KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL- Çeşitli gerekçeler öne sürerek hakkında açılan davanın duruşmalarına katılmayan Fatih Altaylı'nın bir sonraki duruşmaya polis soruyla getirilesine karar verildi.
Konuyu köşesinde yazan Star yazarı Cevher Kantarcı, şunları yazdı:
Fatih Altaylı, ihzarlı!
Hürriyet'te, Fatih Altaylı diye bir çocuk var! Kaleminden kan damlıyor!Attı mı, mangalda kül bırakmıyor!Sabahları radyo programında esip köpürüyor!Televizyon programında, insanları konuk ediyor..
Ama onun görüşüne ters geleni, konuk monuk dinlemeden, haşlıyor!
Adeta, dünyadaki tüm doğrular, Fatih'in doğruları!
Başkası tersini söyledi mi, vay haline!
Gelelim işin bir başka yönüne..
Benim bildiğim, doğruları söyleyen ya da yazan, suçladıkları tarafından mahkemeye verildi mi, çıkar orada da, 'doğru' bildiklerini savunur!
Ama Fatih bunu yapamıyor!
Her ne hikmetse, bir türlü mahkemeye gidemiyor!
Mesela, bundan bir süre önce bir duruşması vardı..
Gelmedi..
Hastaymış..
Olabilir..
'Yasal' hakkıdır..
Radyo veya televizyon programına çıkarken hasta değil ama mahkeme günü ve saatinde hasta!
Ancak aynı dava dün de görüldü..
Davaya bakan hakim izinli olduğu için, duruşmaya bir başka hakim bakacaktı..
Türkiye'de adliyelerin durumu belli..
Hakimlerin işi başından aşkın..
Binbir güçlükle çalışıyorlar..
O yüzden davaya bakacak hakim, daha önceden belirlenen saat 11.00 yerine, duruşmayı 14.00'te yapmayı uygun görmüş..
Fatih Altaylı'nın avukatı, yine 'yasal' haklarını kullanarak, Fatih'in kendini 11.00'deki duruşmaya göre hazırladığını ve 14.00'te mahkeme salonunda bulunamayacağını belirterek, mazeret öne sürdü..
Netice? Hakim de, Fatih Altaylı'nın 25 Haziran 2002'de yapılacak duruşmaya, 'ihzarlı' yani polis tarafından getirilmesine karar verdi!
Eğer polis bulamazsa, hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkacak!
Yani?
Polis Fatih'i yakalayacak ve mahkeme gününe kadar içeride tutacak!
İyi de, tüm bunlara ne lüzum var?
Adam hakimin önüne çıkar ve ne yazdıysa ne söylediyse onu savunur!
Eğer suç işlediyse, cezasına katlanır!
Örneğin hapis cezası mı verildi?
Gider içeride, içeridekilerle birlikte paşa paşa yatar!
Şimdiye kadar nice gazeteci, nice fikir adamı, yazdıklarında dolayı geri adım atmadı ve mahkemelere çıkıp doğru bildiklerini savundu!
Hakim karar verince de, ya beraat etti, ya da 'Şeriatın kestiği parmak acımaz' hesabı hapse girdi..
Bir dahaki duruşmanın günü ve saati belli..
Bakalım 25 Haziran 2002'de, Fatih Altaylı nerede olacak?
Yasal hasta mı olacak?
Yoksa yasal olarak, polisle beraber duruşmaya mı gelecek?
Adaletten kaçılmaz..
Aslında, bunu Fatih de biliyor..
Bakalım 25 Haziran'da ne olacak?
Göreceğiz..
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 17:01
