
Fethullahçı Bahri Şenkal Din-i İslam'ı reddetti
"Allah Neyi bekliyor?" (HAŞA) başlıklık bir yazı kaleme alan Paralel Yazar Bahri Şenkal, Allahü teala'nın müslümanılğı lanetlediğini(HAŞA) iddia etti.
Şenkal Kerbela olayından sonra Allahü teala'nın İslamı lanetlediğini lanetlediği İslamı 1.400 yıl sonra hizmet hareketi ile geri getirdiğini savunundu.
İŞTE BU ADAMIN HER SATIRINDA MUTLAKA (HAŞA) DEMENİZ GEREKEN O ÇİRKİN YAZISI
ALLAH NEYİ BEKLİYOR?
Bahri Şenkal
Neticede aciz kullarız ve yaşanan zulümler karşısında ister istemez"Allah neyi bekliyor acaba?" diye sormadan edemiyoruz!..
Kuran'dan anlayabildiğimiz ve tahmin edebildiğimiz kadarıyla Allah münafıkların ve onlara tapanların zulüm ve isyanlarını nereye kadar göçürebileceklerini bekliyor ve böylece dinini kullananların gerçek yüzlerini hiçbir şek ve şüphe kalmayacak biçimde kendi elleriyle resmetmelerini, kendi elleriyle kendilerini deşifre etmelerini bekliyor!..
Allah’ın rahmeti sonsuzdur, bunu böyle merak etmek ve dile getirmek bir isyan değil aksine teslimiyettir!..
Her şeyi O'ndan beklemektir!..
ALLAH BİN DÖRT YÜZ YIL NİÇİN BEKLEDİ?
Allah bin dört yüz yıldan beri, Muaviye döneminden beri devam ederek dinin yerini almış olan münafıklığın yani hakkı, hukuku, adaleti yok edip din maskesiyle saltanat sürerek mazlumları ezme sürecini, dinin özünü yok ederek dini kişilerin ve gruplarının nefsinin ve ihtiraslarının dini haline getirme sürecini şimdiye kadar niçin yıkmadı?
1400 yıldan beri niçin yıkmadı?
Niçin bu günleri bekledi?
Bunun çok önemli bir sebebi vardı!..
Allah Kerbela’dan beri Müslümanlığı lanetlemişti!..
Zira insanlık ve dinler tarihi boyunca ilk kez Müslümanlar kendi peygamberlerinin emanetlerini yani ailesini, Kuran ve peygamberin yolundan milim sapmadan Hz. Muhammed’in misyonunu devam ettirmelerine rağmen, sırf siyaset uğruna, sırf iktidar ve ikbal uğruna ve güce yalakalık yaparak nemalanmak uğruna hunharca katletmeleri ve bunu da sorgulamayıp pişmanlık duymayıp saltanatı ve saltanata yalaklık yapmayı din haline getirmelerinden dolayı Müslümanları lanetlemişti!..
Son dinin temsilcileri olmalarına rağmen lanetlemişti!..
Çünkü son dinin temsilcisi olmak bu dini en güzel biçimde temsil etmeyi gerektiriyordu!..
Bu süreci tersine çevirecek samimi Müslümanlar kemiyet ve keyfiyet olarak 1400 yıldır çıkmamışlardı ve Allah da Müslümanları kendi hallerine bırakmış ve bekliyordu!..
Ama şimdi durum çok farklıydı!..
Hem İslam hem de İnsanlık tarihi boyunca ilk kez bütün dünyada gerçek İslam, Kuran ve Peygamberin İslam’ı temsil ve tebliğ edilmeye başlanmıştı!..
Müslümanlık ilk kez sahabe boyutunda bir samimiyet ve fedakârlıkla temsil ediliyordu!..
Temsil ediliyordu ama 1400 yıldan beri dinin yerini almış olan saltanat İslam’ı yani Muaviyeizm buna engel olmaya çalışıyor ve bu durum güzel hizmetlere destek verenlerin bile aklını çeliyor, güzel hizmetlerin üstüne gölge düşmesine yetiyordu!..
Allah 1400 yıllık münafıklığı deşifre ederken bu güzel insanlara düşmanlık yapan ve bunun için her türlü iftirayı atan çağın münafıklarını da deşifre etmek istedi ve güzel insanlarla münafıkları karşı karşıya getirerek halk bazında ve Müslümanlar bazında herkesin gerçek yüzünü resmetmek ve deşifre etmek de istedi!..
Bunun için kötü ile iyinin karşı karşıya getirilmesi, kıyaslanması, halkın ve Müslümanların imtihan edilmesi gerekiyordu!..
İşte şu an o süreç yaşanıyor!..
Bu süreç sadece halkın ve Müslümanların sınavı değil aynı zamanda ve daha çok da güzel insanların sınavı oluyor zira Allah onları da arındırarak bu süreçten tertemiz, pırıl pırıl çıkmalarını istiyor!.
.
HİZMETE BÜYÜK LÜTUF!..
Muavi'ye ile başlayan ve dinin yerine geçen 1400 yıllık münafıklığı yıkmayı Allah Hizmet Hareketi'ne nasip ediyor!..
Allah bu süreci yıkarken Hizmet'i ve Hizmet'in güzel insanlarını kalkan olarak kullanıyor!..
Böyle bir nimet böyle bir lütuf her Müslümana ve her gruba nasip olmaz!..
Sahabe gibi ilklere nasip olan bu lütuf şimdi Hizmet'in güzel insanlarının omzuna konuyor!..
Güncellenme Tarihi : 14.5.2016 20:05