerleme Raporu’nun Türkçe’sini istemiş.
Ama çevirisini önüne koyamamışlar...
Dün birçok gazetenin manşeti, Avrupa Anayasası idi.
Tahmin ediyorum, bugün gazetelerin manşetlerinde de bu tarihi imza töreninin fotoğraflarını göreceksiniz.
Peki Türk vatandaşlarının ileride hangi haklara sahip olacağını, hangi sorumluluklar altına girdiğini öğrenmek isteyen bir Türk vatandaşı, bunların ne olduğunu nereden öğrenecek?
Ankara’dan bana verilen cevap şu oldu:
‘O belgeleri AB, Türkçe’ye çevirecek.’
Anlayacağınız, nihai belge Türkçe’ye çevrilmeden imzalandı.
Mesela, dün Sabah Gazetesi’nde Erdal Şafak’ın yazısını okuduktan sonra, ben de bu anayasanın Türkçe çevirisini aradım.
Anayasanın ‘Temel Haklar’ bölümünde ‘Dini inanışlarla’ ilgili ilginç cümleler var.
Mesela bundan böyle, üye ülkelerin vatandaşları, bireysel olarak veya topluca din değiştirme hakkına sahip olacaklar. Dinini değiştirmek isteyenlere baskı yapılamayacak.
Demek ki, misyonerlerin faaliyetlerine sınır konulamayacak.
‘KAMUSAL ALAN’ MI
Bizim şu anki Anayasamızda da, din ve inanç özgürlüğü teminat altındadır.
Ama din değiştirme özgürlüğüne özel bir atıf yoktur.
Benim asıl merak ettiğim madde ise şuydu:
‘Herkes düşünce, vicdan ve inanç özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, tek başına ya da başkalarıyla birlikte topluluk halinde ve herkesin önünde (public) veya özel olarak, din ya da inanç değiştirme özgürlüğünün yanı sıra, ibadette, öğretimde, uygulamada ve törenlerde dinini veya inancını açıkça ortaya koyma özgürlüğünü de içerir.’
Bu maddedeki ‘Public’ kelimesi ne anlama geliyor?
Bizde tartışılan ‘kamusal alan’ mı, yoksa ibadethanelerde, mesela camilerde namaz kılma anlamında mı kullanılıyor?
Ne bileyim, isteyen Taksim veya Concorde Meydanı’nın ortasında istediği zaman toplu namaz kılabilecek mi?
RESMİ ÇEVİRİ
Bana göre maddenin İngilizce ve Fransızca metni muğlak bir ifadeyle yazılmış.
Bu yüzden resmi bir Türkçe metnini görmek istedim.
Ben bulamadım.
Başbakan’ın da bulabildiğini sanmıyorum. Belki önüne bir bilgi notu konmuştur; ama resmi bir çeviri hálá yok.
İşte o nedenle diyorum ki:
Hem İlerleme Raporu hem de Avrupa Anayasa’sı derhal Türkçe’ye çevrilip resmi metin haline getirilmelidir.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 23:11