Gündem
  • 11.8.2003 12:40

ESKİ MHP'LİDEN ABDULLAH ÖCALAN'A MORAL!...

TAHA Bey’i bilirsiniz... Taha Yasin Ramazan değil canım, o şimdilik tarih oldu. Bizim (!) Taha Bey’den bahsediyorum. Hani 12 Eylül öncesinde Hergün Gazetesi’nin Başyazarı, MHP’li Taha Bey... 12 Eylül İhtilâli ile içeri alınan, bir süre sonra salınan Taha Bey... Gerçek ''Bozkurtlar''ın, ''Pavlov’un köpekleri'' gibi asla terbiye edilemediği o merhalede, herhalde ''arslan terbiyecilerinin'' elinde, karizma üstüne karizma yapan Taha Bey... Köprülerin altından sular aktıkça karizmasına karizma, ününe ün katan, ''sağ yanı yaralı olduğu için'', biraz sol, biraz da ''şol'' yanına yatan Taha Bey... Şimdi size vereceğimiz müjdeli (!) haber için şöyle bir sıkı durun ve Taha Bey’i ayakta alkışlamaya hazırlanın!.. Şu bizim anlı şanlı Taha ''Ağa-Bey'', karizmasına son derece şanlı bir karizma daha kattı dostlar!.. ''İmralı’nın Hakimi''nden ''Takdîr ve selam mesajı'' aldı. Hadi, ne duruyorsunuz, alkışlasanıza!.. Evet, yanlış okumadınız... 35 bin insanımızın, şehidimizin katili sıfatıyla, Türkiye’yi bölmek için yapmadığını bırakmayan, şimdi de İmralı Adası’na konuşlandırılan ve avukatları aracılığı ile verdiği talimatlarla, çetesini Marmara’nın ortasından idare eden PKK’nın başı ve bu çeteye ait sitenin tarifiyle ''İmralı’nın Hakimi'', Apo namıyla maruf Abdullah Öcalan, ''Karizmatik Aydın'' Taha Akyol’a takdirlerini, selamlarını yollamış... Sayın Başkan (!) ''avukatları'' ile gönderdiği mesajda aynen şunları söylemiş... ''Taha Akyol’a da söyleyin, Öcalan’ın kastı çatışmayı derinleştirmek değil, demokrasiyi derinleştirmektir. Ona selamlarımı söyleyin. Öcalan, bilimsel yönteminizi beğeniyor deyin. Görüşlerinin çoğuna katılıyor deyin. Seçkin bir aydınsınız, bilimi esas almanız Türkiye’de bir ilktir dersiniz.'' Peki Taha Akyol ''Ağa ve de Bey'', hangi mesajı karşılığında Apo’dan bu ''övgü''yü almış?... Akyol’dan APO’ya sabır... İŞTE şunun için... ''İmralı’nın Hakimi'' Canibaşı Abdullah Öcalan’ın emri üzerine, kendisiyle görüşen ''avukat''larının, 16 Temmuz günü, Taha Akyol’dan, ''Sayın Öcalan''a, yani İmralı Hakimi’ne götürdükleri şu mesaj için... ''Taha Akyol 1 Eylül’e kadar süre vermenizi, savaşa çağrı olarak yorumlandığını, aslında devletin demokratik çözüm mesajlarınızı algıladığını ve açıktan ifade etmese de AB şemsiyesi altında çözümü hedeflediklerini belirterek; 5 yıl sabretti, iki üç yıl daha sabretsin dedi. Bunun mesaj olarak size iletilmesini istedi.'' Durun, daha bitmedi... Apo Cenapları’nın (!) ''beğenisini kazanmak'' bu kadar ucuz mu?.. Kendimizden uydurmadık vallahi... PKK’nın Almanya’dan yayınlanan sitesinin yalancısıyız... Bakın, Akyol kendisine APO’dan haber getiren, yani ulaklık yapan ''avukat'' beylere daha neler söylüyor... ''Avukat''ların Eşkiyabaşı’yla yaptıkları görüşmeyle ilgili, özel olarak tuttukları zabıttan okuyalım: - ''Taha Akyol bir güven sorununun hâlâ yaşandığını, yaraların henüz kabuk bağlamadığını, çatışmaların acıları deştiğini, zamana ihtiyaç olduğunu, hatta sizin için de beş yıl sabretti, bir üç yıl daha sabretsin, en azından 2004 AB sürecinin netleşmesine kadar beklemeniz önerisi yaptığını, bu öneriyi de devletten aldığı bilgiye dayanarak yaptığını, kendisinin bir mesajı olarak aktarmamızı söyledi. Ayrıca bizimle yaptığı görüşmeyi de devlete aktaracağını belirtti... -Taha Akyol, AB sürecinde orta vadede, Irak ve Türkiye’nin bir bölümünü kapsayacak Kürdistan’ın şekillenebileceğini ifade etti. Ayrıca Taha Akyol, Öcalan ve KADEK’in söylemlerini, Bağımsız Kürdistan’a giden yolun ara duraklarının parametreleri olarak algılıyorum diyordu...'' Niçin ve hangi sıfatla?.. BU zabıtlara göre, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül’den ''O alçak adam'' diye bahseden ''İmralı’nın Hakimi'' Abdullah Öcalan; ''El Kaide Norveç’e gidiyor mu ki, PKK-KADEK gitsin?'' beyanından dolayı Gül’e öfke saçıyor. Atatürk’ün 1920’lerde yaptığını 2000’lerde kendisinin gerçekleştireceğini de irade buyuruyor (!).. Ne dersiniz, şu Birand’dan Akyol’a uzanan çizgideki ''Atatürkçüler''in, yani hayatlarını Atatürk alış verişi üzerine kuranların gözlediği 2’nci Atatürk, şu Apo da, biz mi göremiyoruz?.. Apo’ya saygı sunarak, serbest kaldığında ilk röportaj dileğinde bulunan, sonra da ''o gazeteci benim'' diye pişkince ortaya çıkan CNN’nin gülü Mehmet Ali Birand’ı, bu pişkinliği yapmasa da milletimiz ve devletimiz zaten biliyordu. Ancak Türkiye’nin başına musallat edilen bu çetenin, Taha ''Ağa-Bey''le ülsiyet ettiğine, ''terbiyelendiği''ni bilseler de bizim bazı gönüldaşlarımız zor inanırlar. Ne de olsa eski göz ağrısı ya... Ancak şu Taha Bey çok kadersiz canım... ''Ülkücü Hareket''te baştacı edilmeyle başladığı karizmatik yolculuğunu, PKK Çetesi’nin başından takdîr almaya kadar vardıran Taha Akyol ''Ağa-Bey'', ne yazık ki, şimdiye kadar hiç kimseyi satmayan bir ''Delikanlı'' kadar karizmatik bulunmuyor. İşte Taha Bey’e 15 yaşındaki ''delikanlı oğul''un söylediği karizma, bu karizmadır ki; asla gaflet, dâlâlet ve ihanet bulaşmamıştır. Bizim asıl merak ettiğimiz, Taha Akyol’un, Apo’nun, ''avukatları''yla bu görüşmeyi, hangi sıfatla yaptığı?.. Eğer bunu ''gazeteci-yazar'' veya ''aydın'' sıfatıyla yaptıysa, bu elbette kendi bileceği bir iştir. Ama devlet, devletin bir kesimi veya hükûmet adına ''arabuluculuk'' görevi üstlendiyse, bu görevin kendisine kimin tarafından verildiği açıklanmalıdır... Yukarıda saydıklarımız mı, yoksa Canibaşı Apo mu verdi bu görevi?.. Ayrıca, Tarih İlmi, kahramanlarla birlikte şüphesiz hainlerin adını da kaydeder. Ancak birincileri altın harflerle gönüllere, ikincileri kurşun kalemle necasetten deftere... H.O.Tercüman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:29

İLGİLİ HABERLER