Medya
  • 31.10.2003 11:56

GAZETELER NEDEN DERYA ARBAŞ'IN HRİSTİYAN OLDUĞUNU GİZLEME GEREĞİ DUYDU?...

HAKKI DEVRİM-RADİKAL Kız Hıristiyanmış. Ayıp mı? Hatırlar mısınız, vaktiyle Gırgır dergisi kapağında «Jak'ı da toprağa verdik» diyerek gözlerimizi yaşartmıştı. (Jak, bir televizyon dizisinin kahramanıydı.) Derya Arbaş'ı toprağa verişimiz de dün hemen bütün gazetelerde yer alan, bol resimli bir haberle onu sevenlere duyuruldu. Bilmediğimiz bir karizması varmış yavrucağın, belki kendisi bile farkında değildi; henüz hayattayken müzelerde eserlerine yer verilmiş bir ressam olan dedesi Avni Arbaş'ın ölümü bile, güzel torununun aramızdan ayrılışı kadar ilgi uyandırmamıştı. Ölenden değil, bir ölüm haberini gazetelerinde değerlendirenlerden söz ediyorum. Kaybedilen Derya, bu açıdan sadece bir ölçüt. Ekranlarda kitap fuarında eserlerini imzalarken gördüğüm Prof. Server Tanilli, o günün akşamı, beyin damarında bir tıkanma sebebiyle hastaneye yatırılıyor ve ertesi gün bu haberi gazetelerde aradığım halde neredeyse bulamıyorum (Hürriyet ve Cumhuriyet'te verilmişti). Ama Amerika'daki bir ölüm, daha doğrusu defin haberini vermeyen gazete yok: birinci sayfadan girenler, yarım sayfa, üç çeyrek verenler... Bir yarıştır yapılmış. Kim kazanmış? Bence Vatan gazetesi! Orada hiç değilse, verilen haberi tamamlama gayreti de var. Hıristiyan olduğu daha önce söylenmemiş biri, kapağı açık tabutunda, açık yüzü makyajlı, yanında oyuncağıyla yatıyor ve gazetelerimiz törende konuşan bir «din görevlisi»nden söz ediyor; yalnız Vatan gazetesi «Arbaş için daha sonra Hıristiyan geleneklerine uygun bir tören daha yapıldı. Cenazeyi bir papaz yönetti» diyor. Daha önceki, babası Kızılderili bir Amerikalı olduğu için, o töre gereği yapılmış bir duadır. Ölen bir Hıristiyan idiyse bunu gizlemeye çalışmak ve okurlarını budala yerine koyma cüretinde bulunmak, günümüz gazeteciliğinde makbul davranışlardan mıdır? Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:57

İLGİLİ HABERLER