
GAZETECİYE “MESLEKTEN MEN” CEZASINA TEPKİ
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kırşehir Postası gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü Havva Karakaya hakkında verilen “meslekten men” cezasına tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu yaptığı yazılı açıklamada, gazeteci Karakaya’yı telefonla arayarak, yolsuzluklara karşı yaptığı haberi nedeniyle kutladığını ve kendisine geçmiş olsun dileklerini ilettiğini belirtti. CHP lideri “Hükümet güdümlü yargı mekanizmasının, örneği görülmemiş bir karar verdiğini ve gazeteci Havva Karakaya’yı meslekten men edip, kalemini kırdığını” ifade ederek, şu görüşleri dile getirdi: “Meslekten men kararı, bağımsız olmayan, hükümet güdümündeki yargının hangi noktaya geldiğini, halkın haber alma, gerçekleri öğrenme hakkının nasıl ayaklar altına alındığını göstermektedir. Bu karar, AKP karşıtı haber yapan ve yolsuzlukları teşhir eden basın mensuplarının tepesinde Demokles’in kılıcının dolaştığını göstermektedir. Artık hükümet güdümündeki yargının kılıcı haksızı, hukuksuzu, yolsuzu değil, haksızlığa, hukuksuzluğa, yolsuzluğa karşı çıkanı kesmekte, ne yazık ki, bu eylem ve işlemler başta HSYK olmak üzere yüksek yargı mensuplarının bazı açıklama ve davranışlarından güç alınarak yapılmaktadır.”
ÇGD: Yargı, basını hasım gibi görmemeli
Kırşehir Postası gazetesinin sahibi ve yazı işleri müdürü gazeteci Havva Karakaya’ya mahkeme tarafından 375 gün süreyle ’meslekten men’ cezası verilmesine ÇGD’den tepki geldi. ÇGD Yönetim Kurulu, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de gazetecilik yapmanın hiçbir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi olmadığı vurgulanarak şöyle denildi: “Sarı basın kartı ile ilgili mevzuat gazetecilik yapmanın izne bağlı olmasını değil, gazetecilik için bir önşart olmayan bu kartı alabilmek için gereken koşulları düzenlemektedir. Bu çok basit hukuki gerçek ortada iken, yargının basın özgürlüğünün sınırlanması işini ‘meslekten men’ gibi, görülmemiş, duyulmamış, akla gelmemiş bir yaptırıma kadar vardırması, tek kelime ile vahimdir. Bu karar evrensel hukuk değerleri bir yana, mevzuatın en geri yorumuna bile aykırıdır.” Açıklamada “Yargının basın söz konusu olduğunda, sınırlama ölçütlerini insafsızca uygulaması artık kaygı vermenin ötesine geçmiştir. Yargı, basını hasım gibi görmekten vazgeçmeli, AİHM kararlarında ortaya konulan ölçütleri bir an önce uygulamalıdır” denildi.