Gündem
  • 16.11.2025 21:28

Filistinli çocukların uğradıkları işkenceler dehşete düşürdü

Serbest kalan Filistinli çocuk mahkumlar İsrail işkencelerini anlatıyor

Gazze'deki yardım dağıtım noktalarının yakınında yakalanan üç çocuk, gözaltında kendilerine elektrik verildiğini, dövüldüklerini ve psikolojik işkence gördüklerini ifade ediyor.

Yeni bir rapor, kısa süre önce yapılan esir takasında serbest bırakılan üç Filistinli gencin Gazze Şeridi'nde yardım ararken İsrail askerleri tarafından kaçırıldığını ve gözaltında işkence gördüğünü ortaya koydu.

Filistinli Çocuklar için Savunma (DCIP) adlı Sivil Toplum Kuruluşu (STK) tarafından yapılan mülakatlarda 17 yaşındaki Muhammed Nail Hamis el Zuğbi, 16 yaşındaki Faris İbrahim Faris Ebu Cebel ve 17 yaşındaki Mahmud Hani Muhammed el Meceyda, yardım dağıtım noktalarının yakınında İsrail güçleri tarafından nasıl kaçırıldıklarını ve İsrail'in güneyindeki kötü şöhretli Sde Teiman gözaltı kampına nakledildiklerini anlattı.

İsrail gözetiminde işkence, dayak ve açlığa maruz kaldıklarını ifade eden çocuklar, yaşadıkları travma nedeniyle uyuyamaz hale gelmiş ve "gece-uyku terörü" ve "yatak ıslatma" gibi sorunlarla boğuşuyorlar.

Çocuklardan biri gözaltında tutulmasının “çocukluğunu elinden aldığını” hissettiğini söyledi.

Babasıyla birlikte 11 Eylül'de Morag Koridoru yakınlarında yardım ararken kaçırılan Cebel, sorgusu sırasında o kadar kötü dövüldüğünü hatırlıyor ki alnı “yarılmış ve dikiş atılması gerekmiş”.

Cebel, DCIP'ye “Acıdan başka bir şey hissetmedim” dedi ve ekledi: "O saatlere yemek, su ve hatta tuvaleti kullanma şansı olmadan katlandım. Korku her yerimi sarmıştı, bir şey istememi engelledi ve sorgulama sırasında sık sık idrarımın kontrolünü kaybettim."

Her üç çocuk da “disko odasına”, yani 12 saat boyunca hoparlörlerden İbranice müzik yayını yapılırken yerde yatmaya zorlandıkları beton bir odaya nakledildi.

 

16 yaşındaki Cebel işkence sırasında bir askerin telefonunda nasıl oyun oynadığını anlattı. Oyunu kaybettiğinde ayağa kalkıyor ve sinirden onu dövüyordu.

“Günün sonuna kadar o odada kaldım, kafamın duvara çarpılması, tekmelenmek ve saçlarımın çekilmesi de dahil olmak üzere çok sayıda saldırıya katlandım.”

Iran-Child-torture-scaled-e1678887189909-1444x710 - Amnesty International  Ireland

Bir başka olayda, İsrailli bir cezaevi görevlisi Cebel'e annesinin bir İsrail askerinin yanında yatıyormuş gibi gösterilmiş bir fotoğrafını göstererek, annesinin ve kız kardeşlerinin “tecavüze uğradığını ve öldürüldüğünü” iddia etti.

Cezaevi görevlisine tepki gösterince, Cebel yerden bir metre yükseklikte kelepçeli olarak asıldı ve defalarca dövüldü.

Serbest bırakıldığından bu yana Cebel ayakta durmakta güçlük çektiğini, sık sık mesane kontrolünü kaybettiğini ve çığlık atarak uyandığı kabuslar gördüğünü belirtiyor.

Cebel'in annesi DCIP'ye şunları söyledi: “Çığlıklarıyla uyanıyorum ve dayak yeme korkusuyla bağırıyor, ‘Hayır, hayır, lütfen bana vurma’ diye yalvarıyor.”

"Hapishane çocukluğumu elimden aldı"

17 yaşındaki Meceyda, 7 Ağustos'ta Refah'ta İsrail ve ABD destekli tartışmalı kurum tarafından işletilen bir dağıtım yerinde yardım ararken İsrail güçleri tarafından kaçırıldı.

Meceyda, sorgusu boyunca askerler tarafından gözlerinin bağlandığını, dövüldüğünü ve elektrik verildiğini ifade ediyor. Daha sonra sırtına hapishaneye nakledileceğini gösteren bir “X” işareti çizilmiş.

Meceyda ayrıca “disko odasına” konulduğunu ve burada 12 saatten fazla kapalı kaldığını anlatıyor. Daha sonra başka bir odaya nakledilmiş ve burada soyularak kendisine soğuk hava verilmiş ve iki gün boyunca yalnız bırakılmış.

Daha sonra iki gün boyunca hücre hapsinde tutulduğunu ve bu süre boyunca elleri ve ayaklarının bağlandığını ifade ediyor.

"Ezici acı ve felç edici korku nedeniyle bir an bile uyuyamadım. Zaman zaman kontrolümü kaybediyor ve dehşetten altıma işiyordum. Metal kelepçeler acı verecek kadar sıkıydı ve beni güçsüz bırakıyordu."

Hücre sivrisinek ve sineklerle doluydu ve Meceyda uyuz da dahil olmak üzere çok sayıda cilt rahatsızlığından muzdaripti, ancak tıbbi yardım için yaptığı çok sayıda talep reddedildi.

Meceyda ayrıca bir İsrail istihbarat subayının kendisine canlı kalkan olarak orduyla işbirliği yapmasını önerdiğini ve aylık 30.000 şekel (yaklaşık 9.200 dolar) maaş teklif ettiğini belirtti.

Bunu reddedince Mecayda “disko odasına” geri atılmış ve dövülmüş.

Meceyda hücresindeyken düzenli olarak köpeklerin saldırısına uğramış ve İsrail askerleri tarafından sersemletici bombalarla hedef alınmış. Filistinli genç işkencenin kendisini iki kez intihara teşebbüs etmeye ittiğini belirtiyor.

Meceyda, serbest bırakıldıktan sonra uyuyamadığını belirtiyor.

DCIP'ye “Gözlerimi her kapattığımda aynı yer, aynı yüzler, aynı hücre aklımdan çıkmıyor” dedi.

“Hapishane çocukluğumu elimden aldı, beni nasıl güleceğimi, nasıl uyuyacağımı ve nasıl güvende hissedeceğimi yeniden keşfetmeye zorladı.”

"Kolumdaki kemiklerin çatırdadığını duyabiliyordum"

17 yaşındaki Zuğbi 11 Temmuz'da Refah'ta GHF tarafından işletilen bir dağıtım noktasında yardım ararken İsrail askerleri tarafından kaçırıldı ve Sde Teiman'a nakledildi.

Zuğbi, sorgu sırasında kelepçelerinin o kadar sıkıldığını söyledi ki kolundaki kemiklerin çatırdadığını duyuyormuş.

Gardiyanlar Zuğbi'nin hücresine her gece baskınlar düzenliyor, köpekleri üzerine salıyor ve gece 2'de ona ve hücre arkadaşlarına şok bombaları atıyorlardı.

“Baskın sırasında uyanmazsam, askerler beni döverdi ve odaya attıkları bir şok bombasıyla vurulma riskim vardı” dedi.

Zuğbi serbest bırakıldıktan sonra da baskın beklentisiyle gece 2'de uyanmaya devam ediyor.

"Kendimi son derece bitkin hissediyorum ve yaşadıklarımdan kaynaklanan duyguları ifade etmekte ya da aktarmakta zorlanıyorum. O anları her hatırladığımda kendimi tek başıma oturup ağlarken buluyorum."

DCIP, çocukların İsrail gözetiminde gördükleri muamelenin “kişiliklerini kırmak ve sahte itiraflar almak için tasarlandığını” söyledi.

STK, “İsrail'in Filistinlileri gözaltına almasının güvenlik, hukuk ya da adaletle hiçbir ilgisi yok” diye ekledi.

“Bu, İsrail'in Apartheid rejimine direnme ya da temel haklarının korunmasını talep etme girişimlerini bastırmak amacıyla bir nesil Filistinliyi fiziksel ve zihinsel olarak yaralamak için tasarlanmış bir sistemdir.”

İsrail'in Filistinli çocuklara yönelik sistematik işkence ve gözaltı uygulamalarının Cenevre Sözleşmeleri ve Roma Statüsü'nün ihlalini teşkil ettiğine dikkat çekiliyor.

DCIP ayrıca, İşkenceye Karşı Sözleşmeye taraf bir devlet olarak İsrail'in işkence eylemlerini önlemek, soruşturmak ve kovuşturmakla yasal olarak yükümlü olduğunu vurguladı.

Güncellenme Tarihi : 16.11.2025 21:40

İLGİLİ HABERLER