
FATİH TERİM'İN İMPARATORLUĞU SALLANIYOR!..
EURO 2008'e Portekiz mağlubiyeti ile başlayan Türkiye'de eleştiri okları hem sistem hem de kadro tercihi nedeniyle öncelikle Fatih Terim'e yöneldi. Sahada görevlerini yapmayan başta lejyonerler olmak üzere kalitelerinin yarısını bile sahaya yansıtmayan hatta Mehmet Aurelio ve Colin Kazım kadar bile mücadele etmeyen futbolcuların da bu mağlubiyette payı vardı. Ancak otoriteler Portekiz karşısındaki "Kabul edilemez derecedeki kötü futbolun" sorumluluğunu Terim'de aradı:
1- Yıllardır Hakan Şükür'le birlikte nokta santrfor ile oynamaya alışmış bir ekolü 4-3-3 gibi topu ayağa oynamaya yönelik bir ekole birden geçiş yapıldı. Bu sistemde oynayabilecek Ümit Karan ve Halil Altıntop düşünülmedi. Nihat gibi ikincil forvetten nokta santrafor yaratılmaya çalışıldı. "Bu sistemde yeri yok" diye Yıldıray'ı gönderen Terim, bu sistemde son uç adamı olarak oynayamayacak olan Nihat'tan verim alamadı.
2- Mevlüt ve Kazım Kazım'dan ekstra hünerler göstermesi beklenildi. Gökhan Zan'a hiç hak etmediği şekilde hep forma verildi.
3 - Portekiz maçı özelinde top dolaştıramayan hücuma topu aktaramayan bir takım görüntüsündeydik. Biz rakipten topu kapmak için; oynatmamak için koştuk. Oysa oynamak üzerine hiçbir çabamız yoktu.
4 - Terim, Sabri-Hamit-Mevlüt ya da Kazım ile iyi işleyen sağ kanat sistemini bozdu. Hiç işlemeyen sol kanatta Tuncay'a 90 dakika tahammül etti. Emre'den oyunun beyni yaratmaya çalıştı; olmadı.
Otoriteler ne dedi?
Doğal olmayan futbol
OYNAMAK için, hücum etmek için değil, rakibi oynatmamak için daha çok koşuyoruz. Biz oynamak için daha çok koşarak iş yapabiliriz. Artık önümüzde iki maç var. Türk Milli Takımı, İsviçre ve Çek Cumhuriyeti'ni yenecek güce sahip. Ama bu futbolla değil. Bu futbolla işimizi zora sokarız. Görünen bu. Portekiz'e kaybetmek doğaldı ama doğal olmayan ortayan konan futboldu. Hiç kimse buna doğal diyemez.
MUSTAFA DENİZLİ
Ne teknik ne taktik!
BİZİM takımın beyni Emre Belözoğlu. Eğer Emre Belözoğlu'ndan beyin olursa, siz gerisini düşünün karaciğer, dalak, safra kesesi nasıl olur... Hamit, kendi takımında oynadığı yerde 'oynatın' diyor. Nihat kendi takımında oynadığı yerde 'oynat' diyor. Ama bir sezon top oynamayan Emre, 90 dakika sahada kalıyor. İnanın teknik-taktikten bahsedeceğimiz en ufak bir şeyimiz yok. Allah'tan Marco vardı, bir de sakat sakat ona yardım eden Servet. Biz bu takımla gruptan çıkarsak futbol adına ayıp olur.
ERMAN TOROĞLU
Mevlüt'ü mesih sanmak!
FUTBOLU bilmesek, günlerdir efsane olmuş Mevlüt'ü mesih sanacağız. Futbolu bilmesek Avrupa'daki en başarılı temsilcimiz Nihat'ı tabii ki "Bizi kurtaracak" diye bileceğiz. Bırakın pozisyon bulmayı, ileride iki top yapamadık. Gelelim İngiltere'deki yıldızlarımıza... Ne Tuncay ne de Emre... İkisi de hayal kırıklığı. Sorun bakalım Nihat'a; hayatında kaç defa ileride birinci santrfor olarak oynamış. Sorun bakalım Balta'ya hayatında kaç defa önünde Tuncay gibi bir adamla sol bek oynamış. Kazım, Aurelio ve Servet ise ellerinden geleni yaptılar.
AHMET ÇAKAR
Takımın en iyisi direkler
TERİM'E oyun başlamadan beraberliği verseler hemen kabul edecekmiş. Çünkü sahada kazanmak için oynayan bir takım değil, sadece Portekiz'i durdurmaya çalışan bir ekip vardı. Mevlüt kenarda fazla kalınca Nihat ileride tek başına kaldı. Hamit de savunmada kendini gösteremedi. Fatih Terim'in orta sahadaki Emre, Hamit ve Aurelio üçlüsünü bozmaması gerek. Portekiz karşısında Terim'in en büyük hatası buydu. Takımın en iyisi direklerdi. Üç top direkten döndü.
RIDVAN DİLMEN
Emre 10 numara mı?
HAZIRLIK maçlarından beri takip ettiğim Gökhan Zan'ın formsuzluğu ve güven vermeyen görüntüsü büyük bir dezavantajdı. Ne zaman hata yapacak diye beklediğimiz Gökhan Zan, Simao'ya öyle bir tekme attı ki kendini de sakatlayıp çıktı. Karşılaşmada benim gözlerim Halil, Yıldıray ve Fatih Tekke'yi aradı. Türkiye gol kralı Semih'in de oyuna geç alındığını düşünüyorum. Fatih Terim'in Emre'den bir '10 numara' yapma çabası da yersiz.
SERGEN YALÇIN
Kafanızı kaldırın bu iş daha bitmedi
Milli Takım Teknik Direktörü Fatih Terim dün oyuncularıyla yaptığı toplantıda takıma moral verdi ve "Başınızı öne eğmeyin. Kaldırın kafanızı. Daha bu iş bitmedi" dedi. Takımın moralinin çok bozuk olması üzerine Terim'in futbolcularına, "Kazansaydık ya da berabere kalsaydık bugün hepimize basında övgüler olacaktı. Fakat kötü bir sonuç aldık. Bu kimsenin moralini bozmasın. Daha önümüzde iki maçımız var. Sizden İsviçre maçına konsantre olmanızı istiyorum. Turnuvanın final maçlarından birini oynayacağız. Kafanızı önde görmek istemiyorum. Büyük zaferlere imza atacak yürek hepinizde var" dediği öğrenildi.