Asayiş
  • 16.12.2006 00:03

FORTİS BANK'I DOLANDIRAN KADIN MÜDÜRLE SEVGİLİSİ MAHKEMEDE KAPIŞTI

FERAY DİNÇ
İSTANBUL - Çalıştığı bankada müşterilerin hesaplarını kendi zimmetine geçirmekle suçlanan K.A.hakkındaki davasının görülmesine başlandı. K.A. ve sevgilisi olduğu iddia edilen A.K. suçlamaları kabul etmedi.


İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar K.A., A.K., M.K.Y.ile tutuksuz sanıklar H.T., M.K.U. ve M.M.U. hazır bulunurken halen yakalanamayan sanık L.N. katılmadı. Duruşmada ifade veren sanık K.A. müştekilerin hesaplarından kendisine verilen numaralar ile adına havaleler yaptığını kabul ederek, "Bunlardan müşterilerin haberi yoktu. Üzerime atılan suçları diğer savunmalarımdaki gibi kabul ediyorum. A.K. ile 2004 yılında tanıştık ve sevgili olduk. Ancak hiçbir zaman birlikte yaşamadık. Ben kızımla yaşıyordum. Banka havalelerinden A.K., dışında diğer sanıkların bilgisi yoktu. Ben zaten sanık M.A.K.'nun talimatı üzerine bildirdiği isimlere havale çıkartıyordum. Beni bu işe zorlayan, tehdit eden sanık M.A.K.'dur. Hatta bir gün kızımı okuldan alıp kızımı Akmerkez'e götürmüşler. Oradan bana A.K bana telefon açarak Bir çok insanın 350 milyarın önemli bir miktar olmadığını, ancak kızımın benim için ne kadar değerli olduğunu söyledi ve istediği zaman kızına da kendisine de zarar verebileceğini söyleyerek benden 350 bin YTL'yi nakit istemiştir. Bunun üzerine ertesi gün bankaya gidip daha önceden imzalı olarak almış olduğum formları kullanarak belirtilen isimlere havaleleri yaptım. Korkumdan yukarıdaki müştekilerin hesaplarından onların bilgisi ve rızaları olmaksızın talimatta geçen isimler adına paraları havale etmiştim. Suça konu olayı bu şekilde kabul ediyorum. 270 bin YTL civarında bir parayı arsa alımı için Antalya'ya gönderdim. Gönderdiğim bu paraları M.M.U. ve kardeşi M.K.U. almışlardır. Ancak bu arsanın ne kadara alındığını net olarak bilemiyorum. A.K'yle birlikte vekaletnameyi göndermiştik. Arsayı almak amacıyla zorla bana imzalatmıştı. Ayrıca M.K.U.'yu hiç tanımam. Hiç görmedim. M.M.U. bana herhangi bir tehdit ve sair şekilde etki etmedi" şeklinde konuştu.
K.A.'nin eski sevgilisi olan A.K. ise ifadesinde, "Yapmış olduğumuz muhabbetlerde kendisinin 3 kardeş olduğunu, bankanın şube müdürü olduğunu ve Giresun fındık kralının kızı olduğunu söyledi. Ancak bütün bunlar daha sonra yalan olarak karşımıza çıktı. O tarihte de ben evli değildim. 4-5 ay kadar sonra evlendim. Buna rağmen sanık K.A benim peşimi bırakmadı. Sen evli olsan dahi seni bırakmayacağım dedi. Ben sanık K.A'ya yönelik şiddet uygulamadım. Kendisi otelde kalırken beni aradı. Benim nerede olduğumu ve kiminle olduğumu öğrenince kaldığım oteli arayıp eşim H.S. ile görüşüp 'Senin eşin benimle ilişki halinde, senden bunları gizliyor diyerek', eşimle aramızı bozmak istemişti. Bu olay sonrası eşimle aramız açıldı. Tartıştık. Sanıkla ilişkimi bitirdim. Buna rağmen kendisi bunu hazmedemedi. Benim arkamdan eski polislikten atılma bir bayanı tutmuş, o da aile yakınlarımı arayarak tehditler yapmıştır. Bu cümleden annemi yapmış olduğu konuşması sırasında 9 milimetre çapında kurşun bırakmış 'Buna Alper'e ver o ne demek istediğimi anlar' demiş. Annem ve anneanneme çeşitli zamanlarda tehdit etmiş. Bana gönderdiği paraları da tamamen onun talimatıyla ilgili yerlerde kullanmak üzere göndermişti. Kayıtlı olduğu paralar dışında para vermemiştir" dedi.


Ayrıca A.K., Antalya'da M.M.U. ile birlikte arsa aldıkları konusun doğru olduğunu belirterek, "Önce bu arsayı aynı bedel karşılığında sanık A.K. alacaktı. Biz kendisini Fındık Kralının kızı olarak bildiğimizden ödeyebileceğini düşündük. Ancak tamamını ödemeyince ben de 3 kilo altın karşılığında M.K.'den borç alıp göndermiştim. M.M.U da 100 milyar lira eklemek suretiyle bu arsayı aldık. Hatta aracıya da bir miktar para vermiştik. Yani sözün kısası, zorunlu olarak sanık A.K.'le ortak oldum" dedi.

K.A VE 7 KİŞİ HAKKINDA İDDİANAME HAZIRLANDI
Antalya'daki arazinin alımı için yardımcı olduğu iddia edilen sanık M.M.U. ise ifadesinde, "K. ailesini yaklaşık 20 yıldan beri tanırım. 2 yıldır amcası A.K.'nun 1996-1997 yıllarında Antalya'da kuyumculuk işlerini takip etmiştim. Daha önceden komşu olarak babasını, amcasını ve kendisini Kapalı Çarşı'dan tanırım. Sanık M.A.K. ve K..A Antalya'ya geldiğinde birlikte beni ziyaret ettim. Kendilerini Antalya'da gezdirip yaptığımız işleri anlattım. Onlar da İstanbul'a döndüklerinde kendileri için arazi alıp almayacağımı sordular. Bende yardımcı olacağımı söyledim. Daha sonra bulduğum arazinin ücretinin 300 bin YTL olduğunu kendilerine söyledim. Onlarla yaptığım ticari anlaşmada ortak olarak bu arsayı aldım. Kendi hisselerine düşen paraları sanık K.A.'le yaptığım telefon görüşmelerinde EFT ve havale yoluyla gönderdi. Ben arsa parası olan 300 bin YTL 200 bin YTL'sini göndermeleri nedeni ile mecburen ortak olmak zorunda kaldım. Ertesi gün de resmi olarak arsayı satın aldım. Benim zimmetle veya bir başka olayla ilgim yoktur" ifadelerini kullandı.


Mahkeme huzurunda haklarında iddia edilen suçları okunan ve tekrar ifadeleri alınan diğer sanıklar ise suçlamaları kabul etmedi. Tanık olarak dinlenen Seyyide Ayşe Lübabe (83) mahkemeye verdiği ifadesinde, "Çifte havuzlar da benim de Etiler'de aynı banka şubelerinde kızımın hesapları vardır. Bu hesaplara zaman zaman kızıma para gönderirim. Sanık A.K.'ü de tanırım. Kendisine olağanüstü itimat ettiğim ve evladım gibi sevdiğim kişidir. Ancak bilgim iznim ve talimatım dışında, sonradan öğrendiğim kadarıyla başka şahısların adına göndermiş. Bunların hiç birini tanımam. Bu nedenle zararım doğmuştu. Banka zararımı eksik karşıladı. Ancak itiraz etmedim. Birbirimizle ibralaştık. Bu yaştan sanıktan şikayetçi olsam ne olacak olmasam ne olacak şikayetçi değilim. Ayrıca katılan sıfatı ile davayı takip etmeyeceğim" diye konuştu. Duruşma dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.


Çalıştığı bankadaki müşteri hesaplarından zimmetine para geçirdiği iddia edilen K.A.'le bu eyleme katıldıkları öne sürülen 7 kişi hakkında iddianame hazırlandı.


İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, K.A.'nın bir bankanın Etiler ohazmedemedi. Benim arkamdan eski polŞubesi'nde Dinamik Girişimci ve Portföy Yöneticisi olarak çalıştığı kaydedildi. Şüphelilerden M.A.K.'yla K. A.'nin gayrı resmi olarak birlikte yaşadığı ifade edilen iddianamede, şüpheliler M.K.Y., H.T. ve M.M.U.'nun M.A.K.'yla birlikte hareket ettiği arkadaşları, M.K.U.'nun da M.M.U.'nun kardeşi olduğu anlatıldı.


K.A.'in yönettiği müşteri hesaplarından, hesap sahiplerinin bilgisi olmadan diğer şüphelilerin hesaplarına havale ve EFT yaparak haksız yarar sağladığı anlatılan iddianamede, müşteri hesaplarından aktarılan paraların toplamının 325 bin 691 YTL, 56 bin 500 euro ve 223 bin 270 dolar olduğu kaydedildi. K.A.'nin savcılıkta verdiği ifadesinde, para transferlerini kendi isteğiyle yapmadığını, birlikte yaşadığı M.A.K. ve adamları M.K.Y., H.T.'yla ''Liyodin Lom'' sahte kimlikli Kenan adlı kişinin ailesine ve kızına yönelik tehditleri üzerine işlemleri gerçekleştirdiğini söylediğine yer verilen iddianamede, K.A.'nın transfer edilen paraların bir kısmıyla Antalya'da M.A.K. ve M.M.U. ile 3'te 1 oranında paydaş oldukları bir arsa aldıklarını anlattığı ifade edildi. K.A.'nin ifadesinde, transfer edilen paraların bir bölümü ile 2005 model Porsche marka araç aldığını kaydettiği anlatılan iddianamede, şüphelinin daha sonra avukatı aracılığıyla bu aracı 50 bin euro'ya satarak parasını müşteki bankaya verdiğini söylediği belirtildi.


Akçin'in savunmasının olaylar dikkate alındığında itibar edilemeyecek nitelikte olduğu ve suçun manevi unsurunun tartışılmayacak nitelikte oluştuğu belirtilen iddianamede, tüm şüphelilerin, Bankacılık Kanunu'nun 160. maddesi uyarınca ''zimmet'' suçundan 12'şer yıldan az olmamak üzere hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi.

Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 23:30

İLGİLİ HABERLER