Gündem
  • 10.11.2007 10:40

FATİH TERİM CEMAAT LİDERİ Mİ?

‘TARİKATÇI DEĞİLİM, NAMAZINI KILAN ORUCUNU TUTAN MÜSLÜMAN BİR VATANDAŞIM’

Ünsal, neden 6 yıl sonra konuştuğunu “Camiaya zarar vermemek için susmuştum şimdi kendimden mesulüm” diye açıkladı.

Önce sarı-kırmızılıların eski yöneticisi Fatih Altaylı, Yeni Harman dergisine verdiği röportajda “Galatasaray’daki son tarikatçı Hakan Ünsal’dı, onu da ben yolladım” dedi. Ünsal da bu sözlere, “Dini inancımdan dolayı kovuldum. Altaylı, ’Tarikatçı futbolcu’ yakıştırmasıyla neyi kastediyor? Türkiye’de insanların yüzde 70’i bir cemaate bağlı ya da gönül bağlılığı var. Bu tarikatçılıksa, kabul. Zaten buyum da” sözleriyle yanıt verdi. Futboldan koptuktan sonra spor yorumculuğu yapan Hakan Ünsal, o süreçte yaşananları ve bunca yıl neden sustuğunu VATAN’a anlattı...

Neden böyle bir açıklama yapma ihtiyacı duydunuz?

Türkiye’de insanların hassas olduğu, sihirli kelimeler var; tarikat, şeriat ve dinci gibi. Fatih Altaylı bizim takımdan gönderme nedenini ’sanki tarikat bağlantımız varmış’ gibi göstererek açıkladı. Ancak ben ve arkadaşlarım onun anlatmaya çalıştığı gibi insanlar değiliz. Biz normal, bu ülkenin çoğunluğunu oluşturan insanlar gibi namaz kılan, oruç tutan, dinini yaşamaya çalışan insanlarız.

Niye daha önce konuşmadınız?

Futbol oynarken temsil ettiğimiz bir camia var. Bu camiaya zarar vermek istemediğim için sustum. Ancak şimdi kendimden mesulüm.

“Türkiye’de insanların yüzde 70’i bir cemaate bağlı” diyorsunuz. Siz hangi cemaate bağlısınız?

Ben Altaylı’nın kastettiği anlamda bir insan değilim. Kimseye bu yönde bir telkinde bulundum mu, yönlendirmeye çalıştım mı?

Sizin Fethullah Gülen cemaatine “gönül bağınız” var mı?

Türkiye’de o anlamda pek çok cemaat var. Fethullah Gülen Hoca Efendi de onlardan biri. Birçok insanın değer verdiği bir insan. Ben genel konuşuyorum, sadece Hoca Efendi’nin cemaatini kast etmiyorum. Hoca Efendi gibi pek çok insanın saygı duyduğu çok insan var. Ben genel olarak konuşurum. Bir çok insanın vardır, benim de vardır. Bu insan akrabalarımdan biri de olabilir. Hoca efendi olur başka birileri de olabilir. Zaten bir cemaate üye olmak için üyelik formu doldurmuyorsunuz. Ancak bu tarz düşünen insanları şeriatçı, gerici ya da tarikatçı gibi kelimelerle suçlarsanız, farklı bir konuma getirirsiniz yanlış olur. Ben tarikatçı veya şeriatçı değilim. Kendine göre dinini yaşamaya çalışan bir insanım.

Gülen hakkında Ankara DGM’de dava açılmış ve yargılama yapılmıştı. Türkiye’deki Anayasal düzeni değiştirmek için örgüt kurduğu iddiasıyla. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Komedi. İşi tamamen başka yerlere çekmek için ortaya atılan iddialar. Türkiye’de böyle bir şey olabilir mi. Çok komik şeyler bunlar.

“Fatih Hoca da mı cemaat lideri yani!”

Galatasaray’a gelmeden önce de dinine bağlı bir insan mıydınız? Yoksa Hakan Şükür, Okan Buruk ya da Arif Erdem’den mi etkilendiniz?

Zaten Galatasaray’a gelmeden önce Okan’la tanışıyordum. Onun haricinde Arif ve Hakan Şükür’le yakın arkadaşlığım Galatasaray’da başladı. Ancak o dönemki arkadaşlarıma çok rahat sorabilirsiniz, Ümit ve kaptan Bülent gibi. Biz hiçbir zaman kendimizi ayıralım, biz farklıyız gibi bir durumda olmadık. Hiç böyle bir düşüncemiz yoktu. Biz sadece 4-5 kişiyiz demedik diğer arkadaşlarımızla ilişkimiz de hep çok yakın oldu.

Sizce bu konu neden bu kadar ilgi çekiyor?

Elbette futbol çok popüler bir oyun olduğu için, futbolun içinde bu tarz insanların olması değişik geldi. Kabul edilemez gibi gözüktü. Kendi adıma konuşayım ben yaşantım boyunca yanlış bir şey yaptığıma inanmıyorum.

Alt yapıdan gelen futbolcuları herhangi bir cemaatle tanıştırdınız mı?

Aşağıdan gelen çocuklara düzgün yaşamalarını, içki, sigara kullanmamalarını, geceleri gezmemelerini öğütlerdim. Ama sadece nasihat ve öğüt olarak. Hiç kimseye bunu niye yapmıyorsunuz, neden böyle davrandın diye baskı kurmadık. Kuramazsınız zaten, herkesin bir iradesi var, karar verme hakkı var.

Hakan Şükür’ün cuma namazına gitmeyen futbolcuları kadroya aldırmadığı gibi iddialar ortaya atıldı. Hatta Hakan Şükür ve Emre Belezoğlu hakkında Gülen cemaatine üye olmak iddiasıyla soruşturma bile yapıldı. Bu iddialarla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Saçma iddialar bunlar. Cuma namazına gelmeyen futbolcuların kadroya alınmaması ne demek. Fatih Terim buna izin verebileceği nasıl düşünülüyor. Eğer veriyorsa Fatih Hoca da cemaat lideri olmaz mı?

Hakan Şükür’ün Galatasaray’ın ilk 11’inde forma giymesi bazı futbol yorumcuları tarafından üstü kapalı şekilde ’Amerika’dan talimatla’ şeklinde yorumlanıyor. Hatta sizin yorumculuk yapmanızda öyle...

Hakan Ünsal namaz kıldığı için televizyonda spor yorumculuğu yapıyor denirse bu artık, ağır konuşacağım ama, ’bilmem neyin bilmem neyi’ olur.

‘Odasında sarık takıyor dediler’

Hakan Ünsal’ın sözlerinin ardından Fatih Altaylı, haber sitesi ’gazeteport’taki köşesinde şunları yazdı: “...Bir gün birisi gelip ” Hakan Ünsal odasında sarık takıp ibadet ediyormuş “ gibisinden bir şey söyledi. ” Odasında istediğini yapar “ diyen de benim. Hakan Ünsal ve onun gibi düşününlerin inanç özgürlüğü olacak ama onlardan olmayanın inanç özgürlüğü olmayacak. Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye’de inanç özgürlüğünden söz edenler, bunu ” Müslüman olma özgürlüğü “ olarak tanımlıyorlar.

O iş öyle değil beyler. İnanç özgürlüğünü sindir. Sonra o cümleyi ağzınıza alın.”




2001’DE NE OLDU?

Mehmet Cansun’un başkan olduğu 2001 yılında Fatih Altaylı yönetimdeydi. Hakan Ünsal bu dönemde (2001-2002) İngiltere’nin Blackburn Rovers kulübüne satıldı. Bir yıl sonra Özhan Canaydın başkan oldu ve Hakan tekrar kulübe döndü. 2005 yılında Çaykur Rizespor’a satıldı ve bir yıl sonra futbolu bıraktı.

KORE’DE CUMA NAMAZI

Hakan Ünsal’la birlikte, ‘tarikatçı futbolcu’lar arasında olduğu iddia edilen Hakan Şükür ve Emre Belözoğlu’nun 2002 Dünya Kupası için gittikleri Güney Kore’de Cuma namazına gitmeleri gazetelere yansımıştı.

VATAN

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 15:43

İLGİLİ HABERLER

Onceki Sayfa
Sonraki Sayfa