Gündem
  • 20.3.2002 12:19

EVREN YÜZÜNDEN HAPİS YATAN ASTSUBAY İADE-İ MUHAKEME İSTEDİ

KAYNAK : Haber Vitrini İSTANBUL/ Kenan Evren’in, müzeye bağışladığı ve 1989’da kaybolduğu belirtilen mücevher ve takılar hakkında ‘Geri aldım’ demesi üzerine, söz konusu değerli eşyalar yüzünden 2 yıl hapis yatan astsubay İbrahim Yağcı iade–i muhakeme istedi. 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in müzeye bağışladığı, daha sonra da ‘Geri aldım’ dediği değerli eşyalar yüzünden 16 yıl ağır hapis cezası alan astsubay İbrahim Yağcı, iade–i muhakeme isteyecek. Evren’in 1983’te Etnoğrafya Müzesi’ne verdiği; ancak 1989’da kaybolduğu belirlenen değerli eşyalar için yargılanan nöbetçi astsubay İbrahim Yağcı, 16 yıl hapse mahkum olmuş ve yaklaşık 2 yıl cezaevinde yatmıştı. Kenan Evren’in geçtiğimiz günlerde ‘Vazgeçtim, geri aldım.’ dediği değerli eşyalar yeniden dava konusu oluyor. İbrahim Yağcı’nın avukatı Uğur Poyraz Zaman’a yaptığı açıklamada, ‘sahte belge tanzim edilmedikten sonra Kenan Evren’in bu işten kurtulma şansının bulunmadığını’ söyledi. Poyraz, müvekkilinin haksız yere ceza aldığını vurgulayarak, önümüzdeki günlerde Kuzey Deniz Saha Komutanlığı’ndaki Askeri Mahkeme’ye iade–i muhakeme talebinde bulunacaklarını açıkladı. Av. Poyraz, “İhlas Haber Ajansı’nın verdiği haberde Evren Paşa’nın ‘Geri aldım.’ ifadeleri yer aldı. Buna göre geri alınan eşya nasıl çalınabilir? Ben 13 senedir ısrarla söyledim. Ancak o dönemler olağanüstü yargılama şartlarının olduğu olağanüstü dönemlerdi. Sesimizi kimseye duyuramadık. Bence bu dava bir Dreyfüs Davası gibi. Yargıyı kökten etkilemiştir. Ayrıca biz sahte belge tanzim edilmesinden şüphe ediyoruz. Yoksa Sayın Cumhurbaşkanı’nın bu işten başka türlü kurtulma şansı yok.” dedi. Bu arada Kabataş Eğitim Vakfı’nın Kabataş Eğitim Vakfı Sabancı Kültür Merkezi’nde düzenlediği Feriye Toplantıları’na önceki akşam konuşmacı olarak katılan Kenan Evren, kendisine verilen hediyelik eşya ve mücevherleri müzeye vermiş olmaktan pişmanlık duyduğunu söyledi. Evren, “Medyanın burada olması iyi bir tesadüf oldu. Kabataş Lisesi’ne olan katkılarım, benim ‘İyi ki yapmışım.’ dediğim bir iştir. İnsan iyi yaptığı işlerden memnun olur. Bazı yaptıklarından da melanet duyar. Keşke bana verilen o mücevherleri ve hediyeleri müzeye vermeseydim. İşte ondan da pişman oldum. Vermeseydim hiç olmazsa benim elimde kalırdı. Hırsız çalmazdı.” diye konuştu. Medyada yer alan haberlerin gerçekleri yansıtmadığını öne süren Evren, birkaç gündür gözüne uyku girmediğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Sözde Etnoğrafya Müzesi’ne vermişim. Sonra bunları almak istemişim. Sonra bana vermemişler. Sonra formül bulunmuş. Askeri Müze’ye verirsem o zaman bana vereceklermiş. Ben de oradan alacakmışım. Bunları gazetelerde okuduğum zaman inanın uyuyamadım. Çok sinirlendim. Dün gece sadece dört saat uyuyabildim. İstanbul’a gelince Harbiye’deki Askeri Müze müdürünü çağırdım. Vekili ile öğretmen yarbay geldiler. ‘Size teslim ettiğim eşyaların dosyası duruyor mu?’ diye sordum. ‘Duruyor.’ dediler. ‘Peki hırsızlık olayının raporu duruyor mu?’ diye sordum. ‘Duruyor.’ dediler. Öğretmen yarbay, ‘Ben o olayda üsteğmendim. O gün nöbetçi amiriydim. Onun için beni de tutukladılar. 5 gün tutuklu kaldım ve suçum olmadığı anlaşılınca beni bıraktılar.’ dedi.” Turizm Bakanlığı eski Müsteşarı Kemal Baytaş, “Bir Bürokrat ve Devlet Baba” isimli kitabında ‘Evren’in kendisine hediye edilen eşya ve mücevherleri, 1983 yılında Etnoğrafya Müzesi’ne verdiğini; ancak kızları üzülünce mücevherleri geri almak istediğini’ ileri sürüyor. Bakanlık bürokratlarının da “demirbaş”a kaydedildiği için takıları geri veremediğini ifade eden Baytaş kitabında, Evren’e önerdiklerini iddia ettiği formülü şöyle anlatıyor: “Siz bize bir yazı yazarak bunları İstanbul’da sergilenmesini istediğinizi bildirin, biz tümünü demirbaştan düşeriz. Size iade ederiz. İçinden istediğinizi alıkoyar, istediğinizi İstanbul’a gönderiniz. Bu formülden çok memnun kalınıyor. Tüm bu malzemeler bu öneri doğrultusunda bakanlıktan alınarak İstanbul’a gönderiliyor. Bu arada Ankara’da Etnoğrafya Müzesi’nde sergilenen mücevherler bir gazetenin ekinde yayınlanmış. Ancak aynı mücevherler; yani Etnoğrafya’dan geri alınanlar Askeri Müze’de bulunamıyor. Bu olay basına da yansıyor. İstanbul’da sergilenen bu objelerin bir kısmının müzeden çalındığı haberleri çıkıyor. Olayın iç yüzü böyle.” (Zaman) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 15:53

İLGİLİ HABERLER