Gündem
  • 22.10.2002 00:59

FETHULLAH GÜLEN DAVASINDA SONA GELİNDİ

KAYNAK : Haber Vitrini ANKARA/Yaklaşık 2 yıldır devam eden Fethullah Gülen Davası’nın sonuna yaklaşıldı. Ankara 2 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) görülen davanın dünkü duruşmasında Cumhuriyet Savcısı Nuh Mete Yüksel, ‘esas hakkındaki mütalaasını’ hazırlamak üzere dava dosyasının kendisine verilmesini istedi. Mahkemede, Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) Başkanı Gülseven Yaşer’in, Gülen’i mahkum ettirmek için davaya dışarıdan yaptığı müdahale kendi kaydettiği telefon görüşmesiyle ortaya çıktı. Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, duruşmanın başında ÇEV yöneticileri hakkında İstanbul DGM’de açılan davanın iddianamesinden bir örneğin mahkemeye gönderildiğini açıkladı. Ayrıca geçen duruşmada Emniyet Genel Müdürlüğü ve Genelkurmay Başkanlığı’na yazılan müzekkerelere cevap geldiğini bildirdi. Duruşmaya katılan Gülen’in avukatları Abdülkadir Aksoy ve Orhan Erdemli, mahkemeye 5 ayrı dilekçe sundu. Söz alarak dilekçe içerikleri hakkında bilgi veren Av. Aksoy, Çağdaş Eğitim Vakfı Başkanı Gülseven Yaşer ve arkadaşları hakkında İstanbul 3 No’lu DGM’de dava açıldığına işaret ederek, dava dosyasında yer alan delillerin müvekkili Gülen aleyhindeki karalama kampanyasını bir kez daha teyit ettiğini söyledi. Gülen’in terör örgütü kurmakla suçlanmasının arka planında bazı kişilerin ideolojik gerekçelerle kurdukları bir iftira organizasyonunun bulunduğunu söyleyen Aksoy, “Bunların temel amacı müvekkilimiz hakkında suç ve delil uydurarak, onu hem ceza kovuşturmasına maruz bırakmak, hem de kamuoyu nezdinde yıpratmaktır.” dedi. İstanbul 3 No’lu DGM’de açılan davanın dosyasında Gülseven Yaşer ve Komiser Bayram Özbek arasında geçen telefon konuşmasının yer aldığı bir CD’nin bulunduğuna işaret eden Av. Abdülkadir Aksoy, bu CD’nin bizzat Gülseven Yaşer tarafından kayda alındığını ve yine onun tarafından Emniyet Müdürlüğü’ne verilen şikayet dilekçesi ekinde sunulduğunu belirtti. Telefon konuşmasına ait CD’nin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nce yapılan çözümüne de yer verilen dilekçede, konuşmanın içeriğinden davada taraf olmadıkları halde her iki tarafın da davaya dışarıdan müdahale edip delil uydurduklarının açıkça anlaşıldığı ileri sürüldü. Önceki duruşmalarda savcının, Bursa Emniyet Müdürlüğü’nde görevli Müslüm Sayli’nin Çanakkale Otogarı’nda unuttuğu çantasından Fethullah Gülen’le ilgili doküman çıktığı konusunda mahkemeye delil sunduğunu hatırlatan Av. Aksoy, Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı’nın olayda bir suç unsuru bulunmaması nedeniyle takipsizlik kararı verdiğine işaret etti. Aksoy bu nedenle delil olarak sunulan söz konusu evrakların Gülen davasıyla bir ilgisinin olmadığını ve delil niteliğinde bulunmadığını savundu. Mahkemeye sunulan diğer bir dilekçede de “PKK, DHKP/C ve İrticai Terör Örgütlerinin Avrupa’daki Faaliyetleri” başlıklı kitapla ilgili Genelkurmay Başkanlığı tarafından gönderilen yazıya değinilerek, yazıda sözkonusu kitabın “istihbarat kaynaklarından elde edilen bilgiler çerçevesinde bir karargah çalışması olarak” oluşturulduğuna yer verildiği bildirildi. Bu nedenle söz konusu kitabın resmi görüş ifade etmeyen, kesinlik kazanmamış, ham bilgilerden oluşan bir iç çalışma olduğu ve delil teşkil etmeyeceği savunuldu. Öte yandan mahkemeye dilekçe vererek tekrar tanık olarak ifade vermek isteyen Ankara eski Emniyet Müdür Yardımcısı Osman Ak’ın bu talebi daha önce tanık olarak ifade vermesi nedeniyle reddedildi. Savcı Nuh Mete Yüksel, dosyanın tekemmül ettiğini belirterek, esas hakkındaki mütalaasını hazırlamak üzere dava dosyasının kendisine tevdi edilmesini istedi. Kısa süren duruşmanın ardından Mahkeme Başkanı Hüseyin Eken, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya tevdi edilmesine karar verildiğini açıklayarak duruşmayı 25 Kasım 2002 tarihine erteledi.Zaman Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:27

İLGİLİ HABERLER