Gazze'ye kara harekatı nedeniyle Ordu ile Netanyahu hükümeti arasında kavga ve bağırışmalar

Pazar günü İsrail toplantısında fırtınalı bir tartışma: Zamir, Netanyahu'ya karşı sesini yükseltiyor ve Ben-Gvir ile Dermer'i suçluyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinde yaşanan hararetli tartışma, Gazze Şehri'ne yapılması beklenen kara operasyonu ve tıkanan esir takası müzakereleri konusunda siyasi ve askeri liderler arasında artan gerginliği ortaya koydu.

Bu bağlamda, Filistinliler Pazartesi akşamı Gazze Şehri'nde bir "ateş çemberi" oluştuğunu ve 100 km'den fazla uzaklıktan hissedilen yoğun hava saldırılarının yaşandığını bildirdi . İsrail güçleri, Gazze Şehri'ni uçak ve topçu ateşinin yanı sıra helikopter ve insansız hava araçlarından gelen ateşle bombaladı ve tonlarca patlayıcı yüklü araçlarla bombalama operasyonları gerçekleştirdi.

Fırtınalı tartışmanın detaylarına ilişkin Yedioth Ahronoth, Netanyahu'nun dün (Pazar) düzenlenen ve bakanlar ile üst düzey güvenlik yetkililerinin katıldığı toplantıyı sert bir eleştiriyle açtığını bildirdi. Netanyahu, kara harekâtına karşı Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir'e atfedilen ifadeler de dahil olmak üzere askeri kaynaklardan gelen eleştirileri içeren basın kupürlerini gösterdi.

"Bu ne? Operasyona karşı bilgi sızdırmayı bırakın. Bu kabul edilemez. Biz karar verdik ve siz de uygulamalısınız. Bir ordunun bir devlete sahip olması değil, bir devletin bir orduya sahip olması söz konusudur," dedi Netanyahu, Zamir'in adını vermeden.

Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, Genelkurmay Başkanı'na, "Bu suçlamalara cevabınız nedir?" diye sorduğunda Zamir, "Sızıntılarla ilgili hiçbir şey bilmiyorum" yanıtını verdi.

Görüşme sırasında Zamir, Gazze'deki operasyonun olası sonuçları konusunda ciddi endişelerini dile getirdi. Operasyon sırasında rehinelere yönelik tehlikenin artacağı konusunda uyardı ve İsrail ordusunun riskleri en aza indirmeye çalışacağını vurguladı. Ancak, siyasi düzeyde tutuklu değişim anlaşmasının hızlandırılması çağrısında bulundu.

Zamir, Mossad Başkanı David Barnea ve Stratejik İşler Bakanı Ron Dermer'i suçlayarak, "Neden müzakere ekibi şimdi bir anlaşmayı zorlamak için tüm dünyayı dolaşmıyor? Neden her zaman başkalarına bağımlı olmak zorundayız? Baba neden burada oturuyor? Gidip bir anlaşma yapın!" dedi.

Yedioth Ahronoth'a göre Zamir de Netanyahu'ya karşı sesini yükseltti: "Anlaşma için tüm temasları tükettiniz!"

Bakan Dermer, Zamir'in sözlerine sert bir şekilde karşılık vererek değerlendirmelerinin hatalı olduğunu iddia etti: "Anlamadığınız şeylerden bahsediyorsunuz. Diplomasiden anlamıyorsunuz. Sonuçta her şey talimatlarınıza aykırı oldu. Sizi dinlemediğimiz için masada bir anlaşma var." Genelkurmay Başkanı ise bağırarak karşılık verdi: "O zaman alın onu!"

Dermer, Hamas'ın Katar'daki saldırının ardından bile müzakerelere geri dönmeye istekli olduğunu , Doha'daki suikast girişiminin yarattığı kargaşaya rağmen Katar'ın hâlâ arabulucu olmak istediğini söyledi.

Görüşmede Zamir, Gazze'nin işgalinin ağır bir bedel gerektireceğini tahmin ederek, kesin bir sayı vermeden onlarca askerin öldürülebileceğini belirtti. Netanyahu ise çoğu tahminin, operasyonun Hamas üzerindeki baskıyı artıracağı ve kesin bir zaferle sonuçlanacağı yönünde olduğunu ileri sürdü.

Hararetli tartışmanın ayrıntılarının yayınlanması üzerine yorum yapan bir siyasi kaynak gazeteye şunları söyledi: "Başbakan'ın doğru kararları sayesinde 207 rehine serbest bırakıldı ve herkesi serbest bırakmaya kararlı. Başbakan dünkü tartışmada, güvenlik görüşmelerinden sızan bilgilerin güçlerimizi tehlikeye attığını ve rehineleri kurtarma çabalarına zarar verdiğini söyledi. Bu sızıntılar derhal durdurulmalı ve savaş çabalarına odaklanılmalıdır."

Bu arada tutuklu ve kayıp kişilerin aileleri, planlanan "Gideon Zırhlı Araçlar B" operasyonu ve İstihbarat Alt Komitesi'ne askerler ve rehineler için riskler ve Gazze'deki "ertesi gün" etrafındaki belirsizlik konusunda yaptığı uyarılar ışığında, bu sabah Genelkurmay Başkanı Zamir ile acil bir görüşme talebinde bulundu.

Aileler tarafından gönderilen mektupta, yakınlarının akıbetinden endişe duyulduğu belirtilerek, operasyonun canlı rehinelerin ölümüne veya hayatını kaybedenlerin naaşlarının kaybolmasına yol açabileceği uyarısında bulunuldu.

Mektubun başında şöyle yazıyordu: "Sevdiklerimizin akıbetinin ihmal edilmemesini talep ediyoruz! İsrail ordusu kamuoyuna ve ailelere net bir politika sunmalıdır: Askeri baskı sonucu esaret altında öldürülen canlı rehineler ve enkaz altında kaybolan, bulunup usulüne uygun bir şekilde gömülme fırsatını kaçıran kurbanlar artık olmasın."

"İstihbarat kaynaklarınıza göre Gazze Şehri'ndeki rehineler, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin Gazze Şehri'ne girmesini ve beklenen bombardımanı engelleyen canlı bir kalkan haline geldi. Ölen rehineler ortadan kaybolma ve kalıntılarının sonsuza dek kaybolma riskiyle karşı karşıya. Gideon Carriage II Operasyonu'nun başlatılması bu endişeyi önemli ölçüde artırıyor ve düzenli ve yedek askerlerin hayatlarını gereksiz yere tehlikeye atıyor."

Kaynak: Yedioth Ahronoth