Gündem
  • 9.4.2006 11:08

FENERBAHÇELİ DEĞİLİM, DOĞUŞTAN GALATASAYARLIYIM

RTÜK tarafından bir kez daha TRT Genel Müdürlüğü’ne aday gösterilen Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şahin, bugünlerde oldukça dertli.

Geçen hafta içinde bazı gazetelerde kendisi hakkında “koyu Fenerbahçeli’ yakıştırması yapılmasına oldukça kızan Şahin’in günlerdir gözüne uyku girmiyor...

Kendisine sorulmadan Fenerbahçeli yapılmasına büyük tepki gösteren Şahin, “Bu haberler şık değil. Maksatlı olduğunu düşünüyorum. Ben doğuştan Galatasaraylıyım, beni tanıyan herkes bu gerçeği bilir. Doğuştan Galatasaraylı olmam dışında aynı zamanda Galatasaray Kongre üyesiyim. Bilmeden ve sormadan Fenerbahçeli olarak yazıyorlar. Doğru olmamış" dedi.

Müsteşarın Fenerbahçeli yapılmasına neden olan olay geçen hafta içinde PTT Genel Müdürlüğü'nün dağıtım hizmetleri için satın alınan scooter tipi motosikletlerle ilgili tanıtım töreni neden oldu. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın da katıldığı törende, scooterların sarı lacivert renkte olması ve Fenerbahçe’nin kuruluş yıldönümü tarihi olan 1907 sayısında alınması 'Bu operasyonun arkasında kim var?' sorusunu akıllara getirdi?

Bazı gazeteler hiçbir araştırma yapmadan operasyonun arkasındaki kişiyi kendilerince buldular. Bu isim onlara göre olsa olsa PTT’nin eski Genel Müdürü Müsteşar İbrahim Şahin olmalıydı. Hemen kalemler oynatıldı ve Şahin’in ëkoyu Fenerbahçeli’ olduğu için PTT Genel Müdürü iken PTT'nin sarı siyah logosunu sarı laciverte çevirdiği, ayrıca posta dağıtıcıları için alınan scooterların da özellikle sarı lacivert renklerde Müsteşar tarafından bizzat seçildiğini vurgulanan haberler ilk sayfadan yayınlandı. İşte bu haberler Müsteşar Şahin’i adeta çileden çıkarttı. Haberlerin gazetelerde çıkmasının ardından telefonları susmayan Müsteşar Şahin, ‘Neyseki elimde belgem var" diyerek esprili bir şekilde kendisini ziyarete gelenlere Galatasaray Kongre üyesi olduğuna dair kimlik kartını tek tek gösterdi.

Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın’ın kendisini başka bir konuyla araması sırasında konuyu ona da aktardığını söyleyen Şahin, ‘Fenerbahçe’yi seviyoruz ama Galatasaraylıyız. Sayın Canaydın başka bir konu için aramıştı. Durumu ona da anlattım. Beni tanıyan herkes bu haberlerden sonra olayı garipsediler. Neler olduğunu sormak için sabahtan beri arıyorlar" dedi. Bu haberlerin habercilik etiğiyle bağdaşmadığına da vurgu yapan Şahin, “Bu tür haberler yazılıyorsa önce sorulmalı. Sormadan haber yapmak doğru değil" diye konuştu.

 

Gerçek milliyetçilik ayakkabıdan geçer

Akademisyen kökenli AK Parti Ankara Milletvekili Eyüp Sanay, 1981 yılından kalma ayakkabılarını halen giyiniyor. En son kendisine 2,5 yıl önce takım elbise aldığını belirten Sanay, “Gerçek milliyetçilik birkaç yıllık ayakkabı giyinmekten geçer. Bu kadar fakir ve işsiz varken, benim lüks giyinmeye hakkım yok. Ben Ankara’nın Etlik semtinde oturuyorum. Evim Piyangotepe ve Ufuktepe semtlerindeki gecekondularına çok yakın. Oradaki yoksulluğu gördüğüm zaman isyan ediyorum. O tabloyu gören bir insan olarak tutumlu olmaya özen gösteriyorum" dedi.

Milletvekili maaşının az olmadığını da belirten Sanay, zam talep edenleri kızdıracak şu görüşleri dile getirdi :

“Ben milletvekili maaşından tasarruf yapabiliyorum. Hatta biriktirdiğim para ile kendime bir tane ev bile satın aldım. Ne kadar zaman yapılırsa o kadar insanlar çok harcama yapar. İlk geldiğimde daha az maaş alıyordum. Şimdi 3 milyar maaşa zam geldi, ama ben yine aynı parayı biriktiriyorum. Bu yüzden vekillere şimdi üç ayda bir verilen 21 bin YTL’nin yeterli olduğunu düşünüyorum."

Kimse kendisini tanımadığı için vatandaşların arasına rahatça girip dolaştığını belirten Sanay, çoğu zaman evinden Meclis’e halk otobüsü ile geldiğini söyledi. Sanay, halkan kopmamak için halen halk pazarında alışveriş yaptığını da sözlerine ekledi.

CHP’nin Şahin'i

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, parti içerisinde ‘Şahin" olarak tanınmaya başladı. Daha önce silah taşımayı savunan Arıtman, bir kanun teklifi vererek, evine hırsız giren kişinin hırsızı vurabilmesini istemişti. İstanbul’da son yaşanan olaylardan sonra Terörle Mücadele Kanunu’nda değişiklik yapılarak molotof kokteyli atanlara cezanın artırılması gündeme gelince bir kez daha şahinliğini ortaya koydu. Arıtman, İstanbul’da üç kadının ölümüne yol açan molotof kullananları polislerin vurabilmesine olanak sağlanması düzenlenmesini savundu. Şahin gibi konuştu ama gerekçesi de ilginçti: ‘2 bin teröristin insan hakkını düşünüyoruz da 70 milyon insan hakkını düşünmüyoruz. Sokaklarda günahsız insanların ölümüne yol açanların hakkı mı daha önemli, ölenlerin hakkı mı daha önemli?"

Söylemez'den siyasete yol haritası

Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ufuk Söylemez, Melih Yürüşen’le birlikte “Türkiye Maskeli Değişimin Tuzağında" isimli kitabını yayınlamış. Kitabında, 'liboşluk'la uzaktan yakından ilgisi olmayan bir liberallikle cumhuriyetin kurucu değerleri konusunda hassas olanların yeni bir merkez perspektifi içinde nasıl uzlaşabilecekleri veya işbirliğine gidebilecekleri konusunu da ele almış. Bu noktanın, ‘liberal değerlere görünüşte sahip çıkıp, modern ve yenilikçi olmayı tekellerine almayı hedefleyenlerin oyunlarını bozmak bakımından' büyük bir önem taşıdığına dikkat çekmiş. Liberalizmin, özerkliği, bağımsızlığı, özgürlüğü, kendi çıkarlarını korumayı, haysiyeti ve onuru sadece bireyler açısından değil uluslar açısından da zorunlu ve kaçınılmaz kıldığını anlatmış. Liberalizmin bu niteliğiyle de asla ulusallık/milliyetçilikle çelişmediğine vurgu yapmış. Söylemez, siyasetin yeniden yapılandırılmasında önemli bir çıkış noktası olabilecek bir yaklaşımı da ortaya koymuş. Cumhuriyet’in kurucu ruhuyla büyük modern liberal değerlerin kapsayıcı bir milliyetçilikulusallık kavrayışında bir araya getirildiği taze bir demokratik merkez siyasetinin hem merkez geleneğinin hem de Türkiye’nin belki de tek çıkış yolu olduğunu iddia etmiş. Bu yönüyle, 3 Kasım seçimlerinden beri arayış içinde olan merkez siyasetine yol haritası çizmiş.

Merkez Bankası polemiği Gazetelerde, Türkiye ile Mesut Barzani’nin görüşmesine yönelik haberler çıktı. Barzani’nin Kuzey Irak’ta işbirliği önerdiği haberleri tartışmalara yol açtı. Ancak haberdeki bir unsur vardı ki muhalefet kulislerinde milletvekillerini kırdı geçirdi. Habere göre Barzani, Kuzey Irak’ta kurulması planlanan Merkez Bankası’na Türkiye’nin katkı yapması, bizzat Merkez Bankası kurmasıydı. CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan’ın yorumu ilginçti: “Hükümet daha Türkiye’de Merkez Bankası problemini çözemedi, şimdi de Kuzey Irak mı kaldı? Desene yandılar!"

(bugün)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 08:23

İLGİLİ HABERLER